Türk narenciye ihracatında gıda kontrol laboratuvarlarının son derece önemli olduğu bildirildi. Özel MSM Gıda Kontrol Laboratuvarı Genel Müdürü Tarık Kubilay, Avrupa Birliği'ne girmek isteyen Türkiye'nin, AB standartlarına göre gıda üretimi ve denetimi yapmadığı müddetçe Avrupa'ya mal satamayacağını söyledi. 

Yakın geçmişte Rusya ile narenciye ihracatında yaşanan kriz, özel gıda kontrol laboratuvarlarını tetikledi. Türk narenciye üretiminde önemli bir paya sahip olan Mersin'de de bu yönde ilk adım atıldı. Özel sektör tarafından 2 milyon dolarlık bir yatırımla kurulan MSM Gıda Kontrol Laboratuvarı, bölge ihracatçısına hizmet vermeye başladı. Bölgede tek olma özelliğinin yanında 7 birimden oluşan laboratuvarda, ithalat ve ihracatçının normal şartlarda 3 yada 5 günde tamamlanan numune analizleri, 2 saat içinde sonuçlandırılabiliyor. 

Mersin Hal Kompleksi içinde kurdukları tesiste 5 Haziran 2006 tarihinde Koruma Kontrol Genel Müdürlüğü'nden alınan izinle kontrollere başladıklarını söyleyen MSM Gıda Kontrol Laboravutarı Genel Müdürü Tarık Kubilay, Tarım İlMüdürlüğü'ne bağlı Gıda Kontrol Laboratuvarı'nın gelen taleplere cevap vermekte yetersiz kalması nedeniyle, ithalat ve ihracatçının zor durumda kaldığını belirtti. Burada 3 yada 5 günde sonuçlanan numune analizlerinin kendi laboratuvarlarında 2 saat içinde sonuçlandırdıklarını kaydeden Kubilay, ihracatçının böylelikle büyük bir rahatlık yaşadığını söyledi. 

Bu konuda Rusya ile yaşanan krize de değinen Kubilay, şöyle konuştu " Sonuçta müşteri daima haklıdır prensibinden yola çıkarsak Rusya, zirai ilaç kalıntısı konusunda Türkiye'nin daha özen göstermesini istiyor. Dolayısıyla daha önce İl Kontrol Laboratuvarı kontrolleri yapıyordu. Bu laboratuvar, analizlere yetişemediği için aksamalar oluyordu, sağlıklı yapılamıyordu. Çünkü analizlerin yetiştirilebilmesi için numuneler birleştiriliyor, tek bir analiz yapılıyordu. Sonuçta o numuneler arasında bir kirli numune gözden kaça biliyordu. Biz, bu noktada İl Kontrol Laboratuvarı'nın yükünü alarak büyük bir ihtiyaca cevap verdiğimizi düşünüyoruz." 

Laboratuvarda bin 500 adet bakanlık onaylı gıda analizi yapabildiklerini ifade eden Kubilay, MSM Gıda Kontrol Laboratuvarı'nın fiziksel, kimyasal, mikrobiyolojik, mikrotoksin, mineral, petsit ve katkı birimleri ile Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu bölgesinin en kapsamlı özel gıda labaratuvarı olduğunu belirtti. Tarım Bakanlığı'nca onaylı ve yetkili olan laboratuvarda elde edilen analiz sonuçlarının ithalat ve ihracatçı için resmi kontrol niteliği taşıdığını kaydeden Kubilay, yakın bir gelecekte genetik labarotuvarını da bünyeye katarak, sadece bölgenin değil Türkiye'nin en kapsamlı gıda laboratuvarı olacaklarını söyledi. 

Rusya ile yaşanan krizin en önemli noktasının da laboratuvarların yetersizliği olduğunu belirten Kubilay " İhracatçılarımızın da şikayeti bu konuda idi. Gerek Ticaret Odası gerekse Ticaret Borsası, laboratuvar kurmak için teşebbüste bulunmuş ancak hayata geçememişti. Biz bunu yaptık. İhracatçımızın, ithalatçımızın sorunlarına çözüm olacağımızı düşünüyoruz. Beklentimiz, Mersin'in ithalat ve ihracatı ile ilgili bütün kurumların, olayın bütün taraflarının bu konuya sahip çıkmasıdır" diye konuştu. 

İhracatçı açısından da bu laboratuvarın son derece önemli olduğuna işaret eden Tarık Kubilay, "Şu an İhracatçılar Birliği Başkanı, Ticaret Odası, Ticaret Borsası, tüm Türkiye genelinde bütün bu oda başkanları labaratuvar kurmak istiyor. Neden ? AB'ye girmek üzereyken, AB standartlarında eğer gıda üretimi veya gıda kontrolü yapamazsak, Avrupa'ya mal satmamızın hiç bir imkanı yok. Dolayısıyla bunun ilk basamağı laboratuvarlardır. Türkiye genelinde laboratuvar konusunda büyük bir eksiklik olduğunu düşündüğümüzden ve Mersin Limanı'nın önemli olduğunu düşündüğümüzden dolayı Mersin'e bu yatırımı yaptık" dedi. 

Laboratuvarda, konusunda uzman 20 personel çalıştırdıklarını, kimya doktoru ve kimya mühendislerinin görev aldığını da söyleyen Kubilay, analizlerin ithalat veya ihracat ürünü ise Tarım İl Müdürlüğü'nden resmi istek şeklinde kendilerine ulaştığını belirterek, şöyle devam etti: "Bunun yanında bölgemizde özel sektör, kendi iç denetimlerini yapmak ve bizi bir AR-GE olarak kullanmak şeklinde özel istek numuneler getirmekte. Buranın asıl görevinin şu olduğunu düşünüyorum; sadece ithalat-ihracat numunelerinin bakıldığı yer değil, bölgemizdeki gıda üreten firmaların bir AR-GE olarak kullanması gereken bir yer gibi görülmesi gerekir. Çünkü bünyemizdeki gerek teçhizat, gerekse teknik personelimizin bir TÜBİTAK'tan farklı olduğunu düşünmüyorum."