2
Mayıs
2024
Perşembe
MERSİN

Mersin'den yükselen sese kulak verin!

Mersin'in Gülnar ilçesine bağlı Büyükeceli beldesine kurulması planlanan Akkuyu Nükleer Santrali'ne tepkiler sürüyor.

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Faik Burakgazi, Türkiye'nin gündemini uzun süredir meşgul eden Akkuyu Nükleer Santrali'nin yapılmasını istemediklerini söyledi.

Burakgazi, Mersin'in bir irade beyanında bulunduğunu, bu durumun da Türkiye'de bir ilki teşkil ettiğini ifade ederek, kentin tarım, ticaret ve turizm sektörlerinde geleceğe uzanmak istediğini hatırlattı. Burakgazi, "Turizm, en bakir koylarından biri olan Akkuyu, turizme açılmak yerine nükleer santral yapılmak isteniyor. Dolayısıyla biz iş çevresi olarak Mersin'e nükleer santral yapılmasına karşıyız. Hükümetin bu konuda Mersin'den yükselen sesleri kulak vermesini istiyoruz. Bu bir çığlık. Çünkü turizmde bu kentin geleceğini aydınlatmak, ekonomisini büyütmek, refah seviyesini arttırma konusunda çok büyük iddia ve inançlarımız var. Konuyu kişiselleştirmiş bulunmaktayız" dedi.

Mersin'de işsizlik sorununun emek yoğun bir sektör olan turizmle çözülebileceğini, bu noktada da Mersin sahillerinin turizme oldukça elverişli olduğunu da kaydeden Burakgazi, bu nedenle Akkuyu Nükleer Santrali'ne karşı çıktıklarını ifade etti. Nükleer santral yapımı noktasında bugün temeli atılsa bile 7-8 yıllık bir zaman diliminde tamamlanıp, üreteceği enerjiden yararlanılabileceğinin altını çizen Burakgazi, uzmanların 10 yıllık bir süreç içerisinde güneşten enerji elde edilebilmesi için devrim niteliğinde bir erişime ulaşılacağı şeklindeki açıklamalarını hatırlattı. Burakgazi, güneş ışınları bakımından Türkiye'nin oldukça zengin bir ülke olmasına karşın, konuya ihtiyatla yaklaşılması gerektiğini, ancak bu konuda herhangi bir girişimin şu anda olmadığını belirti.

Mersin Sanayici ve İşadamları Derneği (MESİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Doğan da, Akkuyu'nun nükleer santrale değil, turizme açılması gerektiğini ifade ederek, nükleer santral kurulması düşünülen bölgede 20 bin yatak kapasiteli bir turizm tesisi inşa edilebileceğini, turizm yatırımcılarının da bu konuya oldukça sıcak yaklaştığını kaydetti. Doğan, nükleer santralde ısrar edilmesine bir anlam veremediklerini ve bu ısrardan da en kısa sürede vazgeçilmesi gerektiğinin altını çizdi.

Tüm dünyada nükleer santralden vazgeçilirken, Türkiye'nin nükleer çöplük haline getirilmesine asla izin vermeyeceklerini dile getiren Mersin Nükleer Karşıtı Platform Sözcüsü Sabahat Arslan, nükleer santrallerin ve fosil kaynakların geri dönüşü olmayan bir çevre kirliliği oluşturduğunu, bunun yanında nükleer enerjinin ucuz bir teknoloji olmadığını, aksine Türkiye'nin enerjide dışa bağımlılığını daha da arttıracağını savundu. Arslan, nükleer santrallerin olduğu yerde tarım, hayvancılık, balıkçılık ve turizmin olmayacağını belirterek, dünyada işsiz kalan nükleer lobilerin Türkiye'nin geleceğini karartmasına dün olduğu gibi bugün de izin vermeyeceklerini, ne Mersin'de ne Sinop'ta ne de Türkiye'nin herhangi bir ilinde de nükleer santral kurulmasını istemediklerini sözlerine ekledi.

Mersin'in son derece talihsiz bir süreç yaşadığını savunan Mersin Büyükşehir Belediyesi Yerel Gündem 21 Mersin Kent Konseyi Genel Sekreteri Nuri Özdemir ise, Mersin'in bir yandan turizm kenti olma yolunda çabalarken, diğer yandan da kente nükleer santral kurulmak istenmesinin son derece düşündürücü ve talihsiz bir olay olduğunu vurguladı.

Özdemir, ihale sürecinin tamamlanmış olması durumunda bile nükleer karşıtı mücadeleye devam edeceklerini ifade etti. Özdemir, "Kendi ülkelerinde nükleer santral yapımından vazgeçen ülkeler, her ne hikmetse Türkiye'de nükleer santral yapmak istiyor. Bu son derece düşündürücüdür. Nükleer atıkların, ülkemizde nasıl bir faciaya neden olabileceği bilinen bir gerçek. Biz bir yandan Mersin'i turizm kenti yapmaya çalışırken, diğer yandan kentimizi nükleer kent haline dönüştürme çabalarına bir anlam veremiyoruz. Her ne olursa olsun, biz mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz. Dünyanın birçok yerinde bazı şeyler için yapım kararı alınmıştır, ancak oluşturulan toplumsal baskı nedeniyle bununla ilgili geri adım atılmasını sağlamıştır. Bizler de nükleer santral konusunda geri adım atılmasını sağlayacağız" diye konuştu.

Nükleer santral yapımından vazgeçilmesi için üzerlerine düşeni yerine getirerek, bir toplumsal baskı oluşturacaklarını kaydeden Özdemir, bu konuda da oldukça kararlı olduklarını vurguladı. Sonuna kadar direnip, Mersin'i bir 'nükleer kenti' haline getirilmesine karşı çıkacaklarını belirten Özdemir, gelecekte facialara neden olabilecek bir nükleer santralin Mersin'e kurulmasına izin vermeyeceklerinin altını çizdi. Yenilenebilir enerji kaynakları yerine nükleer enerjide ısrar edilmesinin tutarlı bir yanı olmadığını söyleyen Özdemir, nükleer santral kurulmasının ise Mersin'e yapılabilecek en büyük 'ihanet' olduğunu iddia etti.

Nükleer santral kararının yeniden gözden geçirilmesini isteyen Özdemir, Mersin'in bir turizm kenti olmanın da ötesinde Akdeniz'in incisi haline dönüştürüleceklerini, bu noktada da nükleer santral ihalesinin bitmiş olmasının hiçbir önemi olmadığını ve Mersin'de nükleer karşıtı mücadelenin de sonuç alacağına inandığını söyledi.
Petrol-İş Mersin Şube Başkanı Adil Alaybeyoğlu da, öncelikle nükleer santralin ne olduğu, Türkiye'de ve dünyada nasıl bir süreç izlediğinin iyi analiz edilmesi gerektiğine dikkat çekti.

Alaybeyoğlu, nükleer santrallerin bugün dünyanın başına bela olduğunu savunarak, "1970'li yıllarda bu tehlikeyi gören gelişmiş ülkeler, kendi ülkelerinde nükleer santral yatırımlarını durdurma kararı aldılar. Ve şu anda gelişmiş ülkelerde faaliyette olan nükleer santraller de ömrünü tamamlandığında bir daha kurulmamak
üzere kapatılma kararı alındı. Ancak, Türkiye gibi geri kalmış ülkelerde bir nauşturduğunu, bunun yanında ükleer atık deposu oluşturmaya çalışılıyor" dedi.

Siyasetçilerin 'enerji krizi' gerekçe göstererek, nükleer santralleri desteklemesinin bir kandırmacadan ibaret olduğunu ifade eden Alaybeyoğlu, Türkiye'de enerjide dışa bağımlılığının önüne geçebilecek yenilenebilir enerji kaynaklarının olmasına karşın, bu konuda yatırım yapılmadığını dile getirdi. Nükleer santrallerin sadece Mersin ve Sinop'ta değil, dünyanın hiçbir yerinde kurulmaması gerektiğini dile getiren Adil Alaybeyoğlu, hiç kimsenin nükleer atıklarla geleceği ipotek altına almaya hakkının
olmadığını kaydetti.

Öte yandan Mersin'de günlük yerel bazda yayın yapan Yeni Gazete ve Güneyde İmece gazeteleri, bugünkü sayılarını nükleer santrale ayırdı. Yeni Gazete, 'Bir Kez Daha Düşünün' sür manşetini kullanırken, Güneyde İmece Gazetesi ise tüm sayfalarını nükleer santrale ayırdı. Gazete, birinci sayfasını Çernobil felaketinden etkilenen Julien Behal adlı çocuğun fotoğrafını kullanıp altına da; 'Mersin Çernobil Olmasın' başlığını yerleştirdi.

İHA
Yayın Tarihi : 24 Eylül 2008 Çarşamba 17:41:01


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?