Mersin'de 'Bal Üretim Ormanı' oluşturuldu. 0 ile 600 metre rakımlardaki ağaçlandırma sahalarının yanı sıra ormanlık alanlara bugüne kadar toplam 200 bin arı kovanı yerleştirildiği bildirildi. Kovanlardan elde edilen balın kalitesinin de yüksek olduğu belirtildi.

Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından Türkiye genelinde olduğu gibi Mersin'de de hayata geçirilen 'Bal Üretim Ormanı Projesi' kapsamında kentte başlatılan çalışmalar devam ediyor. Mersin Orman Bölge Müdürlüğü sınırları içerisinde yer alan ve proje için tahsis edilen ormanlık alanlara yerleştirilen arı kovanları ve buradan elde edilen ürünün de bölgede yaşayanlar açısından önemli bir gelir kaynağı olduğu vurgulandı.

Söz konusu alanlarda incelemelerde bulunan Orman Bölge Müdürü Mustafa Gözükara, sosyal ormancılık faaliyetleri kapsamında odun dışı üretime yönelik olarak ağaçlandırma ve rehabilitasyon çalışmalarının sürdürüldüğünü belirtti. Gözükara, bu kapsamda 5 hektarlık alanda odun dışı üretime yönelik olarak ağaçlandırma ve rehabilite çalışması gerçekleştirildiğine dikkat çekerek, organik ürünlere olan ilgi her geçen gün artarken, doğal beslenmenin öneminin de kendisini hissettirdiğine dikkat çekti.

Bölge Müdürlüğü sınırları içinde 200 bin adet arı kovanı bulunduğu bilgisini veren Gözükara, "Bal üretimi, yöre insanımıza da önemli bir gelir sağlıyor. Burada üretilen balın kalitesi de oldukça yüksek. Orman Teşkilatı olarak, arıcılığın önünü açarken, bu konuda yapılacak olan çalışmaları destekleyerek, organik ürünlerin üretimine de katkı sağlamaya çalışıyoruz. Bu konuda gerekli sahaları da organik üretim için tahsis ediyoruz" dedi. Tarsus ilçesinde yer alan Eshab-ı Keyf civarında ve Melez Dağı'nda

biberiyle birlikte halk arasında püren olarak da bilinen 'Rosmarinus Officinalis' adlı bitkilerle ilgili ağaçlandırma faaliyetlerinde bulunduklarını belirten Gözükara, yapılan çalışmalarda da önemli bir aşama kaydedildiğini söyledi. Gözükara, "Şu anda şubat ayı içerisindeyiz. Toroslar karlarla örtülü olmasına rağmen, biberiyenin biyolojisi gereği sonbahar mevsiminden başlayarak yaz aylarına kadar üzerinde bal arılarının bal nektarı ve polen alması için ciddi miktarda çiçek bulunuyor. Bu çiçekler arıların kışı

geçirebilmesi için çok önemli. Zira bu aylarda çiçeklerinden faydalanabilecekleri başka bitki bulunmuyor. Bu durum da arıların hem kışı sağlıklı geçirebilmelerini, hem de çoğalmalarını sağlıyor. Köylülerimiz bu yüzden 'biberiye yediverenimiz' diyor. Orman Müdürlüğü olarak biz de bunun bilincindeyiz" diye konuştu.

Özellikle 0 ile 600 rakımları arasındaki rehabilitasyon ve ağaçlandırma çalışmalarında bu alanlara biberiye, harnup, badem, Kıbrıs akasyası, yalancı akasya, defne ve fıstık çamı fidanları diktikleri bilgisini veren Mustafa Gözükara, belirtilen alanlarda 2006 yılında dikilen söz konusu fidanların da meyvelerini vermeye başladığını, bunun yanında arıcıların da üretimle birlikte bal almaya başladığını söyledi. Gözükara, tüm bu gelişmelerin kendilerini mutlu ettiğini, konuyla ilgili olarak önümüzdeki dönemde

de çalışmaların sürdürüleceğini de sözlerine ekledi.