Mersin'in gözü 'otomotiv'de

Mersin-Tarsus Organize Sanayi Bölgesi (MTOSB) Yönetim Kurulu Başkanı Sabri Tekli, Mersin Limanı'nın kent açısından önemli bir koz olduğunu vurgulayarak, bununla birlikte önümüzdeki dönemde büyük bir otomotiv firmasının bölgeye yatırım yapacağını iddia etti.

Mersin'in, bölge ve sanayi için oldukça önemli olduğunu, bu noktada da hava, kara ve demiryolunun yanında limanıyla İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu'nun dışa açılan en büyük kapısı olma özelliğine sahip olduğuna işaret eden Sabri Tekli, bu noktada da kentin yatırımcılar için önemli bir cazibe merkezi olduğunu savundu. Tekli, kentin mevcut potansiyeline rağmen yabancı yatırımcıyı kendine çekmekte başarısız olduğunu vurgulayarak, bu durumun da oldukça önemli bir eksiklik olduğunu, iş dünyası olarak da buna bir anlam veremediklerini dile getirdi.

İstanbul ve çevresinin yatırımlar konusunda artık ihtiyacı karşılamakta zorlandığını, bu kapsamda Mersin'in yaşam tarzı, coğrafi konumu ve üretimiyle önemli bir alternatif olarak öne çıktığını kaydeden Tekli, bununla birlikte kentin her yönüyle yatırıma açık olduğunu anlattı. Tekli, gerekli adımların bir an önce atılarak, yatırımcıların bölgeye çekilebilmesi için harekete geçilmesi çağrısında bulundu. Kentin mevcut potansiyelini değerlendirememesinin kabul edilemeyeceğini belirten Tekli, ancak tüm bu olumsuz tabloya karşın iş dünyası olarak gelecekten umutlu olduklarını anlattı.

Özellikle büyük bir otomotiv firmasının bölgeye yatırım yapacağı inancını taşıdıklarına dikkat çeken Tekli, özellikle Mersin Limanı'nın sunduğu imkan ve avantajlara bağlı olarak bölgeye büyük bir otomotiv firmasının yatırım yapmasının da kaçınılmaz olduğunu iddia etti. Tekli, bu noktada da MTOSB bünyesinde altyapı çalışmalarına başlandığını arsa tahsisi konusunda da gerekli adımların atıldığı bilgisini verdi.

"SANAYİDEKİ DOĞALGAZ MİKTARI 15 MİLYON METREKÜPE ULAŞTI"

280 hektarlık bir gelişme alanında 5 bin ile 115 bin metrekareden oluşan toplam 47 adet sanayi parseli için gelen taleplerin değerlendirildiğini hatırlatan Tekli, bu noktada da bölgeye yatırım yapan firmalara sunulan en önemli avantajınsa; doğalgaz olduğunu ifade etti. Sabri Tekli, BOTAŞ ile yapılan anlaşma kapsamında; bölgede tüketilen doğalgaz miktarının 15 milyon metreküpün üzerine çıktığı yüzde 7'lik bir indirim yapıldığını, buradan elde edilecek gelirin bir kısmının bölgeye, geriye kalan diğer bölümünün de bölgedeki yatırımcılara eşit bir şekilde dağıtılacağını anlattı.

Bu tür gelirle MTOSB'in büyüdüğünü, bir başka ifadeyle de kendi yağıyla kavrulduğunun altını çizen Tekli, "Tahsislerine süratle devam edeceğimiz bölgede; sanayi tesislerinin inşaatları ile altyapı çalışmalarının birlikte yürümesini planladık. Böylece kısa sürede gelen yoğun talepleri de göz önüne alarak, bu bölgede de binlerce insanımıza iş olanağı sağlayacak ve ilimizin ekonomik kalkınmasında önemli rol oynayacak bir sanayi bölgesini daha kazanmış olacağız" diye konuştu.

"MERSİN, LİMANDAN YETERLİ DÜZEYDE BESLENEMİYOR"

Mersin Limanı'nın kent için önemli bir avantaj olmasına karşın, Mersin'in söz konusu limandan yeterli düzeyde beslenemediğini kaydeden Tekli, limanın Mersin'den Ankara'ya kadar olan bölgeyi doğrudan doğruya kaldırması ve çehresini değiştirmesi gerektiğini ifade etti. Liman konusunda gerekli adımların çok geç atıldığını ve bugün özelleştirme sürecinin ardından yaşanan gelişmelerin de ortada olduğunu anlatan Tekli, özellikle transit taşımacılıkta yaşanan gelişmelerin tüm dünyanın dikkatini kente yoğunlaştırdığının altını çizerek, bunun da kenti hareketlendireceğini savundu.

Mersin'in, komşu ve çevre ülkelerle arasındaki sıcak ilişkilerle birlikte kuracağı yeni işbirliklerinin çok ciddi kazançlar sağlanmasını imkan sunacağını dile getiren Tekli, açıklamasını şöyle sürdürdü; "Mersin, birçok şey kazanacak. Bu anlamda hazırlanan ve ardı ardına hayata geçirilen projeler de önemli bir misyon üstleniyor. İleriye doğru adım atılırken, komşu ve çevre ülkelerle girişilen işbirlikleri de kritik öneme sahip. Ancak bu tek başına bir anlam ifade etmez. Kentin tüm dinamikleri; kurum ve kuruluşların yanında sivil toplum örgütleri de sürece dahil edilmeli. Herkes elini taşın altına koymalı. Bunu yaptığımız zaman hem Mersin, hem de Türkiye kazanmış olacak. Böylelikle de kent olarak, çevre illere de bir anlamda öncülük etmiş olacağız."