Mersin'de 'Cumhuriyetine Sahip Çık' adı altında bir miting düzenlendi. Yaklaşık 700 polisin görev yaptığı mitinge 300 kişi katıldı. Laiklik olgusunun öne çıkartıldığı mitingde teröre de lanet yağdı.

Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Mersin Şubesi öncülüğünde, 12 sivil toplum örgütü ve siyasi partinin katılımıyla gerçekleştirilen miting, Mersin Devlet Hastanesi önünde başladı. Burada ellerinde Türk bayraklarıyla yürüyüşe geçen grup, 'Türkiye laiktir laik kalacak', 'Ne ABD ne AB tam bağımsız Türkiye', 'Ergenekon masalı Amerikan oyunu' şeklinde sloganlar attı.

Mitinge katılan eylemcilere çevrede bulunan vatandaşlar da alkışlarıyla destek verdi. Hastane Caddesi güzergahını takip ederek Metropol Miting Alanı'na ulaşan göstericiler, burada polisin üst araması yapmasının ardından alana alındı. Miting alanında önce bir dakikalık saygı duruşunda bulunan grup, ardından hep bir ağızdan İstiklal Marşı'nı okudu.

ADD Mersin Şube Başkanı Fikret Babuş, burada yaptığı konuşmada, emperyalizm ve yerli işbirlikçilerinin Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı saldırıya geçtiğini ve amaçlarının da; küresel sermaye çetelerinin planına uygun bir şekilde Türk milletini parçalayıp, Cumhuriyet'i yıkmak olduğunu ileri sürdü. Babuş, "Bunu yapabilmek için Türkiye'nin emperyalist saldırı ve entrikalarına karşı toplumsal ve askeri direnme gücünü kırmaya çalışmaktadırlar. Emperyalizmin oyunlarına karşı duyarlı aydın ve önderleri suçlu konumuna düşürmek, Atatürkçüleri sindirmek ve tüm halkı korku içinde sokağa çıkamaz hale getirmek istiyorlar" dedi.

Bölücü terör örgütü militanlarının, Amerika'nın kontrolü altındaki topraklarda beslenip eğitildiğini ve aldıkları talimatlarla da Türkiye topraklarına saldırdığını ileri süren Fikret Babuş, dolayısıyla da Türkiye'nin PKK ile değil Amerikan emperyalizmi ile savaştığının altını çizdi. Babuş, Avrupa'daki kitap fuarlarıyla birlikte NATO bünyesindeki okullarda Türkiye'nin bölünmüş haritasının duvarlara asıldığını, Ermeni soykırımı yalanlarıyla da Türkiye'nin suçlu durumuna düşürülerek, Avrupa ve Amerika'nın her tarafından Türk ve Türkiye imajının kökten silinmek istendiğini savundu.