2
Mayıs
2024
Perşembe
MERSİN

MESİAD: İç piyasalara güven verilmeli

Mersin Sanayici ve İşadamları Derneği (MESİAD) Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Mustafa Güler, dünya ölçeğinde yaşanan ekonomik krize karşı acil tedbirler alınması, bunun yanında da iç piyasalara güven verilmesi gerektiğini söyledi.

Türkiye'deki iç pazara mal üreten sektörlerde yaklaşık 1.5 yıldır daralma yaşandığına dikkat çeken Güler, 'Cumhurbaşkanlığı Seçimi' ile başlayan tartışmalarla birlikte daralmanın bugün hala devam ettiğini, bu durumun da insanlarda gelecek kaygısına neden olduğunu savundu.

Güler, Amerika'da başlayan ve tüm dünyaya dalga dalga yayılan ekonomik krizle birlikte mevcut daralmanın daha da hızlandığını ifade ederek, ihracattaki para ve mal dönüşünün krizin etkisiyle dış pazarlardaki taleplerin iptal edilmesi nedeniyle ortadan kalktığını vurguladı.

Krize karşı hükümetin hızlı hareket ederek, acil önlemler alması gerektiğini belirten Güler, "Başta Avrupa olmak üzere dünyanın her yerinde reel sektöre yönelik insanların ihtiyaçlarını ertelememesi, borcunu ödemesi, pazarda paranın dönüşünü sağlamak için doğrudan destekler çıkarılıyor. Bankalara finansman kaynağı ya da kolaylık sağladığı gibi iç pazara da doğrudan para vermek suretiyle iç tüketimi hareketlendirmek, üretimin devamını sağlamak gerekiyor" dedi.

Alınacak acil önlemlerle birlikte piyasalara da güven verilmesi gerektiğini anlatan Güler, bununla birlikte insanların ihtiyaçlarını gidermesinin sağlanacağını, aynı zamanda da daralan piyasaların borçlanma eğiliminin de ortadan kalkacağını kaydetti. Güler, bugün gelinen noktada Türkiye'de işletmelerin art ardına kapandığını, yüzlerce insanın işten çıkartıldığını ifade ederek, işten çıkartılan insanların da günlük borçlarını ödeyemez hale geldiğini, bu durumun da piyasaların daralmasını kaçınılmaz hale getirdiğini söyledi.

Olumsuzlukların önüne nasihatle geçilemeyeceğini ifade eden Güler, "İşletmelerde aybaşı gelince ücret ödeyecek bir kasa birikiminin olması gerek. Nasihat edenler kendileri bir işletme kurup birkaç kişiyi işe alsınlar da görelim. Piyasada nakit hareketinin olmamasının en önemli nedeni güvensizliktir. Yarının, bugünden daha iyi olmayacağına inanan insanlar, elindeki parayı daima bir sonraki güne saklıyor. Diğer bir nedense para darlığı nedeniyle yevmiye hesabı çalışan insanların günlük geçinmeleridir" diye konuştu.

Güler, açıklamasını şöyle sürdürdü: "Para hareketi ve üretim durduğu zaman günübirlik geçinen insanların iaşesi kesiliyor. Günlük çalışıp yine günlük kazanan insanlar işsiz kaldığı zaman; ne fırından ekmek alacak ne de tencerede çorba kaynatacak malzemeyi bulamıyor. Bu nedenle piyasalarda güven oluşturarak, parayı dolaşıma sokmak en önemli önlem olacaktır. Aksi halde derinleşerek büyüyen kriz, para dolaşımındaki azalma, yoksullaşma ve ciddi biçimde sosyal patlamalara neden olacaktır."

Emlak sektörüne yönelik açıklamalarda da bulunan Güler, Mersin'deki emlak fiyatlarının ucu ucuna gelen fiyatlar olduğunu, bunun yanında İstanbul, Ankara ve İzmir gibi metropol kentlerde 'balon' diye tabir edilen şişirilmiş fiyatlar olduğunu, belirtilen illerde 1 milyon dolara, 1 milyon Euro'ya satılan konutlar olduğunu, ancak Mersin'deki konutların 200-250 bin YTL'den alıcı bulduğuna işaret etti. Güler, söz konusu fiyatların maliyet çizgisinde olması nedeniyle yaşanan krizle birlikte kentteki konut fiyatlarında bir gerilemeye neden olmadığını ve böylesi bir durumun da beklenmediğini vurguladı. Güler, ancak bu durumun İstanbul, Ankara ve İzmir gibi 'balon fiyat' uygulayan kentlerde yaşanabileceği uyarısında bulundu.

Günü kurtarma adına yapılan satışların büyük bir tehlike arz ettiğini savunan Mustafa Güler, zararına satış yapan yerlerde konut alanların, inşaat halindeki konutların kendilerine teslim edilmemesi riski ile karşı karşıya olduğunu, bu tür satışların çoğalması durumunda da yeni facialar yaşanabileceği uyarısında bulundu. Güler, "Bitmiş konutu ucuza almak doğaldır. Ancak bitmemiş konutun ucuza alınması hem alıcı hem de piyasa açısından oldukça tehlikelidir. Yıkımlara neden olabilir. Aslında tasarruf sahipleri için içinde bulunduğumuz zaman konut almanın en uygun zamanıdır. Çünkü fiyat artışlarının baskılandığı, satış fiyatlarının sabitlendiği bir dönemde bu dönem fiyatların en uygun olduğu dönemdir. Fiyatlar durulduğu, konut kredi faizleri düştüğünde konut fiyatları da doğal olarak yükselecektir. Şu anda maliyetler yükselse de maliyete eklenmemiştir. Konut ihtiyacı olanlar için fiyatlar şu anda diplerde seyretmektedir" dedi.

iha
Yayın Tarihi : 16 Kasım 2008 Pazar 12:38:48


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?