2
Mayıs
2024
Perşembe
MERSİN

Mini etekli kızlara şırıngalı taciz!

MERSİN’in Tarsus İlçesi’nde biri lise son diğeri ilköğretim okulu 6’ncı sınıf öğrencisi 2 kızın bacaklarına, eteklerinin kısa olduğu gerekçesiyle arkalarından gelen birkaç kişi tarafından şırınga ile sıvı bir madde püskürtüldü.

Yanma hissi ile çığlık atan kız öğrencilerden biri kuaföre, diğeri okuluna sığındı. Yakıcı sıvı maddenin ne olduğu araştırılırken, kızların bacaklarında yara oluştu. Doktorlar, kız öğrencilerin bacaklarına sıkılan sıvı maddenin güçlü bir asit olabileceğini söylerken, polis saldırganları arıyor.

Cumhuriyet Savcılığı’nın incelemeye aldığı her iki olay geçen pazartesi günü meydana geldi. Kent merkezinde yaşanan ilk olayda, Anıt Mahallesi’ndeki Atatürk İlköğretim Okulu’nun kapısı önünde duran 14 yaşındaki B.S.Y., sağ bacağında yanma hissedince çığlık attı. Okul yönetiminin Tarsus Devlet Hastanesi’ne götürdüğü B.’nin bacağına yakıcı ve yanıcı bir madde sıkıldığı belirlendi.

Öğle saatlerinde yaşanan bu olaydan yarım saat sonra da şırıngalı saldırı olayı, bu kez, bu okula 100 metre uzaklıktaki Atatürk Bulvarı Demokrasi Meydanı’nda bulunan Cengiz Topel Lisesi önünde meydana geldi. Kimliği belirsiz iki kişiden biri, okul çıkışı kaldırımda yürüyen ve kısa etekli okul forması giydiği için laf attıkları 17 yaşındaki G.K.’nin arkasından yanaşarak, bacaklarına doğru şırınga ile bir madde sıkıp kaçtı. Her iki bacağının diz altı kesiminde giydiği çorapları bir anda yanarak acılar içinde çığlık atan G.K., yakındaki bir kuaföre sığındı. Kuaförde bacaklarına su dökülerek sakinleştirilen G.K. de Tarsus Devlet Hastanesi’nde tedavi edildi.

EŞKAL AYNI

İlk ifadeleri hastane polisince alınan kız öğrenciler, daha sonra Çocuk Şubesi’ne götürüldü. Burada yeniden ifadeleri alınan öğrenciler ve görgü tanıklarının ifadelerinden, saldırıyı yapanların eşkallerinin aynı olduğu anlaşıldı.
Polisin hazırladığı dosya Cumhuriyet Savcılığı’na intikal ettirilirken, geniş bir soruşturma başlatıldı. Öğrencilerin bacaklarına sıkılan, doktorların güçlü bir asit olabileceğini söylediği yakıcı sıvı maddenin ne olduğunun belirlenebilmesi için öğrencilerin yanan çorapları inceleme için Adana’daki Bölge Kriminal Polis Laboratuvarı’na gönderildi. Verilen eşkal doğrultusunda şırıngalı saldırganları arayan polis, soruşturmayı sürdürüyor.

ÇORAPLARI ERİYİP, YANDI

Olayın şokunu yaşayan kız öğrencilerden G.K., öğlen saati ders bitimi sonrası eve giderken önünden 2-3 kişinin geçtiğini belirtip, yaşadıklarını şöyle anlattı:
“Bana ‘Bu kızın eteği kısa’ diyerek laf attılar. Daha sonra arkamdan bir sıvı sıçraması hissettim, sonra çorabımın yandığını gördüm. Çorabım erimeye başladı ve yanmayı hissedince bağırdım. Acı yüzünden etrafıma bakamıyordum. Daha önceden gittiğim bir kuaföre sığındım, onlar yardım etti. Hastaneye gidince mahalleden bir kız arkadaşımla karşılaştım. Onda da aynı şey olmuş. Onun da bir bacağı yanmıştı. Pansuman yaparken canım çok acıyordu. Doktorlar ‘Asit, kezzap olabilir. Şırınga ile sıkılmıştır’ dediler. Bunu yapanlar 20 yaşlarında 2- 3 kişiydi sanıyorum. Saldırının bizim kısa etekli olduğumuz için yapılmış olabileceğini düşünüyorum. Türban olayları gündemdeyken, bana ‘eteği kısa’ demelerinden öyle şüpheleniyorum.''

‘KISA ETEKLİLERE KEZZAP ATILIYORMUŞ’

Arkadaşıyla okula giderken bu olayın başına geldiğini anlatan B.S.Y. de, ayağının önce kaşınır gibi olduğunu, ancak önemsemediğini belirterek, kaşıntının acıya dönüştüğünü söyledi. B.S.Y. olayı şöyle anlattı:
“Bacağım kaşınır gibi oldu, sonradan yanma ve acı hissettim. Baktığımda çorabım yırtılmış, mor lekeler oluşmuştu. Canım yandı, çığlık atınca okul idaresine gittim. Annemi aradık geldi. Fen öğretmenimiz yaraya bakıp, asit olduğunu söyledi. Hastaneye gittik, pansuman yapıldı, şimdi bacağımda yara var'' dedi.
Yaşanan bu iki olay, ‘kısa eteklilere kezzap atılıyormuş’ söylentilerinin yayılmasına ve paniğe yol açtı. Polis, şırıngalı dehşetin faillerini arıyor.

 

DHA
Yayın Tarihi : 14 Şubat 2008 Perşembe 12:19:21


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
nilgün okumuş IP: 85.99.178.xxx Tarih : 14.02.2008 19:48:16

ülkenin sonu geldi bence bunların önünü açan ve böyle olayların yaşanmasını saglayan türban yasası oldu bunların ardı gelicek ve bu yasayı çıkaranların yüzünde devletimiz şeriat devleti olucak gelecegimiz tehlikede tüm açık olan bayanlar geleceginden korkuyor bunları başa getirenlerin allah belasını versin bunları baştan alallım ve laik sistem geri gelsin ve bundan sonraki oyumuzu verdigimizde sandık başında iyice düşünelim cehalet prensibiyle aç karnımızı doyuruyo bize yardım ediyo bizi satın alıyo diye degil ülkenin gelecegini böyle karartırmı diye düşünerek verelim oyumuzu ve bu insan gibi ortalıkta dolana yaratıkların yetkilerinin bitmesi ve baştan alınmaları için elimizden geleni yapalım


buse ... IP: 81.215.249.xxx Tarih : 5.09.2008 13:03:28

yani ikinizde benim düşüncelerimi olduğu gibi yazmışsınız.ikinizi de tebrik ediyorum.(bir de komik ve acınacak bir şey anlatmak istiyorum.)-geçenlerde mahallede arkadaşlarla geziyorduk.bir de baktık ki ilahi eşliğinde halay çekiyorlar.toplumumuz gittikçe kötüleşiyor.yazık TÜRKİYE CUMHURİYETİ'nin başında olan zihniyete yani bu kadar diyorum.


psiko papilis IP: 88.229.226.xxx Tarih : 16.02.2008 00:20:28

merhabalar.. ben de nilgün okumuş gibi düşünmekteyim. Onun düşüncelerine ,bir eğitimci olarak, turban meselesinin devamının beni nasıl endişelendirdiğini eklemek istiyorum. bu konuda: üniversitelerde yapılmaya çalışılan bu reformun burada kalmayacağı çok açık. Üniversiteyi bitirip kamu personeli olmak isteyen türbanlılar, türbanın kamusal alanlara da açılmasını isteyecekler. bu böyle devam edecek. anayasamızın ilk 3 maddesinin değiştirilemeyeceği bir gerçek; fakat bu şahıslar yök başkanını, genel kurmay başkanını vb. üst devlet görevlilerini de kendi yandaşları içinden seçip başımıza getirdiğinde anayasanın ilk üç maddesini göz ardı ederek hareket edecekler ve sonunda ülkemizi 100 yıl belki daha fazla geriye götürecekler. Bu şekilde kadrolaşarak kendi iktidarlıklarının da kalıcılığını sağlayacaklar. Zaten din adı kullanılarak bir sürüymüşüz gibi yönetiliyoruz. Buna çok müsait bir kültürümüz ve cahilliğimiz var. bu adamların ne yapmaya çalıştığı belli... Arkadaşlar hepinizi bu konuda duyarlılığa davet ediyorum. insan soyu nasıl ademle başlamışsa(?) Avanakları Kandırma Partisi (AKP) hükümeti ve bu başımızdaki büyük problemler de sadece bir insanın başlattığı bir eylemle son bulabilir. Kİmse kendini kullandırmasın! inandıkları ve geleceği için mücadele etsin. Kİmse rüzgar nereden esiyorsa oraya savrulmasın. Herkes kendi yolunu kendi seçsin. AYRICA çok önemli olarak gördüğüm bir şey: Önce bu ülkedeki erkekler eğitilmelidir. (BENDE BİR ERKEĞİM)Haydi kızlar okula kampanyası gibi, erkeklere sadece doğmatik düşüncelerden hareket etmemeleri için iyi bir eğitim verilmeli.( ataerkil bir aile yapımız var. Baba, ağabey ne derse o olur gibi bir ahlak sistemimiz var.) Bu ülkedeki bir çok kadın baş örtüsünü isteyerek inanarak takmamaktadır. BUnun böyle olmasını erkekler baskı yaparak zorunlu kılmıştır. Özellikle kırsal alanlar böyledir. bizim insanlarımız birşeyleri sorgulamadan kabul etme özelliğindeler. kim ne derse inanıyorlar. bu böyle olmamalı, herkes bilgiyi sorgulamalı kaynağın gerçekliğini doğrulamalıdır. din de böyle bir husustur. herkes sorgulamadan kabul etmektedir. Halbuki bugün ilahi olarak adlandırılan bu dinler bir çok alanda geçerliliğini kaybetmişlerdir. Bugün kadının toplumda büyük bir yeri, rolü vardır. Kadını küçümseyen bir din(kur'an) ile hareket etmek bence doğru değildir. Toplum gereksinimlerini karşılamayan her şey topluma zarar verir. Ben kuran'a inanmayın demiyorum.Kuran'ın ihtiyaçlarınızı karşılamayan yerlerini kullanmayın diyorum. nisa suresi diye bir saçmalık var mesala: bir erkeğin 4 kadınla evlenme hakkının olduğu yazıyor. Geçmişte,muhammed döneminde, bunlar gerekliymiş. Nanaz mesela. Günde beş vakit namaz kılınması emredilmiş; çünkü halk çok kötü bir durumdaymış ve insanlarının nefsini biraz dizginlemesini sağlamış. Şimdi artık toplum kuralları, sosyal sözleşmeler, evrensel hukuk, ahlak... vb. kurallar var. Herkes ibadetini yapsın ama kendine yararlı şekilde, topluma zararlı olmayan bir şekilde. VE SON OLARAK YİNE ŞUNU SÖYLEMEK İSTİYORUM: KAPİTALİST DÜŞÜNCEDE HAREKET EDEN, DİNİ KULLANARAK KENDİNE BİR ÇIKAR SAĞLAMAYA ÇALIŞAN AVANAKLARI KANDIRMA PARTİSİ (AKP) ÜYELERİNİN MİLLETVEKİLLERİNİN OYUNUNA GELMEYİN, SİZİN SIRTINIZDAN GEÇİNMELERİNE İZİN VERMEYİN...