2
Mayıs
2024
Perşembe
MERSİN

MTSO: Krize karşı önlem şart!

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Üyesi Murat Karteper, dünyada yaşanan mali krizin Türkiye'ye yansımasının kaçınılmaz olduğunu, bu noktada gerekli tedbirlerin bir an önce alınması gerektiğini söyledi.

Dünyada finans piyasalarında başlayan mali krizin, reel ekonomiyi de etkilemeye başladığına dikkat çeken Karteper, gerek Avrupa'da gerekse de Amerika'da birbirlerine güvenmeyen ve bu nedenle birbirlerine borç vermeyen bankalara merkez banklarının teminat verdiğini hatırlattı.

Bu girişimle birlikte finansal piyasalara güven aşılanıp, mali krizin reel piyasalara yansımasının da önüne geçilmesinin hedeflendiğini belirten Karteper, söz konusu desteğe rağmen Avrupalı ve Amerikalı şirketlerin üretimlerini kısıp, çalışan sayısını azalttığına işaret etti.

Karteper, Türkiye'de her türlü sermaye hareketinin serbest olduğunu ifade ederek, "İsteyen Türk yatırımcı parasını yurt dışına çıkarıp istediği gibi değerlendirebilirken, yabancı yatırımcılar da aynı şekilde hiçbir engel olmadan gelip paralarını bizim ülkemizde hisse senedine, tahvile, bonoya, gayrimenkule yatırabiliyorlar. İstedikleri takdirde de çıkabiliyorlar. Türkiye'nin 50 milyar dolara yaklaşan döviz açığı dikkate alındığında özellikle yabancıların ülkemize döviz getirmeleri önem kazanıyor. Bizden kaynaklanmayan ama dünyayı kasıp kavuran krizin Türkiye'ye yansıması kaçınılmaz görünüyor. Ancak bu etkiyi bankacılık kesimine bakarak göremeyeceğiz. Çünkü bankalar büyük ölçüde iyi denetlenen, diğer ülkelerde olduğu karşılığı olmayan enstrümanlarına paralarını yatırmış değiller" dedi.

Türkiye'nin döviz gelir-gider dengesinin yılda 50 milyar dolarlık bir açık verdiğini vurgulayan Karteper, bunun yanında da 250 milyar dolarlık bir dış borcu olduğunu ve bu borcun da 170 milyar dolarının özel sektöre ait olduğunun bilgisini verdi. Banka dışındaki firmaların son yıllarda dövizle borçlanma cazibesine kapılarak, döviz gelirleri olmamasına rağmen döviz cinsinden borçlandığını ve bugün gelinen noktada da döviz açıklarının 80 milyar dolar olduğunu kaydeden Karteper, uygun vade ve uygun faiz oranıyla borçlanılsa bile borç veren yabancıların durumunun değiştiğinin altını çizdi.

Karteper, "Artık Amerikalı, Avrupalı bankalara merkez bankaları ortak oluyor. Bu bankaların daha fazla denetlenmesi konusunda baskılar artıyor. Dışarıda birbirlerine bile güvenmeyip, merkez bankaları da teminat verdiği halde birbirlerine borç vermeyen ve büyük zararlar yazan bankaların, Türk şirketlerine uzun vadeli ve uygun faizli kredi vermeleri mümkün değil. Dışarıdan alınan kredilerin vadesinde kapatılması gerekiyor. Krediler devam etse bile artık bu kredileri ucuz kullanmak da mümkün görünmüyor" diye konuştu.

Avrupa ekonomisinde talep azalırken, Amerika'da da aynı eğilimler sürdüğünü ve böylesi bir ortamda da Türkiye'nin yurt dışına mal satmasının güçleştiğini savunan Karteper, iç piyasada da insanların son birkaç yıldır temkinli harcama yaptığını, bu durumun devam etmesi ve şirketlerin dış pazarda mal satmakta zorlanması halinde de şirketlerin yüksek maliyetleri borçlarını ödemekte zorlanacağını dile getirdi. Murat Karteper, Türkiye 1 yılda yıllık döviz açığı olan 50 milyar doların kapatılmasının yanında yaklaşık 30 milyar dolar civarında da dış borç anapara ve faizini ödenebilmesi için de döviz bulunması gerektiğini belirtti. Karteper, açıklamasını şöyle sürdürdü:

"Dışarıda yangın devam ederken ve merkez bankaları bankaların ortağı olurken bize kim para verir acaba? Bu risklerin önceden görülüp reel kesime yönelik tedbirlerin en kısa sürede alınması gerek."

İHA
Yayın Tarihi : 18 Ekim 2008 Cumartesi 13:53:16


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?