Çeçen, bugün Türkiye'de 'akıllı sayaç' adı altında piyasaya sürülen elektronik sayaçların mal satabilme adına yapılan bir propaganda olduğuna dikkat çekti. Çeçen, bunun aynı zamanda 'kirli propaganda' anlamına da gelebileceğini, akıllı olanınsa sayaç değil aksine insanın kendisi olduğunu söyledi. Akıllı sayacın özelliğinin, 3 ayrı tarifeden oluşmasından kaynaklandığına dikkat çeken Çeçen, bu konuda da yönetmeliğin 2000 yılı başında değiştirildiğini hatırlatarak, söz konusu yönetmeliğe de; "3 zaman

yetmez, 4 zamanlı olmalı" diyerek karşı çıktıklarını hatırlattı. Dile getirmiş oldukları sayaçların 4 zamanlı olması yani hafta sonları ve bayram günlerini de kapsamından yana tavır sergilediklerini anlatan Çeçen, bu günlerin özelliğinin de sanayide üretimin durduğu günler olduğunu, bunun yanında da santrallerdeki üretimin boşa çıkmaması gerektiğini söyledi. Bugün kullanılan akıllı sayaçların belirli zaman dilimlerindeki enerji tüketimini belirli hanelere kaydettiğini anlatan Çeçen, gündüz tarifesinin

06.00-17.00 saatleri arasını kapsadığını, belirtilen saatlerde kullanılan enerjinin bir haneye kaydedildiğini, en pahalı tarifenin 17.00-22.00 saatleri aralığında olduğunu, bu saatte kullanılan elektriğin de başka bir haneye kaydedildiğini dile getirdi.

Musa Çeçen, "Sabah saat 6'da evinden çıkıp tüm gününü işyerinde geçiren ve akşam saat 18.00'de evine gelen ve kalan zamanını da burada geçirerek 23.00'de yatan biri bütün işlerini 17.00-22.00 saatleri arasında yani en pahalı tüketimde yapmak zorunda kalıyor. Bu durumdaki tüketiciler, çok zamanlı tarifede elektrik faturası tutarını, aynı tüketimi yapsa bile daha çok para ödeyecek" dedi.

Akıllı sayaç kullanıcılarına daha az fatura ödeyebilmeleri için tavsiyelerde bulunan Çeçen, sayacın 'akıllı sayaç' olmasının ucuz tarife için yeterli olmadığını, bu nedenle bazı fedakarlıklar yapılmasının zorunlu olduğunu söyledi.

Çeçen, enerji tüketimini 17.00-22.00 saatleri arasında gerçekleştiren ailelerin, çamaşır ve bulaşığın yanı sıra ütü gibi enerji yoğun işlerini 22.00 ile 06.00 saatleri arasına alabilmesi durumunda tüketimde de tasarruf sağlanabileceğini söyledi. Böylelikle elektrik faturasında da ciddi düşüşler yaşanabileceğini savunan Çeçen, şöyle konuştu: "Burada abonelerin yapması gereken bir iş var. Aboneler TEDAŞ'a gittiklerinde otomatikman 3 zamanlı tarifeye geçiriliyor. TEDAŞ'ta abonman işlerinin yapılması ya da

yenilenmesi sırasında bu bilgilerin aktarılarak hangi tarifeye geçmek istediklerinin sorulması, nasıl kullanılması gerektiği konusunda bir broşürün verilmesi gerekir."

Tüm bunlar yapılmadan ve tüketiciler bilgilendirilmeden; 'akıllı sayaç' propagandası yapıldığını, bir pazarlama tekniği olarak bu durumdan faydalanıldığını ileri süren Çeçen, tüketicilerin elektrik faturasının tarife sınıfına bakması uyarısında bulundu. 3 zamanlı tarife tüketimi yapılıyorsa, enerji tüketiminin önemli bir bölümünün 17.00-22.00 arasında yapılıyorsa hemen bir dilekçeyle TEDAŞ'a başvurularak, 'tek zamanlı tarifeye geçilmesi önerisinde bulunan Çeçen, açıklamasını şöyle sürdürdü; "3 zamanlı

tarife 17.00 ile 22.00 arasındaki zamanı enerji tüketimi yönünden boşaltabilen aileler için en uygun tarifedir. Günümüzde artık yeni aboneler için bu sayaçları kullanmak zorunludur. Ancak 3 ya da tek zamanlı tarifeye geçmek tüketicinin isteğine bağlı. Akıllı olan sayaç değil insanın kendisidir."

İHA

Yayın Tarihi : 1 Mart 2010 Pazartesi 12:04:01

Güncelleme :1 Mart 2010 Pazartesi 22:27:34