Mersin'in Silifke ilçesinde yapılan nar ekşisine, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu'ndan (TÜBİTAK) coğrafi tescil alınması için çalışmalara başlandı.

Nar Üretimi yapan Silifke Erik Üreticileri Birliği Başkanı Mustafa Göktaş'ın girişimleriyle ilçeye bağlı Keben köyüne gelen Tarım ve Köyişleri Bakanlığı bünyesinde görevli Yüksek Ziraat Mühendisi Hüseyin Bülbül, köylülerin nar ekşisi yapımını baştan sona fotoğraflayıp, yapılışı hakkında not aldı. Bülbül, incelemenin ardından yaptığı açıklamada, "TÜBİTAK tarafından Türkiye'de üretilen tüm gıdaların besin maddeleri kompozisyonunun belirlenmesi amacıyla gruplar oluşturuldu. Bunlardan biri de geleneksel ürün

nar ekşisi. Bu kapsamda da nar ekşisi yapımını, 'Ulusal gıda kompozisyonunun belirlenmesi' projesi kapsamında inceliyoruz. Yaptığımız çalışma kapsamında nar ekşisi için coğrafi tescil alınması planlanıyor" dedi.

Nar ekşisi yapımını baştan sona fotoğraflayıp bilgileri ile numuneleri TÜBİTAK'taki yetkililere ulaştıracaklarını kaydeden Bülbül, "Ürünün besin maddesi, vitamin ve minareleri, Tarım Bakanlığı veya Sağlık Bakanlığı'nın laboratuarlarından birinde tespit edilmesinin ardından coğrafi tescil dosyası hazırlanıp Patent Enstitüsü'nden coğrafi tescili alınacak. Ancak bu biraz süreç alacak. Çünkü bu proje kapsamında 500 ürün üzerinde çalışma yapılıyor. Proje ise AB tarafından desteklenen bir proje" diye konuştu.

NAR EKŞİSİNİN FAYDALARI

Nar ekşisi üzerinde Türkiye'de ilk defa Silifke'de araştırma yapıldığını söyleyen Bülbül, nar ekşisinin geleneksel bir ürün olduğunu belirtti.

Silifke Erik Üreticileri Birliği Başkanı Mustafa Göktaş da, nar ekşisinin özellikle köylü kadınlar tarafından büyük emeklerle yapıldığını belirterek, bu mevsimde köylü kadınların aile bütçelerine nar ekşisi ile katkıda bulunduklarını belirtti. Yapılan bilimsel araştırmalara göre nar ekşisinin sağlığa yararlarının saymakla bitmeyeceğini vurgulayan Göktaş, "Şeker hastalığına ve diş eti kanamalarına iyi gelir. Kellik tedavisinde oldukça etkilidir. Tansiyonu yüksek olanlar için faydalıdır, çünkü

tansiyonumuzu olumlu bir şekilde düzenler. Kalbimizi korur, düzenli çalışmasına destek olur. Enfeksiyona karşı vücut direncini korur ve artırır. Enerji verir, yorgunluğu giderir. İdrar söktürücü etkisiyle toksin atılımını sağlar. Bağışıklık sistemini güçlendirir, hastalıklara karşı korur. Kolesterol ve kan şekerimizi düzenler, artmasını engeller. Bağırsak parazitlerinin düşmanıdır, iyi bakterilerin artmasını sağlar. İshali önler, tedavide destek sağlar. Ciltte olumlu katkısı vardır, pürüzsüz görünüm sağlar.

Cilt enfeksiyonlarında olumlu katkısı vardır" ifadelerini kullandı.

NAR EKŞİSİNİN YAPILIŞI

Göktaş, nar ekşisi yapımı hakkında da şunları söyledi:

"Narlar ortadan kesilerek ikiye ayrılır. Yaş kesilmiş ağaç sopalarla, kesilen bu yarım narların, kabuk kısmına vurularak taneleri kabuktan ayrılır. Ayrılmış olan taneler daha sonra temiz bir şeker çuvalının içine konarak, sert ve temiz bir zemin üzerinde, kuvvetlice biri tarafından çiğnenip suyu sıkılır. Sıkılan nar suyu büyük bir kaba konarak kaynatılır. Kaynatılma sırasında, üzerinde oluşan köpük bir süzek yardımıyla alınarak dışarıya atılır. Narın suyu iyice kaynadıktan sonra rengi koyu siyah olup,

yeterli kıvama gelince ateşten indirilir ve soğutma işlemi ile şişelenme yapıldıktan sonra işlem tamamlanır."

Silifke Ziraat Odası Başkanı Mahire Can ise vatandaşların nar ekşisi alırken de çok dikkat etmeleri gerektiğini, mutlaka nar ekşisi konusunda bilgisi olan bir kişiye danışarak almaları gerektiğini söyledi.

Bazı art niyetli kişilerin, daha fazla nar ekşisi üretmek amacıyla saf nar ekşisine nişasta, limon tuzu ve glikoz karıştırdığına dikkat çeken Can, bu nedenle de nar ekşisinin doğallığını kaybettiğini ifade etti.

Öte yandan Silifke aşısı Keben narı, daha önce Tarım Bakanlığı tarafından 33 N16 olarak tescillenmişti.