Organları umut oldu

Gaziantep'in İslahiye ilçesinde geçirdiği trafik kazası sonucu beyin ölümü gerçekleşen gencin karaciğeri ve sağ böbreği, Mersin'de 2 kişinin umudu oldu.

Geçirdiği trafik kazası sonucu beyin ölümü gerçekleşen Mehmet Cihanoğlu'nun karaciğeri ile sağ böbreği, Mersin Üniversitesi (MEÜ) Sağlık Araştırma ve Uygulama Merkezi Üroloji Anabilim Dalı Başkanı ve Organ ve Doku Nakli Merkezi Başkanı Prof. Dr. Erdem Akbay ile Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Organ ve Doku Nakli Merkezi Karaciğer Bölüm Başkanı Prof. Dr. Çağlı Külekçi başkanlığında oluşturulan iki ayrı ekip tarafından Gaziantep'te gerçekleştirilen operasyonun ardından MEÜ Sağlık Araştırma ve Uygulama Merkezi'ne getirildi. Karayolu ile akşam saatlerinde Mersin'e getirilen organlardan karaciğer, 10 yıldır tedavi gören ve 6 yıldır cihaza bağlı yaşayan imam Halil Kaygısız'a (48) nakledilecek. Sağ böbreğin nakledileceği kişi ise 3 aday arasında yapılacak testlerden sonra sabah saatlerinde belli olacak.

Prof. Dr. Mehmet Çağlıkülekçi başkanlığındaki Doç. Dr. Musa Dirlik, Yrd. Doç. Dr. Hakan Canbaz, Dr. Uğur Altun ve Dr. Özgür Türkmenoğlu'ndan oluşan ekip, karaciğeri Kaygısız'a nakletmek üzere ameliyata girecek. Yaklaşık 10 saat sürecek olan ameliyat öncesi bir açıklama yapan Prof. Dr. Çağlıkülekçi, Bölgesel Koordinasyon Merkezi'nin Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Organ Transplantasyon Ünitesi'ne organ nakledileceği haberini vermesinin ardından gece yola çıkarak, Gaziantep'e gittiklerini söyledi.

Gaziantep'te ölen kişinin karaciğeri ve iki böbreğinin Mersin'den giden ekip tarafından, kalbinin de Gaziantep'teki ekip tarafından çıkarıldığını ifade eden Çağlıkülekçi, "Kalbi İstanbul'da Koşuyolu Kalp Hastanesi'nde kalp yetmezliği bulunan bir hastaya uçakla gönderildi. Karaciğer ve sağ böbreği biz Mersin'e getirirken, diğer böbrek de Kayseri'ye götürüldü" dedi. Karaciğer nakledilecek hastanın hepatit B denilen mikrobik sarılığa bağlı karaciğer yetmezliğine girdiğini ve bunun siroza döndüğünü belirten Çağlıkülekçi, hastanın karaciğerinin tamamen iflas ettiğini vurguladı.

Prof. Dr. Erdem Akbay ise, böbrek ile karaciğer naklinin farklı şeyler olduğunu hatırlatarak, "Böbrek naklinde 'son dakika ret olayı'nı önceden tespit etmek için birtakım testler yapılması gerekiyor. Bu da sabaha doğru netleşecek ve sabah uygun hastayı ameliyata alacağız" dedi. Gaziantep'te beyin ölümü tespiti bakımından mükemmel bir hastanenin bulunduğunun altını çizen Akbay, "Orada çok çalışkan bir ekip bulunduğu için, genelde organ nakilleri Gaziantep'ten çıkıyor. Transplantasyon da hakikaten fedakarlık gerektiren bir şey. Biz gece yarısı toplanarak yola çıktık. Bu arada Rektör Suha Aydın ve Başhekim Doç. Dr. Erdal Doruk'a bize desteklerinden dolayı teşekkür ediyoruz. Bu olay, birçok kişinin emeği olan bir şey ve sonucunda inşallah yüzümüz kara çıkmaz ve hastalarımız da iyi olur" şeklinde konuştu.

Silifke ilçesi Atayurt Beldesi'ne bağlı Karadedeli Mahallesi'nde cami imamlığı yapan 1 çocuk babası Halil Kaygısız da, Silifke Devlet Hastanesi'nde ilk tedavilere başladıklarını ve 2 yıla yakın bir süre orada tedavi gördükten sonra, MEÜ enfeksiyon bölümüne sevk edildiğini söyledi. Burada da 6 yıl boyunca bir tedavi uygulaması yapıldığına vurgu yapan Kaygısız, "Daha sonra da gastroloji bölümüne sevk edildim. Bu esnada da hepatit B hastalığı da siroza çevirmişti. Hocalarımız yapılan tedavinin sonucunda artık karaciğer nakli yapılmasını bize önerdiler. Bende olmayacağı düşüncesi daha fazlaydı. Organ nakli önerildiği andan itibaren umutsuzluk başladı. Önceden organ nakli fikri yoktu, hep geçer diye beklenti içerisindeydik ama geçmedi ve iş organ nakline kadar geldi" dedi.

Organ naklinin, dinimizce hiçbir sakıncası olmadığını söyleyen Kaygısız, "Dinimiz hayat dinidir. İnsanlığı hayatı sürdürmeye, hayatı devam ettirmeye teşvik eden birçok ayet ve hadisler vardır. Peygamberimiz de bunu önermiştir. Organ nakli, halkımızda henüz bilinçli bir safhaya ulaşmadı. Gerekli yetkili organlardan ve basının halkı organ nakli hususunda bilinçlendirilmesi gerekir" şeklinde konuştu.