2
Mayıs
2024
Perşembe
MERSİN

Pazarlık onur kırıcı

Mersin Barosu Kadın Hakları Komisyon Başkanı Av. Ruşen Ayşen Ayılgan, devletin tacizci ya da tecavüzcü eşle yargıç ve savcı aracılığıyla pazarlık yapmasını onur kırıcı olduğunu söyledi.

Yargıç ve savcıların da bu onur kırıcı teklifi iletmek zorunluluğundan kurtarılması gerektiğini ifade eden Ayılgan, parlamenterleri bu konuda yasal düzenlemeler yapmaya çağırdı. 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü dolayısıyla Mersin Barosu'nda bir açıklama yapan Ayılgan, Türkiye'de her 3 kadından birinin yalnızca kadın olduğu için dövüldüğünü, ruhsal-psikolojik-ekonomik baskıya maruz kaldığını, cinsel taciz-istismar ya da tecavüze uğradığını söyledi. Yasalarda önce önemli gelişmeler olmasına karşın yasadaki iyileştirmeleri geri alan ve kadına yönelik bazı küçük düşürücü düzenlemeler yapıldığını, TCK'nın 102. maddesinde düzenlenen cinsel taciz suçu ve 105. maddesinde düzenlenen eşe karşı tecavüz suçunun önce mağdurun şikayeti koşuluna bağlandığını, daha sonra ise diğer takibi şikayete bağlı suçlarla birlikte CMK'nın 253. ve 254. maddelerinde düzenlenen uzlaşma kapsamına alındığını hatırlatan Ayılgan, "Yasaya göre savcı veya yargıç şüpheli ya da sanığın suçu kabul edip, mağdurun maddi manevi zararlarını büyük oranda ödemeyi kabul etmesi durumunda uzlaşmadan yararlanabileceği teklifinde bulunuyor. Sanık ya da şüpheli kabul eder ve uzlaşma isteğini bildirirse, teklif bu kez mağdura bildirilerek teklifi kabul edip etmediği soruluyor. Mağdur da kabul ederse uzlaştırıcı avukat tarafından gerekli uzlaştırma işlemlerine başlanıyor. Bu ise devletin savcı ve yargıçlar aracılığı ile mağdurlara tacizci ya da tecavüzcü eşiyle uğradığı zararın hesabını ve pazarlığını yapması anlamına gelir. Hangi çağdaş hukuk sisteminde insana bu denli küçük düşürücü bir teklifte bulunulabilir. Biz avukatlar böylesine onur kırıcı bir uzlaşma faaliyetine değil aracılık, tanıklık bile yapmak istemiyoruz. Yargıç ve savcılarımız da bu onur kırıcı teklifi iletmek zorunluluğundan kurtarılmalıdır" dedi.

TCK'nın 102. ve 105. maddelerinin, takibi şikayete bağlı suç kapsamından çıkartılması gerektiğini ve bu tür mağdurların uğradığı maddi manevi zararın tespit ve miktarını belirlemenin, mahkemeler aracılığı ile devletin görevi olduğunu kaydeden Mersin Barosu Kadın Hakları Komisyon Başkanı Avukat Ruşen Ayşen Ayılgan, "TBMM çatısı altında görev yapan tüm parlamenterlerimizi bu ayıbı düzeltecek yasal düzenlemeleri derhal çıkarmaya davet ediyoruz" diye konuştu.

Ayılgan, devletin şiddet konusunda toplumu eğitmeye yönelik ülke genelinde bir eğitim politikası bulunmadığını da belirterek, bu türde yapılacak bir eğitim faaliyetine hukukçular olarak her türlü desteği vermeye hazır olduklarını da sözlerine ekledi.

.
Yayın Tarihi : 25 Kasım 2005 Cuma 17:22:42
Güncelleme :26 Kasım 2005 Cumartesi 13:07:11


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?