3
Mayıs
2024
Cuma
MERSİN

Şemsi Bayraktar Erdemli'de

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, üreticinin satış fiyatı ile tüketicinin alış fiyatı arasında uçurum olduğunu belirterek, Hal Yasası'nın bir an önce çıkarılması gerektiğini söyledi.

Mersin'in Erdemli ilçesinde Ziraat Odası'nı ziyaret ederek, bölge çiftçisinin durumu hakkında Oda Başkanı Adnan Dölek'ten bilgi alan TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, pazarlama sorunu aşıldığında üretimin katlanarak artacağını, üretici birliklerinin güçlendirilmesi gerektiğini belirtti.

Bayraktar, "Hükümetlere baskı unsuru olarak her zaman söylüyoruz. Bu konuda kanunlarda bir düzenlemeye ihtiyaç var. Muhakkak surette üretici birliklerinin bir yaptırım gücünün olması gerekiyor. Herkes her şeyi ziraat odalarından bekliyor. Ziraat odaları bir meslek kuruluşu, bir ekonomik kuruluş değil. Biz mal alıp satamayız. Bizim üreticinin malını alıp bunu satmak, pazarlamak gibi bir şansımız da yok. Buna ne ekonomik gücümüz müsait ne de kanunlar müsait. Bununla ilgili birlikler var, kooperatifler var. Bununla ilgili birtakım yasal düzenlemelere ihtiyaç var" dedi.

Türkiye'de özellikle Hal Kanunu'na ihtiyaç duyulduğunu ifade eden Bayraktar, "Bizim her ay başında yaptığımız birtakım araştırmalar var. Benim üreticimin satamadığı domatesi tüketici maalesef 5-6 kat daha fazlasına satın alıyor. Yaş meyve ve sebzede yüzde 449 gibi üretici ve tüketici arasında bir makas farkı var. Bunu dünyanın hiçbir ülkesi kaldıramaz. Üretici olarak, 'Ben bundan zarar ediyorsam, tüketicim biraz ucuz yemeli' diyoruz. Böyle bir şansı da olmuyor. Demek ki sistemde bir yanlışlık var. Bunu değiştirmek lazım. Yani bu düzen böyle gitmez. Bu bir yerden çöker, bir yerden patlak verir. Bu düzenin değişmesi lazım. Ne yapmak lazım. O zaman Hal Kanunu'nu çıkarmanız lazım. Aracıları çıkartacaksınız aradan. Üretici ürettiğini direkt marketlere, sanayiciye satabilecek. Bu şansın getirilmesi lazım" diye konuştu.

Üretici birliklerine dair düzgün bir kanunun çıkması gerektiğini vurgulayan Bayraktar, şöyle devam etti:

"Üretici birliklerinin yaptırım gücünün olması lazım. Eğer yaptırım gücünüz yoksa, kanun çıkarmanız bir şey ifade etmez. Sanayiciyi üretici birlikleri ile anlaşmaya zorlayacaksınız. Diyecekler ki ben malı ancak üretici birliklerinden alırım. Üretici birlikleri gelip malı alacak, sanayici de ondan alacak. Sözleşme de üretici birliği ile yapılacak. İdari ve mali yönden de üretici birliklerini güçlü hale getirmemiz gerekiyor. Üretici Birlikleri Kanunu çıktı, ama bu haliyle çok iyi değil."

RUSYA SORUNUNDAN BIKTIK

Şemsi Bayraktar, ilaç kalıntısı problemlerinin aşıldığını dile getirerek, "Bu konuda çiftçi eğitimlerine ihtiyaç var. Bu konuda konuşurken oldukça vicdani konuşuyorum. Kalıntı konusunda üreticimizin bilinçli olması lazım. Hasat dönemine yakın ilaçlamalar kesinlikle kesilmelidir. Tolerans seviyesi aşılmamalıdır. Bizim işimiz üretmek, insanları sağlıklı beslemektir, öldürmek değildir. Bunun için de gayet dikkatli bir üretim yapacağız. Rusya'nın bize çıkardığı sorun, Rusya'da o günlerde hasadın başlamasından kaynaklanıyor. Desin ki, 'Benim domatese ihtiyacım yok.' 'Domateste kalıntı var' diyorlar, domatesi afiyetle yiyorlar. Sonra, 'Ben bunu ayın 7'sine kadar yiyeceğim, 7'sinden sonra yemem.' Madem kalıntı vardı, niye yiyorsun. Hasat başladığı için kendi ülkelerinde böyle bir problem çıkarıyor. İlgili Bakanlar arasında veya hükümetler arasında anlaşmaya varılarak bu durum da çözülmeli. Her yıl bu sorunun karşımıza gelmesinden bıktık. Bu yıl da yine piyasa perişan oldu" diye konuştu.

ÜRETİM HAVZALARINDA PLANLAMA ŞART

Üretimin planlanması gerektiğine de dikkat çeken Bayraktar, şunları söyledi:
"En büyük sorunlardan biri de programsız üretim. Bakıyorsunuz çiftçi pamuktan vazgeçiyor, mısır ekiyor. O zaman çöküyor. Bu yıl Adana'da vatandaş pamuğu bıraktı, mısıra yüklendi. 4.3 milyon ton mısır beklentisi piyasayı allak bullak etti. Türkiye'nin ihtiyacı ortada, sen ne yapıyorsun? Artık bu iş böyle gitmiyor. Bu iş planlı yapılmalı. Üretim havzalarında planlama şart oldu. Desteklemeler de buna uygun yapılmalı. Dünyada artık gıda krizi başladı. Bundan sonra Türkiye'nin 'Dışarıdan meyve bulacağım, sebze bulacağım, mısır bulacağım' diyecek bir şansı kalmadı. Sadece mısır ABD'de 1 yılda yüzde 80 dolayında arttı. Artık gıdalar yakıt olarak da kullanılmaya başlandı. Dolayısıyla dünya pazarında ürünleri bulmak imkansızlaşıyor. Türkiye'nin de üretimi desteklemekten başka bir çaresi kalmamıştır."

"Türkiye, gıda güvenliğini sağlama konusunda üreticinin eline düştü" diyen Bayraktar, "Özellikle bizim üreticimizi beğenmeyenlere sesleniyorum. Üretici desteklenmezse aç kalırsınız. Hedefimiz daha iyi üreten zengin çiftçilerdir. Topraklarınızı yabancılara satmayın, çünkü 10 sene içinde en zenginimiz çiftçilerimiz olacak" şeklinde konuştu.

İHA
Yayın Tarihi : 18 Ağustos 2008 Pazartesi 18:14:23


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?