Mersin'de kadınlar şiddete karşı tefli davullu eylem yaptı. Kadına yönelik şiddete son verilmesi talebiyle yürüyüş yapan göstericiler, caddedeki yoğunluk nedeniyle önlerine çıkan seyyar satıcıları da kaldırıp, yollarına devam etti.

Mersin Kadın Platformu tarafından 'Kadınlara Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü' kapsamında bir yürüyüş organize edildi. Akdeniz Belediyesi Hizmet Binası önünde bir araya gelen kadınlar, üzerinde 'Emeğime Bedenime Kimliğime Dokunma' yazılı pankart açıp Hastane Caddesi-İstiklal Caddesi ve 112. Cadde güzergahını takip ederek, Atatürk Caddesi'ne ulaştı.

Yürüyüş boyunca Türkçe sloganların yanı sıra Kürtçe sloganlar da atan kadınlar, özellikle Hastane Caddesi'nde yoğunluk nedeniyle ilerlemekte zorlandı. Kadınlar da çareyi önlerine çıkan seyyar satıcıları kaldırmakta buldu. Yürüyüşlerini Büyükşehir Belediyesi Hizmet Binası önünde sonlandıran kadınlar burada ortak bir açıklama yaparak, talep ve isteklerini dile getirdi.

Mersin Kadın Platformu Sözcüsü Sabahat Gençtarih, saldırı ve şiddetin evlerden başlayarak bütün toplumsal alana yayıldığına dikkat çekerek, yasalar ve toplusal yaşamınsa erkeğin çıkarına uygun olarak düzenlendiğini savundu. Gençtarih, kadınların kimi zaman erkekten habersiz sokağa çıktığı, tayt giydiği ya da erkek arkadaşıyla mesajlaştığı için kimi zaman da dışarıda çalışmayı istediği için bazen de sevdiği kişiyle evlenmek veya anlaşamadığı eşinden ayrılmak istediği için dayak yediğini kimi zaman da öldürüldüğünü anlattı. Kadınların eşinden, öz oğlundan ve akrabalarından şiddet gördüğünü kaydeden Gençtarih, bugün gelinen noktada Türk hukuk sisteminin kadını kendi deyimiyle evin kölesi olarak gördüğünü savundu. Gençtarih, "Ne yazık ki hukuk bugün adaleti işlemek, şiddet uygulayıcılarını cezalandırmak yerine kadınların kendilerini kimi hakim ve savcıların nasihatlerine ve gereci zihniyetlerin eline bırakmıştır. Katledilen yüzlerce kadının katiline, elini kolunu sallayarak dolaşma hakkı tanınmış, egemen sistemin devamı sağlanmıştır. Aynı hukuk, yakın bir tarihte kadının statüsünü onaylayan bir karara imza atmıştır. Boşanma talebiyle mahkemeye başvuran kadını, hiçbir geliri olmaması rağmen erkeğe tazminat ödemeye mahkum etmiştir. Kadının boşanma hakkını kullanmasını bile adeta cezalandıran hukuk sistemi, açıkça hukuk değil hukuksuzluktur" dedi.

Kadınlar, yapmış oldukları açıklamanın ardından bir süre Türkçe ve Kürtçe türküler söyledikten sonra olaysız dağıldı.