2
Mayıs
2024
Perşembe
MERSİN

Şiddetin nedeni 'İletişim kopukluğu'

Okullarda artan şiddet olaylarının öğrenci-öğretmen arasındaki iletişim kopukluğundan kaynaklandığını belirten Mersin Üniversitesi Gazetecilik Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Mesut Bulut, Türkiye'de öğrenci odaklı eğitimin uygulanamayışının şiddeti artırdığını söyledi.

Son dönemde eğitim kurumlarında artan şiddet olayları hakkında İHA muhabirine açıklamada bulunan Bulut, şiddetin, öğrencinin ve öğretmenin uyguladığı şiddet olarak iki şekilde gerçekleştiğini belirtti. Şiddetin gerekçelerinin aynı olduğunu ifade eden Bulut, okullarda fiziki ve psikolojik şiddetin uygulandığına dikkat çekerek kendine güveni olmayan, öğrencilerine yetersiz kalan öğretmenlerin çocukları disiplin altına almak için şiddete başvurduğunu kaydetti.

Yaşadığı sosyal sorunların altında ezilen öğretmenlerin bir süre sonra patlama aşamasına geldiğini, bunu da sınıfa yansıttığını belirten Bulut, "Öğretmen, öğrenciye uygulanacak ceza sistemini yanlış anlıyor. Ceza sistemini kavrayamayan öğretmenler, fiziki şiddete yöneliyor. Bunun nedeni de Türkiye'de öğrenci odaklı sistemin uygulanamamasından kaynaklanıyor. Ders programları öğrenci odaklı olarak hazırlanmış, fakat uygulamada yok. Öğrenci odaklı sistemde, öğrencinin aktif olması gerekiyor, ipin ucu kaçtığı zaman ise öğretmen hakimiyet kurabilmek için şiddete başvuruyor" dedi.

Öğrencilere bir yaptırım uygulanamayışının şiddeti artırdığını ifade eden Bulut, "Öğrencilere verilen disiplin suçu cezası, okul idareleri tarafından sumen altı ediliyor. Ceza almayan öğrenci tutum ve davranışlarını artırarak sürdürüyor. Velilerin tek taraflı düşünceleri de buna tuz biber oluyor. İletişim sorunu yaşandığı için şiddet olayları artıyor. Öğretmenlerin disiplin suçu vermeleri, seslerini yükseltmeleri, tehditlere hatta siyasi baskılara kadar gidebiliyor. Böyle durumlarda öğretmen ve idare
sürülme korkusuyla yaşıyor. Öğretmenlerin bu korkulara bürünmesi şiddeti açık hala getiriyor" diye konuştu.

Okullardaki şiddeti yalnızca öğretmenlere yüklemenin yanlış olduğunu kaydeden Bulut, şöyle devam etti:
"Öğretmenlerin otoritesini sarsmamak gerekir. Öğretmen otoritesini bilgi düzeyiyle kurar. Ama karşıdakiler bilgiyi yok saydıkları zaman artık öğretmenin bir otoritesi kalmaz. Öğrenci karşısında güçsüz bir kişi görür ve saldırır. Böyle durumlarda öğretmenin, öğrenciler karşısındaki otoritesi yok olur. Öğretmenle dalga geçmeye başlanır. Bu nedenle sınıflardan ağlayarak çıkan öğretmenlere çok rastlanmıştır."
Son zamanlarda öğrencilerin seçtiği modellerin yanlışlığına da değinen Bulut, "Geçmişte seçilen modeller doktor, öğretmen modelleriydi. Şiddet yerine eğitim vardı. Bugün seçilen modeller medyanın etkisiyle kabadayı modelleri. Çocuklar artık kabadayı modelleri doğrultusunda hareket ediyor. Bu kabadayılığı çocuklar ya anne babalarına uyguluyor ya da öğretmenlerine. Öğrenciler kendilerini, öğretmenler üzerinde kanıtlamaya çalışıyorlar" dedi.

Öğretmenlerin arkasında kurumsal desteğin bulunmadığını da belirten Bulut, kurumlarının kendilerini yalnız bıraktığına inanan öğretmenlerde bir korkunun hakim olduğunu, kenar mahallelerde öğretmene olan şiddetin okula zaman geçirmek için gönderilen çocuklardan dolayı daha fazla olduğuna dikkat çekti. Bulut, "Okullarda şiddetin kalkması için öncelikle öğrenci ve öğretmenlerin sosyal durumlarının düzeltilmesi, psikolojik danışmanlardan yardım alınması, danışma merkezlerinin açılması gerekir" diye noktaladı.

.
Yayın Tarihi : 21 Mayıs 2008 Çarşamba 10:53:25


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?