Mersin'de, terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'a kötü muamele yapıldığı iddiasıyla sokak eylemlerini organize ettikleri, yönettikleri ve katıldıkları belirlenen 19 kişi yakalandı. Şüphelilerle birlikte 1 adet tabanca, 2 tüfek ve molotofkokteyli yapımında kullanılan malzemeler ile çok sayıda örgütsel doküman ele geçirildi.

Konuyla ilgili Emniyet Müdürü Süleyman Ekizer ile birlikte Valilik Toplantı Salonu'nda açıklama yapan Mersin Valisi Hüseyin Aksoy, bölücü başına cezaevinde fiziki saldırı yapıldığı şeklinde üretilen ve gerçekle alakası olmayan haberler yayınlanarak Mersin ve Türkiye genelinde şiddet içeren kitlesel eylemler yapıldığını hatırlattı.

Yapılan bu sokak eylemleriyle ilgili olarak Mersin Emniyet Müdürlüğü ekiplerinin, bölücü terör örgütüne yönelik operasyon düzenlediğini ifade eden Aksoy, yapılan çalışmalar neticesinde, Mersin'de değişik tarihlerde bazı mahallelerde korsan gösteri ve şiddet olaylarını organize eden ve bizzat katılan, işçileri işe göndermemeye, iş yerlerini kepenklerini kapatmaya zorlayan, bölücü terör örgütü adına eylem ve faaliyetlerde bulundukları ve yönlendirdikleri tespit edilen 19 kişinin yakalandığını söyledi.

Aksoy, "Bölücü terör örgütü mensubu olmak, örgüt adına eylem ve faaliyetlerde bulunmak" suçlamasıyla adliyeye sevk edilen şüphelilerle birlikte 1 adet ruhsatsız tabanca, 1 adet pompalı tüfek, 1 adet av tüfeği, 1 adet kuru sıkı tabanca, örgütsel faaliyetlerde kullanılmak üzere hazırlanmış sahte nüfus cüzdanı, molotofkokteyli yapımında kullanılan 10 kilo boya ve 17 kilo tiner ile çok sayıda örgütsel doküman ele geçirildiğini bildirdi.

Vali Hüseyin Aksoy, 17-30 Ekim tarihleri arasında yine Mersin'deki korsan gösteriler sırasında şiddet eylemlerine karıştıkları belirlenen 42 kişinin gözaltına alındığını, bunlardan 20'sinin 12 yaşından küçük olması nedeniyle ailelerine teslim edildiğini, adliyeye sevk edilen 22 kişiden ise 7'sinin tutuklanırken, 15'inin tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldığını belirtti. Aksoy, aynı olaylar çerçevesinde Tarsus ilçesinde gözaltına alınan 17 kişiden 13'ünün tutuklandığını, 4 kişinin ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldığını kaydetti.

Mersin Valisi Hüseyin Aksoy, özellikle bölücü terör örgütünün kadın ve çocukları kullanarak, küçük yaştaki çocukları güvenlik güçlerinin karşısına getirme oyununun, güvenlik güçlerinin soğukkanlı ve profesyonelce yaklaşımlarıyla önlendiğini, bu noktada da güvenlik birimlerinin büyük bir hassasiyetle terörle mücadele çalışmalarını sürdürdüğünün altını çizdi.

Aksoy, "Özellikle güvenlik birimlerimiz şiddet ortamına itenlerle ilgili olarak uzun soluklu ve planlı çalışmalarını bundan sonra da sürdürecektir.Genel anlamda bizim temel hedefimiz; çocukların bu tür olaylarda kullanılmamasıyla birlikte çocukların olması gereken alanlarda kalmasının sağlanmasıdır. Bu konuda başta valiliğimiz olmak üzere bütün güvenlik birimlerimizle birlikte çalışmalarımızı hassasiyetle sürdüreceğiz" dedi.

Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Vali Aksoy, terör olaylarına karışan çocukların ailelerine yönelik para cezasının kesilerek, yeşil kartlarının iptal edilmesine yönelik yaptırımlarla ilgili bir soruyu şöyle yanıtladı:

"Bu tür yaklaşımlar, sorunun çözümü için ortaya konulmuş farklı düşünceler olabilir. Ancak bu konuda Mersin Valiliği olarak almış olduğumuz herhangi bir karar yok. Terör eylemlerinde çocukların kullanılması insan haklarına ve Çocuk Hakları Sözleşmesi'ne aykırıdır. Bu nedenle başta çocuk haklarıyla ilgili çalışmalarda bulunun sivil toplum örgütleri olmak üzere herkesin bu konuyu dile getirip kınaması ve Türkiye'de bu konuyla ilgili kamuoyu oluşturulması gerekir. Buradaki temel amaç çocukların olması gereken yerde, yani okullarda olmalarıdır. Okul çağında olup da okula gitmeyen çocukların okula kazandırılmasına yönelik çok ciddi çalışmalarda bulunuyoruz ve çocukların eğitimden yoksun bırakılmaması için çalışıyoruz."

Eğitimin en temel insan hakkı olduğunu ifade eden Aksoy, "Bu haktan hiçbir çocuk mahrum bırakılmamalıdır. Bizim temel amacımız okul çağındaki tüm çocukların okula kazandırılması ve bu tür terör olaylarında kullanılmamasıdır. Özellikle çocuklarımızın bu tür olaylara karışmalarında ailelerinin bilgisi olup olmadığı konusunu da hassasiyetle araştırıyoruz. Olaylarla ilgili olarak gözaltına alınan çocukları ailelerine teslim ederken gerekli tebligatın yapıldığını, konuyu adli suç ve idari para cezası boyutuyla karşı karşıya kalabileceklerini de ailelere anlatarak onları uyarıyoruz. Burada asıl önemli olan çocukların kullanılmasının kabul edilebilir olmamasıdır. Buna bütün sivil toplum örgütleri, insan hakları kuruluşları tepki göstermelidir" diye konuştu.

Mersin Emniyet Müdürü Süleyman Ekizer ise, bir gazetecinin; "Polise taş atan çocuklar, bir gün sonra polisle top ya da bilye oynarken objektiflere yansıyor. Bu çocuklara polisin daha farklı bir yaklaşım ortaya koymasına yönelik hazırlanan herhangi bir proje var mı?" sorusuna şu yanıtı verdi:

"Çocukların bilinçsiz olarak sokağa çıktığını ve yaptıklarından habersiz olduklarını hepiniz görüyorsunuz. Sonuçta çocuk çocuktur. Çocuk topu gördüğü zaman, öncelikli olarak onun peşinde koşmayı amaçlıyor veya şeker verildiği zaman da o çocuk duygusal tepki veriyor. Çocuklar da bu şekilde kullanılıyor ve ortaya acı bir manzara çıkıyor. Elbette ki bu durumun önüne geçilmesi noktasında sadece Mersin Valiliği ve Emniyet Müdürlüğü'nün ncçük yaştaki çocukları güvenlik güçlerininçabası yeterli değil. Bu noktada toplumsal ve sosyal alanlarda da çalışmalar yapılmalı."

Mersin Emniyet Müdürlüğü bünyesinde görev alan Toplum Destekli Polis Birimleri'nin, söz konusu çocukların aileleriyle temas kurup, yaşananların yanlışlığını onlara anlatacağını kaydeden Ekizer, ailelere verilecek destekle de başarıya ulaşacaklarına inandığını belirtti.

İHA

Yayın Tarihi : 3 Kasım 2008 Pazartesi 14:23:17

Güncelleme :3 Kasım 2008 Pazartesi 14:27:41