4
Mayıs
2024
Cumartesi
MERSİN

Ticari başarısızlık intiharı tetikliyor

TİCARİ BAŞARISIZLIK İNTİHARI TETİKLİYOR

Ayzep Psikolojik Danışmanlık Merkezi Psikoterapisti Ayla Ketre, Türkiye'deki intihar ve intihar teşebbüsleri verilerine bakıldığındaysa her yıl artan bir grafiğin göze çarpacağını ifade ederek, 2008 yılında ticari başarısızlık sebebiyle intihar edenlerin sayısının, bir önceki yıl olan 2007 yılına göre yüzde 98,4'lük artış gösterdiğini söyledi.

Türkiye genelinde özellikle son dönemlerde yaşanan intihar girişimleri ve ölümle sonuçlanan intihar vakalarının nedenlerine bakıldığında ekonomik bunalımların ön plana çıktığını kaydeden Ayla Ketre, bugün gelinen noktada artan işsizlik ve her geçen gün pahalılaşan yaşam koşulları altında insanların artık dayanma gücünün kalmadığını vurguladı. Memur ve işçilerin hayatının 'ipotek' altında olduğunu ileri süren Ketre, söz konusu çalışan kesimin almış olduğu maaşın ortada olduğunu belirterek, alınan maaşın

önemli bir bölümünün kredi kartı ödemelerine yapıldığını, geriye kalan bölümüyle de yaşamlarını idame etmeye çalıştıklarını anlattı.

Ancak buna rağmen çocukların okul masrafı, yol, yemek, yakıt, yiyecek ve giyecek gibi ihtiyaçların karşılanması adına çözüm olarak yine 'banka kredileri'ne sarılanların bir bakıma olmayacak parayla borçlandıklarını belirten Ketre, "İnsanın birtakım temel fizyolojik ihtiyaçları var ve bunları da mutlaka gidermek zorunda. Eğer söz konusu ihtiyaçlarını karşılayamazsa yaşayamaz. Yaşamak için de kendince bazı yollar arar, bulur ve yapar. Ancak yapılanlar bazen kişiyi kaygılandırdığı gibi bunalıma girmesine

sebep olur. Bu durum birtakım psikolojik sorunları da beraberinde getirir. Eğer kişi, bu sorunların üstesinden gelemezse o zaman yaşadığı yetersizlik hisleri nedeniyle girdiği çıkmaz onu; 'Yaşayamıyor ve yaşatamıyorsan aileni; o zaman öl' komutuna götürür" dedi.

 

"TİCARİ BAŞARISIZLIK İNTİHAR VAKALARINI YÜZDE 98,4 ARTTIRDI"

Psikoterapist Ketre, intihar vakalarının sadece bireysel kayıplarla sınırlı kalmayıp, uyandırdığı şiddetli öfke, panik, korku ve suçluluk gibi duygularla çevreyi de etkisi altına alabileceğini söyledi. İntihar eylemiyle intihar girişiminin birbirinden farlı olduğu uyarısında bulunan Ayla Ketre, Türkiye'deki intihar ve intihar teşebbüsleri verilerine bakıldığındaysa her yıl artan bir grafik göze çarptığını, söz konusu artışın da azımsanamayacak oranda olduğunu savundu, Devlet İstatistik Enstitüsü

verileriyle ilgili olarak değerlendirmelerde bulundu.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2008 verilerine işaret eden Ketre, söz konusu dönemde Türkiye genelinde 2 bin 816 kişinin intihar ettiğini, bunun da bin 924'ünü erkek, 892'sini ise kadınların oluşturduğunu belirtti. 2008 yılında ticari başarısızlık nedeniyle intihar edenlerin sayısının, bir önceki 2007 yılına göre yüzde 98,4'lük artış göstererek 119'a ulaştığını ifade eden Ketre, yine 2008 yılında geçim zorluğu sebebiyle intihar edenlerin sayısının da 289 olarak açıklandığını hatırlattı.

 

"SORUNU BİLMEK ÇÖZÜME ULAŞMADA ÇOK ÖNEMLİ BİR ADIMDIR"

2008 yılından bu yana Türkiye'deki intihar ve intihara teşebbüs olaylarının her geçen yıl arttığını belirten Ayla Ketre, dünya ölçeğinde yaşanan ve Türkiye'yi de etkileyen krizin adeta bir 'intihar dalgası'na dönüştüğünü ileri sürerek, bu durumun TÜİK verilerine de yansıdığını kaydetti. İntihar girişimlerinin psiko-sosyal birçok sebebi olabileceğinin altını çizen Ketre, sebepleri bilmenin çözüme ulaşmada çok önemli bir adım olduğunu, buna örnek olarak da bireyin herhangi bir konuda kendisini umutsuz,

yetersiz, çaresiz hissetmesinin yanında kendi içinde herhangi bir konuda suçluluk duygularını yoğun bir biçimde duyması olarak gösterilebileceğini söyledi.

Ketre, söz konusu durumları şu şekilde sıraladı: "İçinde bir türlü çözemediği değersizlik hisleri. Uzun süredir sonuç alamadığı psikolojik rahatsızlıkları. Baş edilemeyen kaygı ve korkular. Alkol ve madde kullanımı. Bireyin yaşam alanlarının daralması. Ciddi ekonomik bunalımlar. Ailevi geçimsizlikler. İş hayatındaki başarısızlıklar. Kültürel kimlikteki bozulmalar ve değersizlikler. Aşkı ifade edememe ya da karşılık bulamama. Göçle gelinmiş ise aidiyet duygularının hali hazırda bireyin iç dünyasında

oturtamamış olması. Sosyal desteğin azlığı."

İHA
Yayın Tarihi : 5 Nisan 2010 Pazartesi 15:18:02
Güncelleme :5 Nisan 2010 Pazartesi 15:40:26


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?