Türban, Allah'ın emriymiş!
Mersinde, Gönüllüler Birliği Platformu adı altında biraraya gelen 26 sivil toplum örgütü, Atatürk Caddesinde "Başörtüsüne Özgürlük" eylemi yaptı. Platform Dönem Sözcüsü Erol Doğanay, Anayasa Mahkemesi Başkanı Mustafa Bumini eleştirirken, Türkiyede yıllardır inancından dolayı başlarını örten bayanlara karşı kanunsuz, hukuka ve insan haklarına aykırı uygulamaların sürdüğünü kaydetti.
Yarın Ankarada yapılacak, "İnanca Saygı Başörtüsüne Özgürlük" mitingi öncesi Mersin Atatürk Caddesinde biraraya gelen Mersin Gönüllüler Birliği üyeleri, başörtüsü yasağını protesto etti.
Kadınların da katıldığı eylemde "Başörtüsü Allahın emridir", "Başörtüsüz asla" ve "Haydi kızlar okula, atılmak için" yazılı pankartlar taşındı. Yaklaşık 50 kişinin katıldığı eylemde, platform adına basın açıklaması yapan Dönem Sözcüsü Erol Doğanay, başörtüsü yasağının sadece genç kızların hayallerinin yıkılması anlamına gelmediğini, milli servetin dolayısıyla ülkenin geleceğinin kaybı olduğunu söyledi. Din ve vicdan hürriyetinin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, uluslararası sözleşmeler ve Anayasa tarafından garanti altına alındığını belirten Doğanay, "Ancak uygulanan başörtüsü yasağı ne Anayasayı ne de uluslararası sözleşmeleri tanımaktadır. Anayasa Mahkemesi Başkanı Sayın Mustafa Bumin konuşmasında, kişileri şu veya bu biçimde giyindirip başlarını örtmeye zorlamaktan söz etmektedir. Türkiyede hiçbir vatandaş başını örtmeye zorlanmamakta, bilakis tüm baskılara rağmen insanlarımız başlarını kendi hür iradeleri ile örtmektedir" dedi.
Türkiyede kuvvetler ayrılığının işlediğini belirten Erol Doğanay, "Yasamayı meclis, yürütmeyi hükümet temsil eder. Peki yargıyı kim temsil eder? Burada kastedilen yargı, vatandaşın doğrudan hak aramasını sağlayan yargı anlamındadır ki, daha çok Yargıtayın öne çıkacağı bir alana işaret etmektedir. Anayasa Mahkemesi Başkanı Bumin yargı içtihatlarını yasa metni gibi değerlendirmektedir. Hiçbir yargı kararı yasa kurallarından üstün tutulamaz. Böyle bir tavır yargıçlara hukuk ihdas etme yetkisi verir ki, bu hukuk açısından çok tehlikelidir. Buminin açıklamaları TBMMye ve hükümete ait yetkilere ipotek koyma girişimidir. Yargı toplumun değerlerini, bireylerin hak ve özgürlüklerini yok sayarak karar vermeye devam ettiği sürece verdiği kararın Türk milleti adına olması sadece lafta kalacaktır" diye konuştu.
Yaklaşık 50 kişilik grup, açıklamanın ardından sessizce dağıldı.
