5
Mayıs
2024
Pazar
MERSİN

'Türkiye Muhasebe Forumu' başladı

TÜRMOB Genel Başkanı Masum Türker, Türkiye'de yolsuzluğun önüne geçilmesi ve şeffaflığın sağlanabilmesi için muhasebecilerin denetim boyutundaki faaliyetlerinden mutlaka yararlanılması gerektiğini söyledi.

TÜRMOB tarafından bu yıl 4.'sü düzenlenen 'Türkiye Muhasebe Forumu', Mersin Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler Odası (SMMMO) ev sahipliğinde başladı. Mersin Büyükşehir Belediyesi Kongre ve Sergi Sarayı'nda gerçekleştirilen forumun açılış törenine Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanı Mehmet Kilci, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) Düzenleme Dairesi Başkanı İhsan Uğur Değerli, Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği (TÜRMOB) Genel Başkanı Masum Türker, Mersin Valisi Hüseyin Aksoy, CHP Genel Saymanı Mustafa Özyürek'in yanı sıra Türkiye'nin dört bir yanından gelen serbest muhasebeci ve mali müşavir katıldı.

Burada konuşan TÜRMOB Genel Başkanı Masum Türker, Türkiye'nin sorunlarının, dünyada yaşanan sorunlardan uzak kalamayacağının altını çizerek, bu kapsamda da global krizin tüm dünyayı olduğu gibi Türkiye'de etkilediğini kaydetti.

Masum Türker, başka arenalarda sözde moral oluşturulabilmesi için krizin etkisinin olmadığı yönünde açıklamalarda bulunabileceğini ancak muhasebeciler olarak kendilerinin böylesi bir açıklamada bulunamayacaklarının altını çizdi. Tüm hesapların kendi ellerinden geçtiğini ve bu nedenle de ekonomide ne olup bittiğini de en iyi kendilerinin bildiğini savunan Türker, "Bugün muhasebecilerin müşterisi konumundaki bir şekildeki vergi mükellefi olan işadamlarımız günü nasıl tamamlayacaklarının endişesi içerisindeler. Tahsilatlarını yapamıyorlar, satışları her geçen gün düşüyor. Müşterilerimizin bu sıkıntısı doğal olarak bizi de ciddi şekilde etkiliyor" dedi.

Krizin, Türkiye'ye yansımaları hesaplanırken başta devlet adamları olmak üzere, vali ve belediye başkanlarının ilgili meslek örgütünün yanı sıra kentin önde gelen muhasebecilerin görüş ve düşüncelerinin alınması tavsiyesinde bulundu.

Özellikle yolsuzluğun önüne geçilmesi, diğer taraftan da siyasi arenada yolsuzluk olmasa dahi atılan iftiralardan kurtulabilmenin tek yolunun da muhasebecilerin denetim boyutundaki faaliyetlerinden yararlanılması olduğunu kaydeden Türker, "Hiç kimseyi suçlamadan kendisine bağlı olan şirketleri, belediyelerin ve kamu kurumlarının meslektaşlarımıza denetlenmesi gerekiyor. Türkiye, şeffaflaşma ve yolsuzluğun önlenebilmesi noktasında da böylesi bir çalışmaya muhtaçtır. Türkiye'de bir kalkınma sağlanacaksa özellikle 1994 yılında parlamentonun irade olarak muhasebe meslek grubuna tanıdığı ön denetim müessesesinin, Maliye Bakanlığı tarafından yeni bir yasal düzenlemeye gerek kalmaksızın, mükerrer 227. maddenin yürürlüğe konmasıdır" dedi.

Söz konusu maddenin devreye konulması halinde hem kayıtdışı ekonominin belirli bir ölçüde gerileceğini, hem de belirli konularda devleti yönetenler açısından zaman kaybının da önüne geçileceğini vurgulayan Türker, daha sonra muhasebe mesleğiyle ilgili genel değerlendirmelerde bulundu. Masum Türker, bugün gelinen noktada muhasebe mesleğinin 2 ayrı nedenden dolayı krizde olduğunu ifade ederek, bu nedenlerin birisinin düzenleyici, diğerinin de ekonomik olduğunun altını çizdi. Yasalarca emredici düzenlemelerin, muhasebe mesleği dışındaki kesimlerle birlikte bir araya getirilmesi konusu olduğunu, bunun da kendilerine ek bir yük getirdiğini kaydeden Türker, sorunun çözülmesi halinde hem işadamlarının, hem de onların sorunlarını paylaşan muhasebecileri rahatlatacağını söyledi.

Türker, "İkinci nedenimiz ise ekonomiktir. Tahsilatlarımızı yapamamakta ve bu konuda çeşitli sorunlarla da karşı karşıya kalmaktayız. Bunun sonucunda da müşteri kaybına uğramaktayız. Bu konuda haksız rekabet gündeme geliyor" ifadelerini kullandı.

Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanı Mehmet Kilci, ekonomik hayatın gelişmesiyle birlikte güvenilir ve doğru bilgi elde etme ihtiyacının da bir zorunluluk haline geldiğine dikkat çekerek, bilgilerin güvenilir olmamasının aynı zamanda da finansal piyasaların gelişmesinde de engel olduğunu hatırlattı. Denetimin, işletmeden bağımsız ve tarafsız kişiler tarafından denetim standartlarına ve ilkelerine uygun olarak yapılması gerektiğini savunan Mehmet Kilci, ancak bu şekilde yapılacak bir denetimle elde edilen bilgilerin güvenilir olabileceğini savundu.

Türkiye'de yabancı sermayenin özendirilmesiyle birlikte çok uluslu şirketlerin daha fazla yatırım yapmaya başladığını, bununla birlikte uluslararası ticaret ve rekabetin gelişmesi, ülke içi firmaların uluslararası finansman olanaklarına başvurması gibi etkenlerin, Türkiye'de uluslararası muhasebe ve denetim standartlarının da ne kadar önemli olduğunu ortaya koyduğunu söyledi.

Kilci, "Yakın zamanda yürürlüğe girmesi öngörülen yeni Türk Ticaret Kanunu ile halka açık olsun ya da olmasın ülkedeki tüm işletmelere, muhasebe ve raporlama konularında Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu tarafından yayımlanan standartlara uyma zorunluluğu getirilecek. Bu standartların uygulanmasının yaygınlaşmasıyla birlikte ülkemizde şirketlerin sunduğu tablolar daha gerçekçi, daha geçerli ve karşılaştırılabilir olacak" dedi.

Kayıtdışı ekonomiyle ilgili açıklamalarda da bulunan Kilci, kayıtdışı
ekonomiyle mücadelenin sadece Maliye Bakanlığı'nın işi olmadığını, aksine toplumun tüm kesimlerinin, devletin tüm kurumlarının, vergi mükelleflerinin, meslek örgütü ve meslek mensuplarının ortaklaşa mücadelesiyle mümkün olabileceğini savundu.

Beyana dayalı vergi sistemlerinde hem meslek mensupları açısından, hem de kamu açısından denetimin oldukça önemli olduğunu vurgulayan Kilci, ancak ekonomik hayatın gittikçe gelişmesiyle birlikte denetimde de uzmanlaşmaya gidilmesinin kaçınılmaz bir hal aldığını anlattı. Kilci, bu noktada da kurum olarak oldukça önemli adımlar attıklarını dile getirerek, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Veri ambarında toplanan bilgilerin analiz edilmesiyle birlikte riskli mükellefleri tespit ediyoruz. Böylelikle aynı sektörde faaliyet gösteren en riskli mükellefler, aynı konu üzerinden denetime tabi tutulmaktadır. Bu uygulama mükellefler arasında oluşabilecek haksız rekabeti de en aza indirmektedir. Türkiye, artık tüm kesimleriyle bir karar noktasına gelmiştir. 'Kayıtdışında mı yaşayacağız ya da kayıtlı bir şekilde ülke kalkınmasına katkıda da mı bulunacağız?' sorusuna hepimiz samimiyetle yanıt vermek ve buna göre devam etmek zorundayız. Elbetteki vereceğimiz bu cevap, hızlı bir gelişme sürecindeki ülkemizin kalkınma hızını daha da arttıracak ve yarınlarımızın sahibi olan çocuklarımıza, hak ettikleri bir ülke bırakmamızı sağlayacaktır."

BBDK Düzenleme Dairesi Başkanı İhsan Uğur Delikanlı ise, finansal tablo veya raporların doğru, güvenilir, anlaşılabilir, tutarlı ve karşılaştırılabilir verilerden oluşması gerektiğinin altını çizerek, söz konusu verileri hazırlayan kişilerin de genel kabul görmüş muhasebe ilke ve standartları, ulusal ve uluslararası uygulamalarla ilgili diğer mevzuat yanında doğru, dürüst, bağımsız, ahlak ilkelerine bağlı, meslek etiği kurallarına uygun hareket etmesinin de bir zorunluluk olduğuna dikkat çekti.

İhsan Uğur Delikanlı, "Söz konusu standartlara uygun olduğu iddia edilen, ancak içeriden öğrenenlerin kontrolünde bulunan finansal raporlar ortaya çıkabilmektedir. Nitekim, özellikle ülkemiz bankacılık sektöründe yaşadığımız acı tecrübeler, maalesef böyle bir durumun ne kadar maliyetli sonuçlara neden olabileceğini göstermiş ve muhasebeyle uğraşan kişilerin etik algı ve duyarlılıklarının üst düzeylerde olmasının önemini teyit etmiştir. Mesleki etik algı ve duyarlılıkta belli bir düzeyin sağlanmasının, haksız rekabet unsurlarının ortadan kalkmasını sağlayacağı da gözden kaçırılmamalıdır. Çünkü haksız rekabet de nihai olarak mesleki etik algı ve duyarlılığın yeterince yerleşmemesinden beslenen bir durum olarak tezahür etmektedir" diye konuştu.

Mersin Valisi Hüseyin Aksoy, kentin Türkiye genelinde önemli bir merkez olduğunun altını çizerek, Mersin'in vergilendirme konusunda da iller sıralamasında 5. olduğunu ve önümüzdeki günlerde de Mersin'in, ülke ekonomisine önemli katkılar sağlayacağına inandığını dile getirdi. Mersin SMMMO Başkanı Dursun Göktaş ise, muhasebe işlerinde KDV'nin yüzde 18'den yüzde 8'e indirilmesi tavsiyesinde bulunarak, devletin görevini yerine getirmesinde kendilerinin sunmuş olduğu katkı göz önüne alınarak, söz konusu vergi
indiriminin mutlaka yapılması gerektiğini vurguladı.

Yapılan konuşmaların ardından, 'Türkiye 4. Muhasebe Forumu' kapsamındaki ilk sunuş bildirisi açıklandı. TÜRMOB Genel Başkan Yardımcısı Nail Sanlı, 'Ekonomik Kriz ve Muhasebe Mesleği' adlı bir sunum gerçekleştirdi. Bugün başlayan forumun, yarın gerçekleştirilecek oturumların ardından da sona ereceği bildirildi.

İHA
Yayın Tarihi : 10 Nisan 2009 Cuma 15:04:02


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?