5
Mayıs
2024
Pazar
MERSİN

TÜRMOB Başkanı'ndan önemli mesajlar

Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği (TÜRMOB) Genel Başkanı Masum Türker, Türk ihracatçısının finanse edilmesi ve cari açığın önüne geçilebilmesi noktasında 1 milyar dolarlık bir fondan oluşan; 'Ülkeler Kredisi Sistemi'nin hayata geçirilmesi gerektiğini vurguladı. Türker, kurun biraz daha yükselmesine izin verilmesi ve bireysel gelirlerin arttırılması halinde de ekonomide ciddi bir üretim artışı yaşanacağını ve buna bağlı olarak da istihdamın artacağını savundu.

TÜRMOB tarafından Mersin'de organize edilen; '4. Türkiye Muhasebe Forumu'na katılan Masum Türker, burada gazetecilerin BDDK tarafından açıklanan cari işlem rakamlarıyla ilgili olarak değerlendirmelerde bulunduğu, ekonomi yönetimine önemli mesajlar verdi. Cari açığın, genellikle borç veren varsa ve söz konusu ülkede 'düş kur politikası' uygulanıyorsa ortaya çıkacağını anlatan Türker, bu duruma bağlı olarak da ithalat ile birlikte cari açığın da arttığını kaydetti.

Türkiye'de özellikle son 6 yılda 'düşük kur politikası' nedeniyle dünyadaki likidite fazlalığı nedeniyle ithalat veya başka yollardan ülkeye ara malların giriş yaptığını hatırlatan Türker, bu malları karşılayan borç miktarının da az olması nedeniyle sürekli cari açık verildiğini dile getirdi.

Türker, "Cari açığın, diğer bir parametresi de dış ticaretteki açıktır. Türkiye'de son 3-4 aylık zaman diliminde özellikle otomotiv sektörü başta olmak üzere ihracat düşmesine rağmen, kurun yükselişi nedeniyle ithalat düştü. Kurun gerçek değeri olan 2 TL'yi aşma ihtimalini dikkate alan ihracatçılar da mal mukabili yani sonradan ödenmek üzere ithalat da yapamıyordu. Ekonomide yaşanan olumsuz gelişmelerle birlikte satın alma gücündeki düşüşün yanı sıra bireylerin gelirlerindeki azalmalara bağlı olarak yapılan ithalatla birlikte satın alınan malların iç pazarda talep görmemesi olasılığını arttırdı. Bu durumun doğal bir sonucu olarak da ithalatta ciddi bir düşüş yaşandı. İthalattaki bu düşüşü, ihracattaki gerileme takip etti. Bu nedenle de 2009 yılı Şubat ayı cari oranı düştü. Dolayısıyla cari açık oranı tersine döndü" dedi.

Türkiye'de kur politikalarında herhangi bir değişiklik yapılmaması, kur oranlarının biraz daha yükselmesine izin verilmesinin yanında bireysel gelirlerinden arttırılması halinde ekonomide çok ciddi bir üretim artışı ve buna bağlı olarak da istihdam artışının da yaşanacağını savunan Masum Türker, bu durumun sağlanabilmesi için de Türkiye'nin 2 konuda tercih yapması gerektiğini söyledi. Türker, memurlara, her türlü emekliye, gazilere, yaşlılara ve bütün şehit ailelerinin maaşlarına seyyanen zam yapılması, kırsal kesimle birlikte çiftçiye bir ödeme takviyesi yapılması halinde de ekonomide de canlanma yaşanacağını, büyümede de bir trend yakalanabileceğinin altını çizdi.

Tüm bunların yanında ihracatın da teşvik edilmesi gerektiğini ifade eden Türker, "Şu anda ekonomik sıkıntılar nedeniyle dış ülkeler bize mal satamıyorsa, aynı şekilde onlar da dışarıdan mal alamıyorlar. Bu nedenle de yeni pazarlar bulunması şart. Fakir ülkelere de ihracat yapmanın bir anlamı yok çünkü onların parası yok. İşte tam da bu noktada 'ülke kredisi' yöntemine başvurulmalı. Örneğin; oluşturulacak olan 1 milyar dolarlık bir fonu; ülkeler arasında dağıtımını gerçekleştirebiliriz. Yani 150 milyon dolar Kırgızistan'a, 100 milyon dolar Somali'ye, 50 milyon dolar Kenya'ya verebiliriz. Ancak bu kredi, söz konusu ülkelere nakit olarak gitmeyecek. Buradaki şartımız; Türk ihracatçısını finanse etmeleri olacak. O zaman kağıt üzerinde bizim yurtdışından bir alacağımız olacak ve buna bağlı olarak da iç piyasada üretim artacak" diye konuştu.

Herhangi bir kriz yaşanmamasına karşın Fransa'nın, söz konusu sistemi; 'Kovafks' adı altında hayata geçirdiğine dikkat çeken Türker, şunları söyledi:
"Fransa Hükümeti, Türkiye'ye kredi açıyor ve bu parayı size vermiyor. Sizin oradan yapacağınız ithalata veriyor parayı. Siz almış olduğu bu parayı da 5 yıl içinde Fransa'ya geri ödüyorsunuz. Ancak bu sistem ülkeler düzeyinde yapılmalı. Çünkü orada mal satacağınız adamların da ürünün karşılığı olan hizmetin karşılığını ileride ödeyeceği de belli değil. Ama kredi ülkeler bazındaysa, ihracat da ithalata bağlı değil aksine özgür bir yapıdaysa işte o zaman hem Türkiye'de ekonomideki büyüme hızı artar, hem de dış ülkelerden alacağı olur ve bu da bir kredidir. Yani Türkiye'nin dışarıdan 1 milyar dolarlık bir alacağı doğar. Eğer Türkiye, isterse dönem dönem bu borçların bir kısmını da silebilir. Örneğin geçmiş dönemlerde Kırgızistan ve Özbekistan'a bu tür yardımlar yapıldı. Ama orada bir yanlış yapıldı. Bu açılacak kredi belirli firmalara değil ve piyasa da pek talep görmeyen ihracat ürünlerine verilmemeli."

İHA
Yayın Tarihi : 12 Nisan 2009 Pazar 12:56:20


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?