Mersin’in Gülnar ilçesinde 3 gün süren ve 3 bin hektarlık orman arazisini etkileyen yangında sadece canlarını kurtarabilen köylüler, kurulan prefabrike ev ve çadırlarda yaşama tutunmaya çalışıyor.

Kent merkezine yaklaşık 150 kilometre uzaklıkta Torosların eteğinde bulunan Gülnar ilçesinin Delikkaya, Kavakoluğu, Tepeköy, Korucuk, Beydili, Çavuşlar, Emirhacı, Tırnak ve Ulupınar köylerinde, yangının ardından yemyeşil ormanlık alandan geriye yanmış evler ve tarlalar kaldı.

Gün geçtikçe olayın şokunu üzerlerinden atıp, yaşadıkları acının yeni yeni farkına varmaya başladıklarını anlatan köylüler, Türk Kızılayı ve Mersin Valiliğince kurulan çadırların yanı sıra Deniz Feneri Derneği’nce oluşturulan "Prefabrike köylerde" yaşamlarına devam etmeye çalışıyorlar.

Çevreden topladıkları çalı çırpıyla kurdukları ocaklarda gelen gıda malzemeleriyle yaptıkları yemeklerle karınlarını doyuran köylüler, yaşlı, genç, çocuk, kadın demeden birbirlerinin yardımına koşup yaralarını sarmaya çalışıyorlar.

Üzerlerindeki kıyafetlerden başka hiç bir şeyi kurtaramadıklarına üzülen bir çok köylü, bağışlarla kendilerine ulaştırılan kıyafetleri giyiyor ve yardım elini esirgemeyen Türk halkına teşekkür ediyor.

Umutlarını arıyorlar

Yangında en çok zararın yaşandığı Deliklikaya köyü sakinlerinden Fatma (63) ve Ömer Kara (70) çifti yangın sonrası dün ilk kez köylerine indi.

Yaşamlarını Deniz Feneri Derneği’nin kurduğu prefabriklerde devam ettirmeye çalışan Kara çiftinin, büyük heyecanla yanan ve yıkılan evlerinden kaçarken bıraktıkları ceketlerini aramaları dikkatten kaçmadı. Bir yandan kısa süre önce eskidiği için 7 bin YTL harcama yaparak tadilatını gerçekleştirdikleri evlerini kaybetmenin acısı içinde olan Kara çifti, öte yandan, içinde "kara günde" harcama düşüncesiyle duran 300 YTL paraları bulunan ceketi uzun aramalara karşın bulamamanın üzüntüsünü yaşadı.

Yaşamın güçlüklerine eşiyle birlikte göğüs germeye çalıştığını vurgulayan Ömer Kara’nın eşi Fatma Kara, ev ekonomisine de katkı sağlayabilmek adına 30 yıl önce aldıkları dikiş makinesiyle köyün ihtiyacına cevap verdiğini söyledi.

Yangın sırasında dikiş makinesinin de kullanılamaz hale geldiğine dikkati çeken Kara, şunları kaydetti:

"30 yıl boyunca dikiş makinem bir gün bile beni yarı yolda bırakmadı. Bir kez olsun tamire gitmedi. O benim hep elim ayağım oldu. Ama şimdi kullanılmasına imkan bile yok. Bu yaşıma kadar kimseye el açmadan çalışıp, aza kanaat ettik. Yaşadığımız şu günlerde en ağırıma giden de devletten bile geliyor olsa, yardıma muhtaç olmamız."

Yangından sürünerek kurtuldu

Mersin Valiliğince kurulan çadırda yaşamına devam eden Hanife Özden (56) ise 10 yıl önce Adana İncirlik Hava Üssü’nde işten çıkarılan eşinin köye gelirken geçirdiği trafik kazasında hayatını kaybettiğini söyledi.

Eşini kaybettikten sonra bu kez kendinin trafik kazasında yürümeye yeteneğini kaybettiğini anlatan Özden, "Peş peşe yaşadığım bu acılardan sonra şimdi de yangının yarasını sarmaya çalışıyorum. İki ayağımı da kullanamıyor, işimi sürünerek görüyorum" dedi.

Yangın sırasında komşularının kendisine "Hanife teyze köy yanıyor. Canını kurtar" diye seslendiğini ve evden sürünerek çıkıp, yola kadar bu şekilde gittiğini ifade eden Özden, şöyle konuştu:

"Sürünerek asfalta kadar indikten sonra, yoldan geçen bir traktörlü bana yardım edip, traktöre bindirdi ve köyün yukarısındaki kayalıklara kadar çıkardı. Belki de onlar olmasaydı ölürdüm. Çadırda yaşamaya çalışıyorum. Artık hayatta hiç bir şeyim kalmadı. Tek kurtuluşumun bir huzur evine yerleştirilmekte olduğunu düşünüyorum. Huzur evine yerleştirilirsem en azından, geçinme sorunum ortadan kalkar ve ben de oradaki yardıma muhtaç yaşlıların ilaçlarını verip, kendime uğraş bulurum."

Tek kaygıları unutulmak

Prefabrike evde yaşayan Hatice Şefik (80) de, yangında her şeyini kaybedenlerden...

Kendi ihtiyacını karşılayabildiği için şükreden Şefik, "Şu an tüm Türkiye bizim için harekete geçti ve ihtiyacımızı karşılayabilmek için uğraşıyor. Ama tek korkumuz, yaşamımızı devam ettirebileceğimiz şartlar yerine getirilmeden unutulmak. Ümit ediyorum ki, tüm köyün ihtiyaçları karşılanıp mağdur bırakılmaz" diye konuştu.

Raporlardaki yangın

Yangın sonrasında Mersin Valiliğince hazırlanan değerlendirme raporundan derlenen bilgiye göre, 7 temmuz pazartesi günü Gülnar ilçesinin Kavakoluğu köyü yakınlarında saat 11.30 civarında henüz belirlenemeyen bir nedenle çıkan ve 3 gün süren yangın, yaklaşık 3 bin hektar alanda etkili oldu. Yangında 2 kişi öldü, çoğunluğu dumana maruz kalan 72 kişi hastanelerde tedavi altına alındı. 64 evin zarar gördüğü yangında, 16’sı büyükbaş olmak üzere 176 hayvan telef oldu.

Ayrıca, 32 ahır ve 11 deponun yanarak kullanılamaz hale geldiği yangında 2 bin 474 dekarı meyve, 42,5 dekarı sebze alanı olmak üzere toplam 2 bin 516,5 dekarlık tarımsal alan zarar görmüş, Orman Genel Müdürlüğüne ait 3 arazöz ve hizmet aracı, özel şahsa ait iş makinesi ve traktör römorkörü yanarak kullanılamaz hale gelmişti.