Mersin'in Silifke ilçesi sahillerinde yer alan ve deniz kaplumbağalarının da üreme alanı olarak öne çıkan noktalarda sahil temizliği gerçekleştirildi.

Mersin Özel Çevre Koruma Müdürlüğü tarafından ilçeye bağlı Kum Mahallesi'nde organize edilen temizlik etkinliğine yoğun ilgi gösterildi.

İlçe Güvenlik Danışma Kurulu Toplantısı'nda alınan karar kapsamında yapılan, Silifke Emniyet Müdürlüğü Toplum Destekli Polislik Büro Amirliği'nin de destek verdiği temizlik çalışmasına; Mersin Üniversitesi Silifke Meslek Yüksek Okulu, Taşucu Belediyesi, Kum-Der, Kum Mahallesi Muhtarlığı ve Emin Dursun Kaya İlköğretim Okulu da katılım gösterdi. Temizlik çalışması öncesinde öğrencilere ve diğer katılımcılara çöp torbaları, şapka, eldiven ve su dağıtımı yapıldı. Deniz kaplumbağalarının üreme alanlarında bulunan çöpler katılımcılar tarafından tek tek toplandı. Temizlik çalışmasının ardından öğrencilere Kum-Der binasında çeşitli ikramlarda bulunuldu.

“TÜRKİYE GENELİNDE 17 DENİZ KAPLUMBAĞASI ÜREME ALANI VAR”

Burada konuşan Mersin Özel Çevre Koruma Müdürü İbrahim Karaca, deniz kaplumbağalarının aynı zamanda da temizliğin göstergesi olduğunu ifade ederek, “Bugün Türkiye'de tescillenmiş 17 adet deniz kaplumbağası üreme alanı var. Bunlardan; Göksu Deltası, Köyceğiz-Dalyan, Fethiye-Göcek, Belek ve Patara olmak üzere 5'i Özel Çevre Koruma Bölgeleri içerisinde yer alıyor. Dünyada bilinen 8 deniz kaplumbağası türünden 5'i Akdeniz'de bulunuyor. Bunlardan caretta caretta, Nil kaplumbağası ve yeşil kaplumbağa türleri ise Türkiye kumsallarına yuva yapıyor. Deniz kaplumbağalarının üreme dönemleri mayıs-ağustos ayları arasında. Gece kumsala çıkan dişi yuvalama için uygun ortam bulamazsa yumurtlamadan denize geri döner. Kumsala çıkan deniz kaplumbağaları açtığı çukura yumurtalarını birer ya da gruplar halinde bırakır. Yumurtlama bittikten sonra çukuru açarken çıkardığı kumları yine arka ayaklarını kullanarak yumurtaların üzerini örtmektedir” dedi.

“YUMURTADAN ÇIKAN ÇOK AZ CARETTA CARETTA HAYATTA KALABİLİYOR”

Caretta carettaların kuluçka süresi yaklaşık 60 gün olduğunu ve bu kuluçka döneminin sonunda yumurtaları kıran yavruların da bir süre dinlendikten sonra birbirlerine yardım ederek, yüzeye doğru tırmanmaya başladıklarını anlatan Karaca, “Yüzeye ulaşan yavrular, gece dolunayda ufuk aydınlığını takip ederek denize ulaşır. Civarda başka bir ışık kaynağı varsa yavrular bu ışığı ufuk aydınlığı zannederek yönlerini şaşırabilirler, bu da ölümlerine yol açar. Bu yüzden, deniz kaplumbağalarının üreme dönemlerinde, insanların akşam sekiz ile sabah 8 saatleri arasında üreme kumsallarında daha dikkatli olmaları, hatta onları rahatsız etmeme açısından sahili bu saatler arasında kullanmamaları en doğru olanınıdır. Yumurtadan çıkıp denize ulaşana kadar pek çok tehlike ile karşılaşan bu yavruların çok azı sağ kalabilmektedirler. Caretta carettalar ilginçtir ki, yuva yapmak için doğdukları kumsala gelirler. Bunların boyları 115 ile 150 santimetre, ağırlıkları ise 70 ile 90 kilogram arasında değişmektedir. 25-30 yıl arasında erginleşen dişiler yumurtadan çıktıkları kumsaldan başka yere yumurta bırakmıyorlar” diye konuştu.

“SON 5 YILDA 8 BİN 96 YAVRU KAPLUMBAĞA DENİZE ULAŞTI”

Özel Çevre Koruma Bölgeleri'nde turizm faaliyetlerinin deniz kaplumbağalarının yuvalama alanı ile örtüşmesinden kaynaklanan sorunların eğitim ve bilinçlendirme yoluyla aşılmasını sağlamak amacıyla kurum olarak Türkiye genelinde olduğu gibi Mersin'de de sürekli izleme çalışmalarında bulunduklarını belirten Karaca, 2006-2010 yıllarını kapsayan son 5 yıllık zaman diliminde Göksu Deltası'nda 687 yuva tespit edildiğini, bu yuvalardan da toplam 8 bin 96 adet deniz kaplumbağası yavrusunun denize ulaştığını açıkladı. Karaca, yine aynı dönemde 5 ayrı Özel Çevre Koruma Bölgesi'nde kumsala çıkan deniz kaplumbağalarından 6 bin 608'i yuva yapmış ve bu yuvalardan yaklaşık 200 bin deniz kaplumbağası yavrusunun denize ulaştığını söyledi.

“DENİZ KAPLUMBAĞALARI AYNI ZAMANDA TEMİZLİĞİN DE GÖSTERGESİDİR”

Deniz kaplumbağalarının, temiz kumsalları yuvalama alanı olarak kullandığı için bir temizlik göstergesi olduğunu tekrarlayan Karaca, konuşmasını da şöyle sürdürdü; “Bu canlıların buraları terk etmeleri, buralara seyrek gelmeleri veya sayılarının giderek azalması demek, bu canlıların yaşam ve yuvalama alanlarının kirlenmesi demektir. Deniz kaplumbağaları da sahil kullanıcı insanlarımızda bizim yıllık misafirlerimizdir. Her iki misafirimizde yılda bir defa ve aynı zaman diliminde gelmektedirler. Özel Çevre Koruma Kurumu olarak, bu kirlenmeyi en aza indirmek, insanlarla deniz kaplumbağalarını yan yana yaşatabilmek en büyük arzumuzdur. Bu amaçla kurumumuz, diğer bölgelerimizde olduğu gibi Göksu Deltası ve sahillerinde de yıllardır 'Katı Atık Toplama Projeleri'ni uygulayarak, buralardaki çöplerin uzaklaştırılması ve misafirlerimizi en iyi şekilde, en temiz bir çevrede ve yan yana ağırlamak için uğraşmaktadır.”