5
Mayıs
2024
Pazar
MERSİN

Uzmandan soba uyarısı!

BİLGİSİZLİK, SOBA ZEHİRLENMESİNİ DE BERABERİNDE GETİRİYOR

Mersin Üniversitesi (MEÜ) Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Halil Kumbur, yapılan uyarılara rağmen her yıl kömürün yol açtığı zehirlenme ve yangınların arttığını ifade ederek, ölümlerinse kömürden değil, soba yakma yönteminin doğru bilinmemesi, ihmalkarlık ve vurdumduymazlıktan kaynaklandığını söyledi.

Soba ve kalorifer yakma teknikleri hakkında açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Halil Kumbur, bugün gelinen noktada tarım, sanayi ve yaşam faaliyetlerinde gereken önlemlerin alınmadığı gibi hava kirliliğinin de her geçen gün arttığına dikkat çekti. Halil Kumbur, solunan havanın yüzde 78'inin azot, yüzde 21'inin oksijen ve geriye kalan yüzde 1'lik bölümünün de diğer gazların oluşturduğu bilgisini vererek, bu oran dışarıdan karışan azot oksit, kükürtoksit, partiküller, hirdokarbonlar gibi gazların havaya

karışmasıyla bozulduğunu ve hava kirliliği sorununu ortaya çıkardığını anlattı.

Kış aylarının yaşandığı bugünkü süreçte Mersin kent merkezi başta olmak üzere Tarsus ve diğer ilçelerde soba ve kaloriferlerde kalitesiz yakıt kullanılmasının yanında, baca temizliğinde gerekli izolasyonun yapılmaması gibi durumların hava kirliliğini arttırdığını vurgulayan Kumbur, bunun aynı zamanda da soba zehirlenmeleri ve ısınma maliyetlerini de beraberinde getirdiğinin altını çizdi. Kumbur, meteorolojik faktörlerin de katkısıyla özellikle kent merkezlerinde kış aylarında sorunun daha da arttığına

işaret ederek, soba zehirlenmeleri ve hava kirliliğinin önüne geçilmesi noktasında dikkat edilmesi gereken konuları da sıraladı. Ev ve işyerlerinde hava izolasyonlarının iyi yapılmasını öneren Kumbur, kaliteli yakıt kullanılması, bacaların düzenli olarak temizlenmesi, soba bağlantı elemanları ve boruların sık aralıklarla temizlenmesi ve gaz sızdırmazlığının kontrol edilmesi tavsiyelerini de dile getirdi.

 

"KÖMÜRDEN KAYNAKLANAN ZEHİRLENME VE ÖLÜMLER ARTIYOR"

Türkiye genelinde olduğu gibi Mersin'de de kış aylarında birçok kişinin sobalarda kömürün bilinçsizce kullanılması nedeniyle zehirlendiğini ifade eden Kumbur, "Tüm uyarılara rağmen, her yıl kömürden kaynaklanan zehirlenmeler ve yangınlarda ölenlerin sayısı artıyor. Ölümler kömürden olmayıp, sobaların yakılma yönteminin doğru bilinmemesinin yanında ihmalkarlık ve vurdum duymazlıktan kaynaklanıyor. Doğru yakılmayan sobada hangi kömür yakılırsa yakılsın zehirlenme olabilir. Soba alırken, kurarken veya

yakarken gereken kurallara uyulması halinde bu tip üzücü olaylar yaşanmayacak ya da en az indirilecektir. Üzücü olaylarda suç; yüksek kalorili çevre dostu kömürlerde olmayıp, yanlış soba yakma tekniği ve standart dışı soba kullanımıdır" dedi.

Sobadan can kaybını önlenebilmesi noktasında sobanın üsten yakılması, sobanın hava alıcı yerlerinin kapatılmaması uyarısında bulunan Halil Kumbur, plastik, lastik, araba lastiği, temizlenmemiş tahta, hayvan ve asfalt atığı, boya, atık petrol ürünleri ve çöplerin soba ve kalorifer kazanlarında yakılması halinde kanser yapıcı maddeler oluşacağını, bu nedenle de standartlara uygun kömür-yakıt kullanılmasını istedi. Prof. Dr. Kumbur, soba kullanırken dikkat edilmesi gereken hususları da şöyle sıraladı: "Soba

önerilen yere kurulmalıdır. Kömüre göre soba seçilmelidir. İthal kömür yanma için yüksek ısı ister; bu yüzden, yanma bölgesi ateş tuğlalı döküm sobalar tercih edilmelidir. Tuğlasız sobalar ısıyı hemen dışarı verdiğinden yetersiz ısınmanın yanı sıra eksik yanma nedeni ile zehirleyici karbon monoksit oluşumuna neden olabilir. Soba yanarken yanma havası ve duman klapeleri kapatılmamalıdır. Sobanın havalandırma sistemi, yanma için yeterli oksijeni sağlamalıdır. Mutlaka üstten tutuşturulmalıdır."

 

"ÜSTTEN YAKILAN SOBA YÜZDE 20'LİK YATIK TASARRUFU SAĞLAR"

İthal kömür yakıldığında yüksek ısının ortaya çıktığını, bu nedenle de yanma bölgesinde ateş tuğlası bulunan döküm sobaların tercih edilmesini belirten Kumbur, soba yanarken yanma havası ve duman klapelerinin kapatılmaması, sobanın havalandırma sistemleri, yanma için yeterli oksijeni sağlaması, soba üstten tutuşturmalı ve üzerine hiçbir kömür ilavesi yapılmaması, sobanın verimli yanabilmesi için en fazla 3'te 2 oranında kömürle doldurulması, soba ve borularda sızdırma sorunu ve deliklerin olmamasına özen

gösterilmesi, ısıdan daha iyi yararlanabilmesi için duvarla soba arasında yaklaşık 50 santimetrelik mesafe bırakılması önerilerini de gündeme taşıdı.

Yanan sobaya üstten kömür ilave edilmesi halinde alttaki ateşin etkisiyle ilave edilen kömür bünyesindeki yanabilir gazlar yanmadan baca ile çevreye verildiğini hatırlatan Kumbur, üst bölümde tam yanma gerçekleşmeden alt ve üst hava alma kapaklarının kapatılması halinde; kömürün tutuşma süresinin uzayacağını, yanmadan çıkan gaz miktarınınsa artacağını anlattı. Kumbur, sobanın üstten yakılması, altta kömür ve üstte çıta konularak üstten yakılan sobalarınsa yaklaşık yüzde 20'lik bir yakıt tasarrufu

sağlayacağı ve çevreye de daha az zarar vereceğini, bunun yanında da zehirlenme riskini de en aza indireceğini söyledi.

 

"SOBADA FAZLA DİRSEK VE BORU KULLANMAKTAN KAÇINILMALI"

Isı kaybının önüne geçilmesi ve daha az kömürle ısınmak için üstten yakmalı sobaların kullanılmasını savunan Prof. Dr. Halil Kumbur, sobaların tutuşturulması sırasındaysa alt kapağın kapalı, üst kapağın da sürekli açık tutulmasını istedi. Kumbur, cam kenarlarına macun, pencere ve kapı kenarlarına silikon, sünger fitil yaptırılmasının da ısı kaybının önüne geçeceğini, ayrıca sandalye ve eşyaların dış duvardan uzak tutulması, gece pencereler, panjur ve rüzgarlıkların örtülmesi, radyatörlerin üstleri ve

önlerinin kapatılmasını da önerilerine ekledi.

Baca ve borularla ilgili alınması gereken önlemlerle ilgili açıklamalarda da bulunan Kumbur, soba borularının mümkün olduğunca kısa ve düşey doğrultuda olması, yatay borular bacaya hafif bir eğimle döşenmesi gerektiğinin altını çizerek, bacaların da yılda en az 1-2 kez temizlenmesi, fazla dirsek ve borudan kaçınılması, boru ucunu bacaya fazla sokulup tıkanması önlenmesinin yanında baca temiz ve çatıdan 1 metre yükseklikte olması, çıkan gazların dağılabilmesi için en yakın binadan 6 metre uzaklıkta

olmasına özen gösterilmesi gerektiğine dikkat çekti.

 

"ZEHİRLENEN KİŞİYE YOĞURT VE SARIMSAK VERİLMESİ DOĞRU DEĞİL"

Halil Kumbur, soba zehirlenmeleriyle ilgili olarak da şu açıklamalarda bulundu: "Vatandaşlar yatarken sobaya üstten kömür atıp alt ve üst kapakları kapatıp baca klapesini de kısmak zehirlenmeye ve ölüme davetiye çıkarmaktır. Havasız kalan sobada eksik yanma olur bacadan dışarı atılamayan zehirli karbonmonoksit gazı da odaya sızar. Karbonmonoksit renksiz, kokusuz, lezzetsiz, havadan hafif zehirli bir gazdır. Havadaki oranı yüzde 0.1 olursa 1 saat içinde ölüme sebebiyet verebilir. Bu zehirli gaz insanı çok

tatlı bir uyku verip öldürür. Karbonmonoksit, uyku halinde kandaki hemoglobinle oksijene oranla 250 kat daha iyi ve kolay birleşir. Soba zehirlenmelerinin bir nedeni de kaçak kömür kullanımıdır. Kaçak kömürün ağır yanması ve zehirleyici gaz içermesi nedeniyle zehirleme riski yüksektir."

Zehirlenme olduğu zaman hemen bir sağlık kurumuna gidilmesi uyarısında bulunan Kumbur, bazı insanların zehirlenme olduğu zaman yoğurt, sarımsak gibi yiyecekler verdiğini, bunun oldukça yanlış bir bilgi olduğunu ifade ederek, zehirlenmenin midede olmadığını, aksine solunum yoluyla ilgili bir gelişme olduğu uyarısında bulundu. Kumbur, zehirlenen kişiye acilen oksijen verilmesi, en kısa zamanda teşekküllü bir sağlık kuruluşuna başvurulması tavsiyesinde bulundu.

İHA
Yayın Tarihi : 1 Aralık 2009 Salı 12:55:00
Güncelleme :1 Aralık 2009 Salı 15:45:09


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?