Mersin Valisi Hasan Güzeloğlu, Mersin'in bölge ve ülke sınırlarının çok daha ötesini etkileyebilen bir kent olduğunu ifade ederek, bu noktada belirlenen hedeflere ancak buna inanılması ve birlikte çalışılması halinde ulaşılabileceğini söyledi.

Merkez Merkez Gazeteciler Derneği (MMGD) Yönetim Kurulu Başkanı Nazmi Akdağ, beraberinde yönetim kurulu üyeleriyle birlikte 'Valiler Kararnamesi' ile birlikte Samsun'dan Mersin'e atanan Hasan Güzeloğlu'nu makamında ziyaret ederek, görüş alış-verişinde bulundu. Özellikle yerel basının karşı karşıya olduğu sorun ve sıkıntıları dile getiren Akdağ, Valilik tarafından hazırlanan 'Basın Protokol Listesi'nin yeniden gözden geçirilerek, gerekli düzenlemelerin yapılmasını istedi. Mersin'de 3 ayrı basın meslek örgütü olduğu bilgisini veren Akdağ, kentte görevlerini icra etmeye çalışan gazetecilerin kentin sesini Türkiye'ye ve dünyaya duyurup, Mersin'in güzelliklerini ortaya koyabilmenin çabası içinde olduğunu anlattı.

“MERSİN, BÖLGE VE ÜLKE SINIRLARININ ÇOK DAHA ÖTESİNİ ETKİLİYOR”

Ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getiren Vali Güzeloğlu, basının önemine dikkat çekerek, sektörde yaşanan sorunların aşılabilmesi adına Valilik olarak üzerlerine düşeni yerine getirmeye hazır olduklarını, önümüzdeki süreçte konuyla yakından ilgileneceğini dile getirdi. Güzeloğlu, bazı kentlerin sınırlarının ötesinde görmek ve değerlendirilmesinin yanında etki alanının da buna göre değerlendirilmesi gerektiğini ifade ederek, Mersin'in bu anlamda bölge ve ülke sınırlarının çok daha ötesini etkileyebilen bir kent olarak öne çıktığını vurguladı. Kentin, dinamikleri ve belirli alanlardaki zenginlikleriyle birlikte kalkınma potansiyenin de Türkiye'yi doğrudan etkilediğini kaydeden Güzeloğlu, bu durumun da her sektörde kendisini gösterdiğine dikkat çekti.

Hasan Güzeloğlu, Mersin'in, Türkiye'nin dış ticaret kapısı olmasının da ötesinde dünya ticaretinde belirleyici bir rol oynayan lojistik sektöründeki mevcut potansiyeliyle de Akdeniz çanağının yanında Orta Asya ve Ortadoğu'ya mal ve hizmet aktarımında önemli bir misyon üstlendiğinin altını çizdi. Kentin, 320 kilometrelik bakir bir sahil bandına sahip olduğunu hatırlatan Güzeloğlu, bu kapsamda turizm sektörünün sadece deniz, kum ve güneş olarak algılanmamasını, aksine inanç, kültür ve kongre turizmi gibi geniş bir perspektifte ele alınması gerektiğini söyledi.

“HEP BİRLİKTE ÇALIŞARAK MERSİN'İ BELİRLENEN HEDEFE TAŞIYABİLİRİZ”

Kentin sanayi altyapısının da güçlendirilmesi gerektiğini savunan Güzeloğlu, 'Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgesi'nin de kente kazandırılmasının yanında özellikle gıda ve tarım entegrasyonunu sağlayacak, ihracata dönük ürün yapısı ve altyapısıyla Mersin'in tarımsal potansiyelinin değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Güzeloğlu, bunun yapılabilmesi halinde kentin bugün bulunduğu noktanın çok daha ötesinde bir noktayı hak edebileceği gibi kentin de bunu hazmedebileceğini işaret etti. Mersin'in yoğun göç aldığını, Türkiye'de en fazla nüfus artışı yaşanan iller arasında yer aldığını hatırlatan Güzeloğlu, 1970'li yıllarda 127 bin kişilik nüfusa sahip olan Mersin, bugün kent nüfusunun bir milyonu aştığını, konuya da bu pencereden bakarak, gerekli yorumun da buna göre yapılması uyarısında bulundu. Mersin'in turizmdeki yatak kapasitesinin yeterli olmadığını, bunun da önemli bir eksiklik olarak öne çıktığını, bu nedenle de turizm pastasından hak ettiği payı alamadığını söyleyen Güzeloğlu, bu kapsamda turizmin doğru bir konseptle doğa turizminden av ve inanç turizmine kadar geniş bir yelpazede ele alınarak zenginleştirilmesi gerektiğini kaydetti.

'Saint Paul Yılı' kapsamında Tarsus'a gelen turist sayısının 42 bin olduğu bilgisini veren Güzeloğlu, “Vatikan tarafından tescillenmiş 'Saint Paul Kilisesi ve Kuyusu'nun bulunduğu bir ilçeyi bu kadar kişinin ziyaret etmesi yeterli değil. Bu noktada da inanç turizmine ivme kazandıracak adımların atılması bir zorunluluktur. Eğer bu yapılırsa; kentin turizmden aldığı pay da artar. Çok özel bir coğrafyada inanarak ve birlikte çalışarak Mersin'i belirlenen hedeflere taşırken, aslında Türkiye'yi de kalkınma noktasında iyi bir yere taşımış olacağız” dedi.

Mersin'deki işsizlik oranının yüzde 17.6 olduğunu, bu noktada yapılması gerekeninse işsizlik düzeyinin her alanda en aza indirgenmesi olacağını kaydeden Vali Güzeloğlu, bunun yolunun da üretime dayalı büyümeyle birlikte ihracata dayalı bir üretim sistemi olduğunun altını çizdi. Kentlerin sadece tek bir sektör üzerinde gelişmeye çalışmasını doğru bulmadığını dile getiren Güzeloğlu, kentin potansiyeline bağlı olarak tüm sektörlerin birlikte ele alınmasının bir zorunluluk olduğunu savunarak, Mersin'in de bunu yapması gerektiğini de sözlerine ekledi.