4
Mayıs
2024
Cumartesi
MERSİN

Vekiller neden 'hayır' diyecek?

CHP'Lİ MİLLETVEKİLLERİ REFERANDUMDA NEDEN 'HAYIR' DİYECEKLERİNİ ANLATTI

CHP Mersin Milletvekili İsa Gök, Anayasa Değişiklik Paketi konusunda yaşanan uzlaşmazlığın sorumlusunun CHP olmadığını belirterek "Zira getirilen teklif CHP'ye danışılmadan, AK Parti'nin kendi mutfağında, kendi ihtiyaçları doğrultusunda hazırladığı değişiklik çalışmasıydı. Bunları konuşmaya gitmek dahi, o yapılacak kötü yemeğin içine dahil olmaktı. Böyle bir sorumluluğa asla biz girmek istemedik" dedi.

CHP Mersin İl Başkanlığı tarafından 'CHP, Anayasa Değişikliğine Niçin Hayır Diyor' konulu eğitim semineri düzenlendi. Büyükşehir Belediyesi Kongre ve Sergi Sarayı'nda düzenlenen seminere konuşmacı olarak Mersin milletvekilleri Vahap Seçer ve İsa Gök katıldı.

Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Macit Özcan ile çok sayıda partilinin izlediği seminerde konuşan Seçer, 12 Eylül'deki referandumun, halka yeni CHP'yi anlatmak için de önemli bir fırsat olacağını söyledi. Seçer, 12 Eylül'de Türk halkının oylanacak olan bu paketin içeriğiyle mi ilgili olduğu, yoksa işsizlik, karnını doyurma derdi veya para etmeyen ürününü satma derdiyle mi, ya da kol gezen terör ve şiddet eylemlerinden dolayı duyduğu endişeyle mi ilgili olduğunu hep beraber müşahade etme fırsatı

bulacaklarını anlattı.

Aslında Türkiye'nin tablosunun bir takım tespitler yapmaya gerek bırakmadığını anlatan Seçer, şunları söyledi: "Özellikle son günlerde yurdun dört bir yanından yükselen silah sesleri, kavga sesleri, şiddet, değişik etnik kökene sahip yurttaşlarımızın o veya bu şekilde karıştığı olaylar ve hoş olmayan tablolarla karşı karşıyayız. Bu topraklarda binlerce yıldır farklı etnik yapıda, farklı inanç grupları, farklı oluşumlar, farklı topluluklar kardeşçe yaşadı."

EVLERİN TEK TEK KAPISINI ÇALACAĞIZ

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası şemsiyesi altında, vatandaş bilincinde bu topraklarda yaşadığımızı anlatan Seçer, sözlerine şöyle devam etti: "Bu toprağın havasını soluyoruz, güneşinden faydalanıyoruz. Bizi buralara getiren etkiler nelerdir, sorunlar nelerdir, niçin bu kardeş kavgası körükleniyor, bunlar tabi çok tartışılıyor. Bizim için esas olan, bu sorunları tespit etmek değil gerçekten 30 yıldır Türkiye'nin her anlamda enerjisini alan, ekonomik anlamda ciddi sıkıntılara sokan, Türk halkını moral ve

motivasyon anlamında etkileyen, binlerce askerimizin, emniyet gücümüzün, gencimizin, yavrumuzun şehit olduğu, sivil vatandaşlarımızın öldüğü, binlerce köyün boşaltıldığı, yakıldığı, binlerce Güneydoğulu insanın kötü muameleye maruz kaldığı, o şekilde ya da bu şekilde yerinden yurdundan edildiği, kente göç etmek zorunda bırakıldığı, onu kaderi ile başbaşa bırakan sorunları tespit etmek değil, buna çözüm üretmek zorundayız. Anlayışımız yeni bir anlayış, genel başkanımız yeni bir genel başkan, politikalarımız

da yeni olacak. Her konuda yeni olacak. Kürt konusunda yeni olacak, ekonomik yaklaşımlar konusunda yeni olacak, tarım politikalarımız yeni olacak, sağlık politikalarımız yeni olacak. Bu süreç bize bu fırsatı veriyor. Biz sokaklara inmek durumundayız, evlerin tek tek kapısını çalmak durumundayız, her köye gitmek durumundayız, Türkiye'yi yurttaşlarımıza anlatmak durumundayız. AK Parti'nin iktidarı boyunca Türk halkına neler kaybettirdiklerini anlatmak durumundayız. Onların itibarını kazanmak durumundayız,

onların güvenini kazanmak durumundayız, onları sevmek durumundayız. Yoksa 2007 genel seçimleri ve 2009 yerel seçimlerinde partimizin aldığı oy oranı ortada. Bu oy oranı bizi iktidara taşımıyor, halka rağmen politika yapılmıyor. Halkı öteleyerek, iteleyerek, beğenmeyerek politika yapılmıyor. Onların hassasiyetleri bizim hassasiyetlerimiz olmalı. Onların dertleri bizim dertlerimiz olmalı, biz onlardan biri olmalıyız. Nasıl ki genel başkanımızı halk kendi gibi görüyorsa, bizleri de, milletvekillerini de sade

CHP'lileri de kendi gibi görmeli. Böyle iktidar olunuyor."

Seçer, konuşmasında, geçen Mayıs ayında gündeme gelen Anayasa Değişiklik Paketi konusunda ne yazık ki, tanımı bir toplum anlaşması olmasına ve toplumun büyük kesimini ilgilendirmesine rağmen ne iktidar partisi ne de muhalefet partisi liderlerinin bir araya gelme lütfunda bulunmadıklarını söyledi.

Oysa milletvekillerinin halkın temsilcileri olduğunu anlatan Seçer, sözlerini şöyle sürdürdü: "Meclis'te yasa yapma yetkisini sizler bize veriyorsunuz. Ama biz bu yetkiyi kullanamadık. Orada anayasa değişikliğini halkın huzuruna gelmeden, Türkiye'yi milyonlarca lira masrafa sokmadan, bu metni herkesin istediği şekilde bir uzlaşma ile TBMM'den geçirme kabiliyetini maalesef gösteremedik. Burada kimin suçu var? Elbette ki, uzlaşma bir kültür işi. Başta Sayın Başbakan, bir uzlaşı kültürü içinde olmadı. TBMM,

yaklaşık bir ay boyunca kavga ile dövüşle enerjisini bu işe harcadı. CHP olarak bizim başta karşı olduğumuz 3 madde vardı. Bunlardan biri yeterli oyu alamadığı için kendiliğinden düştü ve bizim karşı olduğumuz ve AK Parti'nin de esas üzerinde durduğu 2 madde konusunda mutabakat sağlanamadı. Bir sepetin içinde 29 tane sağlam meyve var ama 2 tane bizim çürük gördüğümüz meyve var. Biz dedik ki, bu 2 çürük meyveyi ayıralım. Ama iktidar buna yanaşmadı. Ben umut ediyorum 12 Eylül'de sandıktan 'hayır' çıkacak.

İnanıyorum ki hepimiz çalışacağız, başarılı olacağız, ilk sınavımızı 12 Eylül'de referandum sandığında vereceğiz. İnşallah bu sandıktan çıkacak olan sonuç, 2011 genel seçimlerinde CHP'nin iktidar habercisi olacaktır."

ANAYASADA ÇOK DEĞİŞİKLİK OLDU

CHP Mersin Milletvekili İsa Gök de konuşmasında, Anayasa Değişiklik Paketi konusunda uzlaşma olmamasının sorumlusunun CHP olmadığını belirterek, şunları söyledi: "Zira getirilen teklif CHP'ye danışılmadan, AK Parti'nin kendi mutfağında, kendi ihtiyaçları doğrultusunda hazırladığı bir çalışmaydı. Bunları konuşmaya gitmek dahi, o yapılacak kötü yemeğin içine dahil olmaktı. Böyle bir sorumluluğa asla biz girmek istemedik. Zira yapılmak istenen amaç belli. AK Parti'nin son 2007T'fd tespit etmek değil, buna

seçimlerinden sonraki girdiği farklı yol belli idi, o mutfaktan iyi bir yemeğin çıkmayacağı muhakkak idi. Uzlaşma hiç olmadı mı, aslında oldu. Herkes 12 Eylül Anayasası'na kızıyor ben de kızıyorum. Zira darbe anayasasıdır bu anayasa. Bu anayasa çok değişti. Sanki bu ilk değişiklikmiş gibi konuşuluyor fakat bu anayasa 20. değişikliğini yaşıyor. Bu 20 değişikliğin 2 tanesini daha önceki Cumhurbaşkanı 'veto' etmişti ve tekrar Meclise gelmedi, 1 tanesi 1988'de ANAP döneminde referandumda 'hayır' yedi, 1 tanesi

de 2008'de Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildi. Bu 20. değişiklik. Dolayısıyla uygulamaya girecek olan 16. değişiklik. AK Parti gelmeden önce 7 anayasa değişikliği yapıldı, 57 madde değişti. Bunlar uzlaşı ile değişti, hiç kimsenin ruhu dahi duymadı. Çünkü bu değişiklikler halkın yararına idi. AK Parti iktidara geldikten sonra da 7 değişiklik gerçekleştirildi. 22. dönemde 5 yıl süren süreçte 7 değişikliğe biz 'evet' dedik. Neden? Çünkü, bu değişiklikler anayasanın demokratikleştirilmesi, Türkiye'de

halkın daha çıkarına olacak şeylerdi. Dolayısıyla biz AK Parti ile anayasa değişikliğinde hiç uzlaşmamış değiliz. Halkın yararına olunca uzlaşıyoruz."

Son Anayasa Değişiklik Paketi'ne neden karşı olduklarını da anlatan Gök, şöyle konuştu: "Bu paketin ikisi kötü diğerleri iyi denemez. Aman bunu demeyin. 26 madde var, ikisi kötü diğerleri iyidir dediğiniz taktirde gerçeği görmemiş oluruz. Biz o tarihte yargı üzerine kilitlenerek, yargı ile ilgili maddeleri ayıklayalım diğerlerini konuşalım dedik. Yargı ile ilgili maddeler AK Parti'nin asıl amacı idi. Yargıyı ele geçirmek birinci amaçtı. Ama bir de ikinci amaçları vardı, ikinci amaçları birinciye göre o

denli tehlikeli değil. Zaman içerisinde bunlar giderilebilecek olan tehlikelerdi. Bu anayasa değişikliği, halkımızın o acil sorunlarına çözüm getirmiyor. Anayasada yapılan ve 12 Eylül'de yapılacak değişiklikler yaşam koşullarını iyileştirmeyi içermeyecek, Cumhuriyet tarihimizin en yüksek işsizlik sorununu çözmeyecek, emeklinin sorununu çözmeyecek. Bu değişiklik tarım kesiminde çalışanı, üreticiyi, küçük esnafı korumayacak. Bu değişiklik hukuka aykırı dinlemeleri, annelerin gözyaşlarını dindirmeyecek, terörü

bitirmeyecek, eğitimi parasız hale getirmeyecek, dokunulmazlıkları kaldırmayacak."

CHP'Lİ MİLLETVEKİLLERİ REFERANDUMDA NEDEN 'HAYIR' DİYECEKLERİNİ ANLATTI
İHA
Yayın Tarihi : 30 Temmuz 2010 Cuma 11:38:04
Güncelleme :30 Temmuz 2010 Cuma 13:49:51


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?