Mersin Sanayici ve İşadamları Derneği (MESİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Doğan, yatırımcıların Mersin açısından çok ciddi endişeler taşıdığını, Antalya'da bir günde yaptıkları işi kentte 3 ayda zor yapabildikleri yolunda şikayet ve sıkıntıları kendilerine aktardığını anlattı.

Ali Doğan, Sultaşa Otel'de düzenlenen toplantıda MESİAD tarafından yapılan çalışma ve hayata geçirilen projeler hakkında değerlendirmelerde bulundu.

Kent sorunlarına yönelik açıklamalar da yapan Doğan, 'Tarsus-Kazanlı Turizm Projesi' ile 'Akkuyu Nükleer Santrali' ve yatırım çalışmaları hakkında çarpıcı ifadeler kullandı. MESİAD'ın üyesi olduğu kurul ve platformlar hakkında bilgiler de veren Doğan, Mersin-Tarsus Organize Sanayi Bölgesi Müteveli Heyeti'nde de özel bir yönetmelikle temsil edildiklerini ifade ederek, bu kapsamda da Türkiye'de organize sanayi bölgesi yönetiminde görev alan ilk ve tek SİAD olduklarını dile getirdi.

Dünya Bankası ve KOSGEB teşvikleriyle MESİAD tarafından projelendirilen; 'Mersin İş Geliştirme Merkezi'nin, 2004 yılı Ekim ayında faaliyete girdiğini belirten Doğan, 30'a yakın işletmeye maddi destek, altyapı ve ofis yardımında bulunulduğunu, böylelikle de 100'ün üzerinde kişiye istihdam oluşturulduğunu anlattı. Doğan, önümüzdeki dönemde 'İş Etiği Plaketi' hazırlayacaklarını ve bunu da MESİAD üyelerine dağıtacaklarının bilgisini vererek, bu plaketle birlikte iş alanında yaşanan sorun ve sıkıntıların, yargıya intikal etmeden çözümlenmesi amacına hizmet edeceğini savundu. Mersin'de turizm, tarım ve tarıma dayalı sanayi ve lojistik sektörlerine öncelik verilmesi gerektiğinin altını çizen Doğan, bu nedenle de Akkuyu'da nükleer santral yerine turizmin öne çıkartılması gerektiği belirtti.

"AKKUYU'DA 20 BİN YATAK KAPASİTESİNE SAHİP TESİSLER YAPILABİLİR"

Mersin'in Gülnar ilçesine bağlı Büyükeceli beldesine kurulması planlanan; 'Akkuyu Nükleer Santrali'ne iş dünyası olarak karşı çıktıklarını ve bölgenin turizme kazandırılmasından yana olduklarını dile getiren Ali Doğan, Danıştay 13. Dairesi tarafından alınan ve yer tahsisine yönelik; 'yürütmeyi durdurma' kararını hatırlattı. Doğan, davanın esasen devam ettiğine dikkat çekerek, Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'ın; "Temyize gitmeyi düşünmüyoruz" şeklindeki açıklamasının da gerçeği yansıtmadığını ve burada kamuoyunun yanıltılmaya çalışıldığını iddia etti.

Alınan yargı kararının, nükleer santralden vazgeçildiği anlamına gelmediğini ve sürecin hala devam ettiğini kaydeden Doğan, daha önce gündemde olmayan Sinop'un da ihaleye dahil edilerek Akkuyu Nükleer Santrali ile birlikte yeniden ihaleye çıkartılmasının gündemde olduğuna işaret etti. Nükleer santralin yapılmak istendiği alana mevcut doğal yapının korunması şartıyla 20 bin yatak kapasiteli bir tesisin inşa edilebileceğini ileri süren Ali Doğan, bölgede uluslararası standartlar ışığında rahatlıkla 4 ya da 5 yıldızlı tatil köylerinin yanı sıra oteller de yapılabileceğini söyledi. Doğan, gerekli yatırımların yapılması ve bölgenin turizme açılması halinde ortalama 10 bin kişinin de istihdamının sağlanacağını savunarak, bunun yanında kurulması planlanan nükleer santraldeyse teknik hizmetlerde sadece 250 kişinin çalıştırılabileceğini söyledi.

"YARGI KARARIYLA BİRLİKTE MERSİN'E TURİZMDE OLAN İLGİ DE ARTTI"

Nükleer santralle ilgili olarak alınan; 'yürütmeyi durdurma' kararının ardından turizm alanında Mersin'e olan ilginin arttığını ifade eden Doğan, söz konusu yatırımcılar arasında en ciddi grubunsa; Türkiye'de yeniden yatırım yapma kararı alan ünlü Fransız tatil köyü zinciri Club Med'in olduğunu açıkladı. Doğan, bunu yanında yeni yatırım alanları arayışı içinde olan; Mövenpick Hotels ve Resort'un da Mersin ile yakından ilgilendiğine dikkat çekerek, Öger Türk yetkililerinin de kente gelerek, bir dizi incelemelerde bulunduğunu ancak beğendikleri yerlerin '1. Derece SİT Alanı' olması nedeniyle yatırım yapmaktan vazgeçtiklerini vurguladı.

Doğan, "Mersin, turizm alanında oldukça önemli bir potansiyele sahip. Her ne kadar da sahil şeridindeki yapıların; ikinci konutlarla doldurulduğu söylense de bu konutlar Susanoğlu'na kadar var. Unutmayalım ki Mersin, kent merkezi ile Susanoğlu arasındaki bölgeyle sınırlı değil. Narlıkuyu ve Boğsak ile birlikte Tarsus ve Kazanlı arasında kalan bölgenin turizm alanı olarak ilan edilmesi bunun en önemli örneğidir. Tüm bu alanların da gereken yatırımların yapılması halinde de kent ekonomisinin de önemli bir ivme kazanacağına inanıyoruz" dedi.

"TARSUS-KAZANLI'DA İLK KAZMA OCAK AYINDA VURULACAK"

'Tarsus-Kazanlı Turizm Projesi' ile ilgili olarak açıklamalarda da bulunan Doğan, projenin üzerinde hassasiyetle durduklarını ve bu noktada yer tahsislerinin yapıldığını ve 2010 yılı Ocak ayında da ilk kazmanın vurulacağı müjdesini verdi. Bunun yapında Doğu Akdeniz ve Ege sahillerinde yer alan balık çiftliklerinin Mersin'e kaydırılması yönündeki girişimleri hatırlatan Doğan, Anamur'dan Taşucu yakınlarında Akdere'ye kadar sahil kesiminin, balık çiftlikleriyle kapatılmaması noktasında yapmış oldukları çalışmaların sonucunda; 8 olan balık çiftliği alanı sayısının 2'ye indirildiği bilgisini verdi.

Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından hazırlanan; 1/100.000'lik Çevre Düzeni Planı'na yönelik çalışmalara, kentin önde gelen kuruluşlarıyla birlikte müdahil olduklarını kaydeden Doğan, "Toprağın Anayasa'sı olarak da öne çıkan planda, kentin ekonomik yapısına uygun değişiklikler için 3 kez itiraz dilekçesi hazırlayarak yetkililerin dikkatini çektik, kısmen de olsa değiştirilmesini sağladık. Bunu da kentteki kurum ve kuruluşlarla ortak hareket ederek başardık. Demek ki, aynı amaç doğrultusunda bir araya gelinip, ortak hareket edildiğinde çözülmeyecek sorun kalmıyor" diye konuştu.

"BÖLGESEL ÇUKUROVA HAVAALANI BAHARLI'YA YAPILMALIDIR"

'Bölgesel Çukurova Havaalanı'nın, bölgede turizmin geliştirilmesinde önemli bir saç ayağını oluşturduğunu kaydeden Ali Doğan, yıllardır büyük bir sabır, inanç ve inatla sürdürmüş oldukları çalışmaların sonucunda havaalanının yatırım aşamasına geldiğini, ancak yer seçimi noktasında bir takım sıkıntıların olduğunu anlattı. Doğan, havaalanı konusunda Baharlı, Kargılı ve Çiçekli olmak üzere 3 alternatif alanın öne çıktığına işaret ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü; "Baharlı, 8 bin dönümlük bir alana sahip. Bunun bir kısmı sulak arazi, geri kalan bölümü de 3. derecedeki tarım arazileri olarak öne çıkıyor.

Çiçekli de yine 8 bin dönümlük bir alana sahip ve burası da 2. derece tarım arazisi. Tüm bunların yanında Kargılı'da belirlenen alan da aynı büyüklüğe sahip. Ancak bölgenin neredeyse yüzde 95'lik bir bölümü özel mülkiyete ait. Bu konuda iş dünyası olarak yer seçimine karşı çıkıyoruz. Biz, havaalanının Baharlı'ya yapılması noktasında görüşümüzü ortaya koyduk. Konuyla ilgili olarak girişimlerimiz sürüyor."

Doğu Akdeniz'in en büyük limanı olarak öne çıkan Mersin Limanı'na ek olarak yapılması gündemde olan; 'Konteyner Limanı Projesi'ni de ele alan Doğan, projeyi önemsediklerini ve yıllardır kentte bir konteyner limanı yapılması konusunda ısrarlı olduklarını, bu kapsamda da konteyner hizmeti verecek ikinci bir liman için ÇED Toplantısı'nın geçtiğimiz hafta yapıldığını hatırlattı. Doğan, burada bir tavsiyede bulunarak, yatırımlar konusunda önceliğin 'Konteyner Limanı Projesi'ne değil, 'Çukurova Bölgesel Havaalanı'na verilmesini istedi. Mersin'in önce sektörleri arasında gösterilen lojistiğin, özellikle son yıllarda daha iyi anlaşıldığını savunan Doğan, MESİAD'ın ilk kuruluş yıllarında; 'TIR Köy' olarak adlandırılan projenin; 'Mersin Lojistik Merkezi' olarak öne çıktığını, projeyle birlikte yürütülen çalışmaları da desteklediklerini açıkladı.

"YATIRIMCILARIN MERSİN İLE İLGİLİ ÇOK CİDDİ KAYGILARI VAR"

Toplantıda gazetecilerin sorularını da yanıtlayan MESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ali Doğan, kentteki işadamlarının bir araya gelip güçlerini birleştirerek, kentte çok ciddi yatırımları hayata geçirebileceği ve böylelikle de kentteki işsizlik sorununun da önüne geçilebileceği kendisine hatırlatılıp, böylesi bir girişimin hayata geçirilmesi noktasında herhangi bir çabalarının olup olmadığı sorusuna da yanıt verdi. Doğan, başta turizm, tarım ve tarıma dayalı sanayi olmak üzere diğer sektörlerde aşama kaydedilebilmesinin devletin vereceği teşvike bağlı olduğunu ifade ederek, söz konusu teşvikin sektörel bazda olması gerektiğini, bunun içinde yasa çıkartılmasına gerek olmadığını, alınacak bir Bakanlar Kurulu kararıyla yatırımcılara yüzde 50'ye varan yatırım desteğiyle 10 yılı kapsayan vergi muafiyeti gibi teşviklerin verilebileceğini savundu.

Yatırım aynı zamanda da teşvike bağlı olduğunu ancak teşvikler konusunda Mersin'in oldukça şanssız olduğunu dile getiren Doğan, Mersin'in vergi tahsilatları konusunda 6. sırada olmasına karşın, 'Tarsus-Kazanlı Turizm Projesi' için gerekli olan 12 kilometrelik bağlantı yolu için gerekli olan ödeneğin kente aktarılmamasının da çok ciddi bir çelişki olduğunu kaydetti. Doğan, yatırımcıların özellikle Mersin ile ilgili çok ciddi kaygıları olduğunu iddia ederek, "Yatırımcılar, Antalya'da bir günde bitirdikleri işi Mersin'de 3 ayda bitiremedikleri yönünde şikayetlerde bulunuyorlar. Bu konu üzerinde hassasiyetle durulmalı. Sorunun kaynağı belirlenerek, çözüm yolunda somut adımlar atılmalı" dedi.