4 yıl öce Zonguldak'taki maden ocaklarında yapmış olduğu çalışmalarını; 'Rakım -750: Maden Emekçileri' başlığı altında toplayan Özgür, söz konusu çalışmayı da Mersin Fotoğraf Derneği'nde düzenlenen özel bir etkinlikle meraklısının beğenisine sundu. Söz konusu dönemde çekmiş olduğu 10 bin adet fotoğraf arasından seçmiş olduğu 64 kare fotoğrafı slayt eşliğinde davetlilere sundu. Etkinliğe de; Mersin Vali Yardımcısı Ahmet Soley, Büyükşehir Belediye Başkanvekili Erol Ertan, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanı Faik Burakgazi, Akdeniz Belediyesi Özel Kalem Müdürü Bedrettin Gündeş, Mersin Sanayici ve İşadamları Derneği Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Mustafa Güler ve çok sayıda davetli katıldı.

Gösterimle ilgili olarak İHA muhabirini sorularını yanıtlayan Tahir Özgür, maden ocaklarında çekmiş olduğu fotoğraf kareleriyle birlikte Türkiye gündemine farklı bir bakış açısıyla bakmaya çalıştığını anlattı. Özellikle son dönemlerde maden ocaklarındaki kazaların gündeme gelmesiyle birlikte böylesi bir çalışmayı yeniden gün ışığına çıkartmak ve bu konuya dikkat çekme sorumluluğu duyduğunu belirten Özgür, bu noktada da yerin metrelerce altındaki yaşamı anlatmak için yola çıktığını dile getirdi.

Fotoğraf karelerinin madencilerden çok onların yaşamlarını gözler önüne serdiğini vurgulayan Özgür, "Bana hep aynı şeyi soruyorlar; 'Neden fotoğraf çekiyorsun?' diye. Ben de bıkmadan, usanmadan hep aynı yanıtı veriyorum. Yaşananlara karşı tepki gösterebilmenin bir yolu olmalı. Düzensizliğe, adaletsizliğe veya emek sömürüsüne karşı duruşun birçok şekli var. Ben gazeteciyim ve tepkimi de fotoğraflarımla verebilirim. İşte 'Rakım -750: Maden Emekçileri' de bu tepkimin bir yansıması" dedi.

Dünyanın her yerinde madencilerin, ülkenin kaderine yön verdiklerini bu noktada da maden işçilerinin emeğin ve direnişin simgesi haline geldiğinin altını çizen Özgür, ancak bu tablonun Türkiye için geçerli olmadığını savundu. Özgür, dünyanın birçok ülkesinde maden işçilerinin ayağa kalkmasıyla birlikte hükümetlerin devrildiğini ancak Türkiye'de emeğin ikinci plana itilmesiyle birlikte maden ocaklarındaki insanların da çok fazla dikkate alınmadığını iddia etti.

Çalışmalarıyla birlikte maden işçilerini, yaşamlarını ve zorlu yaşam koşullarını ortaya koymak istediğini dile getiren Özgür, maden ocaklarındaki kara yazgının, 'aydınlık günler'in habercisi olması umudunu taşıdığını söyledi. "Çektiğim karelerle dünyayı değiştirmek istiyorum" diyen Özgür, bunun kimin umurunda olacağı ya da bu hedefine ulaşmada ne kadar başarılı olacağını da bilmediğini ancak her şeye rağmen sorumluluğunu ve insan olmanın gereklerini yerine getirmeye çalıştığını da sözlerine ekledi.