2
Mayıs
2024
Perşembe
MERSİN

Zengin bayram sofrasına dikkat!

Mersin İl Sağlık Müdürü Aytekin Kemik, bayram sofralarında en çok yapılan yanlışlardan birinin de çok çabuk ve yeterince çiğnenmeden yemek yenilmesi olduğuna işaret ederek, bu durumun başta sindirim sisteminin zorlanmasıyla birlikte birçok sağlık sorununa neden olabileceğini söyledi.

Kemik, Ramazan ayı ile birlikte bir ay boyunca uzun süreli açlıkla yavaşlatılan metabolizmanın etkisiyle, Ramazan sofrasının yerini hızla eski alışkanlıklara bıraktığını, bunun doğal bir sonucu olarak da, normal yemek yenilmesinin kilo kaybına yol açabileceğini vurguladı.

Ramazan ayı ve öncesinde aynı şekilde beslenilse bile metabolizmanın artık yavaşladığı için aynı besinlerle alınan enerjinin vücuda fazla geleceğini ifade eden Kemik, bu nedenle ilk hedefin metabolizmanın yeniden düzenlenmesi veya en
azından eski haline getirilmesi olduğunu dile getirdi.

Kemik, "Metabolizmayı hızlandırmanın en önemli iki yolundan birincisi, öğün sıklığını artırmaktır. Gün içinde 5-6 öğün şeklinde her 3 saatte bir meyve ayran gibi ara öğünler koyarak beslenmek hem kan şekerinin düzenli olmasını sağlar, hem de ana öğünlerde fazla miktarda besin tüketimini önler. Metabolizmayı hızlandırmanın ikinci yolu ise, egzersiz yapmaktır. Bunda da günde 45 dakika orta tempoda yürüyüş yeterli olacaktır" dedi.

Ramazan Bayramı ile birlikte beslenmeye dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayan Kemik, Türkiye'de bayram sofralarının zenginliğinin adeta bir gelenek haline geldiğini, bayram sofralarındaki yiyeceklerin çok çeşitli olması, bunların sağlık ve beslenme kurallarına uymamasının da başta sindirim sisteminin zorlanmasıyla birlikte birçok sağlık sorununa yol açabileceğini belirtti. Kemik, bayram sofralarında en çok yapılan yanlışın da, çabuk ve yeterince çiğnenmeden yemek yenilmesi olduğunu kaydetti.

Sindirimin önce ağızda çiğnemeyle başladığını, beynin ise doyma emrini 15-20 dakikalık bir zaman diliminde verdiğinin altını çizen Kemik, çabuk yemek yenildiğinde de doyma emrinin beyin tarafından verilmediği için bireyin kendini aç hissedeceğini ve bu nedenle gereğinden fazla yemek yiyeceğini söyledi. Kemik, bunun yanında ağızda yeterince çiğnenmeyen yiyeceklerin, sindirim sistemini zorlayacağını ve zamanla birçok hastalığa ve probleme neden olacağını söyledi.

Kemik, "Gerek bayramda, gerekse normal öğünlerde yiyecekleri mümkün olduğu kadar yavaş yemeli ve çok iyi çiğnemeliyiz. Bayramda da normal zamanlarda olması gerektiği gibi azar azar ve sık sık beslenilmeli ve öğünlerde tüketilen besinlerin miktarı ve kalorisi normal zamandakine benzer olmalıdır. Bunun yanında günlük 2,5-3 litre su ve sıvı tüketilmesi gerekliliği de unutulmamalıdır" diye konuştu.

Beslenmeye dikkat edilmediğinde yaşanabilecek sağlık sorunlarıyla ilgili de açıklamalarda bulunan Kemik, oruçluyken boş kalmaya alışkın olan midenin, normalde alışkın olduğu miktardan fazla yemek yenilerek yüklenildiğinde; sindirimin zorlaşacağını bu durumun da midede ağırlık, ekşime, yanma, bulantı gibi sorunlara neden olabileceğini dile getirdi. Kemik, bunun yanında bağırsaklarda şişkinlik, kabızlık ve gaz gibi problemlerin oluşacağını, bu nedenle bayram sofralarında yenilebilecek kadar yemek bulundurulmasının hem vücuda boş yere yükleme yapılmasının önüne geçeceğini, hem de sağlığın korunacağını kaydetti.

"Bayramda nefsimize hakim olmayı bilmeli, vücuda boş enerji veren çikolata ve tatlılardan fazla yememeliyiz" diyen Kemik, yağlı olan çikolatanın ve sindirimi zor olan hamur tatlılarının fazla tüketilmesi durumunda; mide bozulması, kusma ve ishal gibi sonuçları doğurabileceğini, bunun için de ikram edilen her tatlının kabul edilmemesi, mümkün olduğunca hafif sütlü ve meyveli olan tatlıların tercih edilmesinin en doğru karar olacağını vurguladı.

Kemik, aşırı miktarda gıda tüketmenin dişlere de zarar verdiğini belirterek, dişteki mine tabakasına yapışan şekerlerin, burada bakteriyel salgıları arttırarak asit oluşturduğunu, bu durumun dişlerin çürümesine neden olduğunu söyledi. Kemik, bayramda artan kahve ve çay tüketimine dikkat çekerek, çay veya kahvenin aşırı miktarda alındığında uykusuzluk, mide problemleri ve kalp ritim bozukluklarına neden olabileceğini, bunun için de kafeinli içeceklerin tüketim miktarına dikkat edilmesi uyarısında bulundu.

Aytekin Kemik, açıklamasını şöyle tamamladı:
"Diabet hastaları, kalp hastaları, mide rahatsızlığı olanlar, tansiyon hastaları ve böbrek yetmezliği olan hastaların var olan diyetlerini bozmamaları ve diyetlerinin yasaklarına uymaları gerekmektedir. Ayrıca 45 yaş ve üstü tüm yetişkinlerin şekerli, yağlı yiyecekleri fazla tüketmelerinin, yüksek tansiyon, kalp-damar hastalıkları ve şeker hastalığı gibi önemli metabolik hastalıklara zemin hazırlayacağı da unutulmamalıdır."

İHA
Yayın Tarihi : 24 Eylül 2008 Çarşamba 12:34:23


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?