Pasinler İbrahim Hakkı Devlet Hastanesinde görevli Diş Hekimi Kemalettin Alpaydın (30) ile 7 yıldan beri evli hemşire Meral Alpaydın'ın 8 ay önce Yusuf Anıl isimli bir çocukları dünyaya geldi. Ücretsiz izine ayrılan anne Meral Alpaydın (30), bebeğine daha iyi bakabilmek için ilk çocuğu Ahsen'i bir ay önce evlerine yakın olan Palandöken semtindeki özel kreşe verdi. Kreşte arkadaşları ile oynayan Ahsen'in üzerine 17 Mayıs günü saat 14.00'te tahta dolabın kapağı düştü. Ağır olan kapağın düşmesi sonucu ağzından ve burnundan kan gelen Ahsen'in annesine durum bildirildi. Bu arada kanı durduramayan kreş görevlileri, panige kapılarak küçük kızı Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Aziziye Araştırma Hastanesi Acil Servisine kaldırdılar. Önce kreşe daha sonra hastanenin acil servisine koşan anne Meral Alpaydın, yöneticilere çocuğunun nasıl bu duruma geldiğini sordu. Kreş yöneticilerinin, "Kızınız halı üzerine düştü ve dudağı patladı" demesi üzerine ilk müdahalesi yapılan Ahsen, tomografisi çekilmesine karşın ciddi bir durumu olmadığı gerekçesiyle evine gönderildi.

Baygın halde olan ve sürekli uyuyan kızını eve götüren Meral Alpaydın, "Kızım çok konuşkandır. Ama o akşam hiç konuşmadı ve sürekli uyudu. Gece yarısına doğru kreş öğretmenlerinden Ü.S. telefonla aradı. Öğretmen, 'Vicdan azabı duyuyorum. Kızınız düşmedi. Üzerine dolap kapağı düşmüş. Kapak da ağırmış' dedi. Bunun üzerine 18 Mayıs sabahı Ahsen'i ikinci kez Aziziye Araştırma Hastanesine götürdük. İlk tomografide birşeyi çıkmayan Ahsen'in MR'ı çekildi. MR'ında sol tarafında beyin kanaması olduğu görüldü. Ağız felci geçirdiği ve sağ tarafını kullanamadığı anlaşıldı" diye konuştu.

Bir gün gecikmeli olarak hastaneye yatırılan Ahsen Alpaydın'ın üç gündür konuşamadığını vurgulayan anne Meral Alpaydın, olayda kreş öğretmen ve yöneticilerinin kusuru bulunduğunu ileri sürdü. Kreş öğretmen ve yöneticileri hakkında suç duyurusunda bulunduklarını anlatan Meral Alpaydın, gözyaşlarını tutamadı. Çocukları binbir zorlukla büyüttüklerini anımsatan Meral Alpaydın, ticari kaygıların candan daha önemli olduğuna dikkati çekti. Para kazanma uğruna kreş isminin daha önemli tutulduğunu bu acı olayda gördüklerini kaydeden Meral Alpaydın, şöyle konuştu:

"Kızımın üzerine dolap kapağı düşüyor. Ağzından ve burnundan gelen kan kreşte durdurulmaya çalışılıyor ki ben anlamayayım. Elini yüzünü yıkıyorlar. Bu nedenle kreşte çok fazla vakit kaybediyorlar. Kızım bayıldıktan sonra 'karga tulumba' bir şekilde kreş servis aracına bindirilerek hastaneye götürülüyor. Ne ambulans, ne doktor çağrılıyor. Çok geç kalındığı için çocuğun beyni oksijensiz kalıyor. Hastanede beni ve doktorları önce yanlış bilgilendirdiler. 'Dolap kapağı düştü' deseler ağır tramva geçirdiğini belirtseler, daha farklı müdahale yapılırdı. Şu an bunları yaşamamış olabilirdik. Çocuklarımızı ne zorluklarla büyütüyoruz bu hale getiriyoruz. Ama ticari kaygılar candan daha önemli. Yani o kreşin ismi para kazanması benim kızımın canından daha önemli. Kreşten şikayetçiyiz. Ticari amaç uğruna insan canı hiçe sayılıyor."

Öte yandan özel kreş yöneticileri, Ahsen Alpaydın'ın üzerine tahta dolap kapağının düştüğünü doğruladılar. Kreşte hem öğretmen hem de yöneticilik yapan bir kadın görevli, olayın adliyeye intikal ettiğini ifade ederek "Çocuğun üzerine dolap kapağı düştüğü sırada ben orada değildim. Ahsen'in yüzü yıkanırken gördüm ve hemen hastaneye götürdük. Olayı sınıf öğretmenimiz ifadesinde anlattı. Kapak tahtaydı ve dolaba monteliydi. Ahsen, bir süre önce evde düştüğü için iki kaşının ortasına dikiş atılmıştı. Dolap kapağının altında kalınca o ilk aldığı darbe tetiklenmiş olabilir. Biz ilk ifademizde olanları anlattık. Kesinlikle yanlış bilgi vermedik. İhmal söz konusu değildir. Biz de üzüntü içerisindeyiz" diye konuştu.