19
Mayıs
2024
Pazar
YÜKSEKOVA - HAKKARİ

'Benim gibi kaçırılan çok çocuk var'

İran'dan kaçarak Hakkari'nin Yüksekova İlçesi'nde polise sığınan ve Türk vatandaşı olduğunu, 1990 yılında 7 yaşında iken pazarda annesi ile dolaşırken kaçırıldığını söyleyen Yaşar, Manisa'dan gelen bir ailenin 'oğlumuzdur' demesine rağmen sınır dışı edildi. 

İran'da filmlere konu olabilecek bir şekilde kaçan Yaşar, sınır dışı edilmeden önce kendisi ile sohbet eden gazetecilere tüyler ürperten iddialarda bulundu. Başkent Tahran'ın güney doğusundaki Ahvaz bölgesinde, çok acımasız olan Afgan kökenli Beluciler'in yaşadığını söyleyen Yaşar, bunların elinde çok sayıda kaçırılan çocuğun bulunduğu iddia edildi. Yaşar, Belucilerin elinde kendisi gibi Türkiye'den kaçırılın çocukların bulunduğunu belirterek, "Benim gibi yüzlerce çocuk ülkelerinden kaçırılıp buralara getiriliyor. Biz genellikle Afganlar ile iş yapıyorduk. İlk başta ben de dağlarda kenevir ekiyor ve yetiştiriyorduk. Daha sonra beni başka işlerde çalıştırdılar. Fakat diğer çocuklar hep dağlarda kalıyor, hiç dağın dışına çıkarılmıyorlardı. Belluciler kaçmaya çalışan çocukları ya öldürüyor ya da işkenceyle sakat bırakıyorlardı" dedi. 

Her şeyi göze alarak Türkiye'ye kaçıp Yüksekova'a bir ailenin yanına sığınan Yaşar günlerce ailesine kavuşmak için çabaladı. Yaşar bir an önce ailesine kavuşmak için sürekli Kuran-i Kerim okudu, namaz kılıp dua etti. İran'da bir yaşlı amcanın kendisine söylediği 'Ailen İzmir'de' sözleri üzerine ailesine kavuşmak için her yola başvurdu. Gelen telefonlarla geçmişinden izler aradı. 

Son olarak ailesi olduğu iddiası ile Manisa'dan Yüksekova'ya gelen Cuma Öztürk adlı kişi ile görüştü, ancak Cuma çocuğunun kendisinin olmadığını fakat DNA testi yapacağını söyleyerek memleketine geri döndü. Yaşar, ikinci olarak gelen Halit Kılıç adlı şahısla karşı karşıya gelince büyük bir heyecan yaşandı. Bu buluşmada Yaşar ellerini kaldırarak bu gelenin babası olması için dua edip durdu. Halit Kılıç, hemen Yaşar'ın eline bakıp "Bu yüzde yüz benim oğlumdur" dedi. Daha sonra Yaşarın çocukluğunu ve kendisini hatırlaması için hangi takımı tuttuğunu ve kaçırılmadan önce Türkiye Almanya milli maçını izleyip izlemediğini sordu. Yaşar da Galatasaraylı olduğunu ve maçları izlediğini hatırladığını söyledi. 

Yasa dışı yollarla Türkiye'ye giriş yapan Yaşar'ın, yasal işlemlerin yapılması için akşam saatlerinde çıkarıldığı Yüksekova Cumhuriyet Savcılığı'nca sınır dışı edilmesine karar verildi. Verilen karar ile sinir krizleri geçiren Yaşar, gözyaşına boğuldu. İran'a geri gönderileceğini anlayan Yaşar güvenlik güçlerine "Beni öldürün ama oraya geri göndermeyin" diye yalvardı. Beraberinde getirdiği eşyaları toplayan Yaşar burada kendisine bakan aile ile helallaştıktan sonra "Bu benim oğlumdur" diyen Halit Kılıç'a sarılıp göz yaşı döktü. Sınır dışı edilmek üzere Esendere Sınır Kapısına götürülen Yaşar burada İranlı yetkililere teslim edildi. Tam "Evladımı buldum" derken yeniden kaybeden Halit Kılıç ise oğlunu İran'dan kurtarmak için İstanbul'a dönüp İran Büyükelçiliği'ne müracaat edeceğini belirtti.
İHA
Yayın Tarihi : 14 Aralık 2006 Perşembe 12:01:49


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?