Zeki Eker, Muş’un sorunları, iç ve dış siyaset üzerine Yerel radyoda basın mensupları ve halkın sorularını cevapladı. 

Eker, Milletvekilliğinden sonra susma hakkını kullandığını, Muş’un gittikçe çöktüğünü görünce konuşmaya karar verdiğini belirterek, şöyle konuştu:

 “Ama maalesef Muş’un batışını gittikçe hep beraber gördük ve gördükçe konuşmaya karar verdim. Ben sürekli dost ve arkadaş sohbetlerinde söylüyorum, keşke bıraktığımız Muş’u şuanda bulsaydık. Biz bütün depremlere, krizlere, yoksulluğa, yokluğa rağmen bu Muş değildi. En azından bu Muş’un kurumları vardı. Müdürlükleri, şubeleri vardı. En üzücü olay şuanda Muş’un ileriye gitmesi gerekirken, bana göre tek başına iktidar olan bu parti döneminde en az 50 yıl geri gitmiştir. Kurum diye bir şey bırakılmamıştır. Tabiri caizse Muş köye dönmüştür. Kurumların hepsi ajans olmuştur. Kurumların hepsi şube olmuştur. Kurumların bir kısmı Bitlis’e, bir kısmı Erzurum’a, bir kısmı Bingöl’e bağlanmıştır. Bunlarla da yetinmeyip, Erciş ve Hınıs’a da bağlamışlar. Bunlar bizim bıraktığımız Muş’tur demek biraz haksızlık olur. Bıraktığımız Muş bu değildir, olması da mümkün değildir. AKP hükümeti tek başına Anayasayı değiştirecek güçte, buna rağmen maalesef geriye dönüşler gittikçe devam etmektedir” dedi. 

Kendisi dâhil Gelmiş geçmiş hiçbir siyasetçinin görevini layıkıyla yapmadığını söyleyen Zeki Eker, “Gelen iktidarlara genelde herkes 6 ay dayanır, 6 ay bittikten sonra hemen muhalefet başlar. Ama bu hükümete 3 yıl boyunca herkes tarafından destek verildi. Buna rağmen maalesef geriye dönüşler hızlanarak devam etti. Hele hele Muş daha çok geriye gitmiş. Hiç kimse ben görevimi layıkıyla yaptım diyemez. Eğer buradaki resmi kurum müdürlüklerini diğer illere hatta ilçeler taşımakla ben hizmet yaptım deniliyorsa evet arkadaşlarımız görevlerini yapmışlardır. Esas konuşmamdaki amaç, ben Milletvekili olduğum dönemlerde de, halk görevini yapmalı, gelip yakamıza yapışıp hizmet istemeli, doğru yolu göstermeli, projeler sunmalı demişimdir. Muş’un kalkınması için mutlaka yardımcı olmalı. Ama böyle bir şeyle karşılaşmadım. Şimdi azda olsa yavaş yavaş bir umut olduğunu gördüm. Halkın artık bireysel olarak tepki verdiğini gördüm. AK Parti kongresinde halk vekillere gereken cevabı verdi. Parti dışında kalan bir siyasi olarak tüm adaylara eşit mesafedeyim ve hepsini de seviyorum. Ama bu kongrede üç milletvekili ve parti genel merkezinin desteklediği bir adaya rağmen başka bir isim galip çıkıyorsa bunun nedeni bana göre son derece açıktır. Bu alenen halkın partili vekillerine güveninin kalmadığının göstergesidir. Ak Parti kongresinde görülmüştür ki, halkın, partili delegelerin her üç milletvekiline de güveni kalmamıştır. Onların yerinde olsaydım, halkın önüne çıkar, özür diler ve aldığım vekâleti geri verirdim, Ak Partili milletvekillerinin bu erdemliliği gösterip göstermeyeceklerini hep beraber göreceğiz” diye konuştu. 

Muş’ta kendi iktidarları döneminde büyük hizmetlerin yapıldığını ancak istediği birçok projeyi de gerçekleştirmediğini ifade eden Zeki Eker, “Benden önceki dönemde 17 kilometre asfalt yapılmıştı. Ben 580 kilometre asfaltı tamamladım. Su sorunu hat safhadaydı, yüzde 80 oranında çözüm yoluna gittik. Yapmam gereken her şeyi fazlası ile yaptım. Muş’a üniversite kurulması dışında üzerime düşeni fazlasıyla yaptığıma inanıyorum. Ben TBMM’ de eğer Muş'a üniversite yapılmasa kendimi yakacağımı söyledim. Bunun içinde bakanla görüştüm bakan bana söz verdi. ‘Üniversiteler kurulduğu zaman Muş’a bir üniversite kuracağız’ dedi. Benim burada en büyük şansızlığım o dönemde üniversitelerin kurulmamasıdır. Eğer ben şuanda Milletvekili olsaydım, yapılan 15 üniversitenden birini Muş’a alacaktım. Şimdiki milletvekilleri de kendi üzerlerine düşeni yaptıklarını söylüyorlar, eğer onların görevleri kurumları teker teker kapatmaksa evet görevlerini son derece iyi yaptılar. En son Toprak Mahsulleri Ofis Müdürlüğü kalmıştı, şimdi onu da ajansa dönüştürmüşler ve Erzurum’a bağlamışlar. Milletvekilliği yaptığım dönemin şartları belliydi. Ülkenin içinde bulunduğu ekonomik tablo ortadaydı. Tüm bunlara rağmen yaptığımız hizmetleri bugün ile kıyaslamak bile yanlış” şeklinde konuştu. 

Geride bıraktığımız yaklaşık dört yıl boyunca susma hakkını kullandığını belirten Zeki Eker, “Şu anda birçok vatandaştan siyasete yeniden dönmem yönünde istekle karşılaşıyorum. Parti bulma gibi bir sıkıntım yok. Parti konusunda sıkıntı yaşayacağımı da sanmıyorum. Ben parti aramıyorum. Partilerden aday olmam için bana teklifler geliyor. Haklatan aday olmam konusunda talep gelirse ve bu konuda ikna olursam zamanı geldiğinde karar veririm. Ama şuana kadar henüz Milletvekilliği için tam karlı değilim. Ben aday olup Milletvekili olursam, Muş’tan giden tüm resmi kurumları teker teker geri alırım” dedi. 

Bu hükümet döneminde Muş’ta 7 tane Milli Eğitim Müdürünün değiştiğini söyleyen Zeki Eker, “3 yılda buraya 7 tane müdür geldi. Ondan sonra efendim, ‘Muş geri kaldı’. ‘Muş eğitimde sonuncu’ gibi ifadeleri kullanmak yanlıştır. 3 yıl içerisinde buraya 7 tane müdür atandı. Bunların hepside, mahkeme kararı ve sürgün geldi. Muş’a yapılan en büyük haksızlıklarından biri budur. Bu anlamda Milli eğitimin ilerlenmesi beklenemez. Bu konuda herkesin duyarlı olması gerekmektedir” diye ifade etti.