İl Başkanları’nın geçen pazar yapılan toplantısında “Bazı teşkilatlardan pis kokular geliyor.
Bundan sonra eskisi kadar toleranslı olmayacağız. En küçük şaibede bile gözünüzün yaşına bakmam” diyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ilk operasyonunu Muş’ta gerçekleştirdi. İldeki deprem konutları, içme suyu ve okul inşaatları gibi devlet ihalelerinin önemli bir bölümünün teşkilatta görevli isimler veya akrabaları tarafından alındığını tespit eden AKP yönetimi, teşkilatın gözünün yaşına bakmadı. Muş İl Başkanı Aydın Öncel ve 4 il yöneticisine önceki gün görevden el çektirildi. Bu operasyonun, AKP Muş milletvekillerinin akrabalarının ildeki 10 milyon YTL’yi aşan devlet ihalelerini eşe dosta paylaştırdığı iddialarının ayyuka çıkmasından kaynaklandığı öğrenildi. Sırada diğer şaibeli teşkilatlar var. Erdoğan’ın talimatı ile daha önce de Çorum ve Elbistan teşkilatları istifa ettirilmişti. Teşkilat operasyonlarının bundan sonra devam etmesi bekleniyor.
10 MİLYON YTL’LİK İHALE EŞE DOSTA
Başbakan Erdoğan’ın, milletvekillerine ve il başkanlarına, “asla akrabalarınızı teşkilatlara yerleştirmeyin” uyarısına rağmen Muş Milletvekili Medeni Yılmaz’ın Ağabeyi Haşim Yılmaz, İl Genel Meclisi Grup Başkanı oldu. Muş’ta 2005 yılında yapılan ihalelerin toplam değerinin 10 milyon YTL’den fazla olduğu ve ihaleleri teşkilata yakın müteahhitlerin aldığı ifade edildi.
Muş Merkez İlçe Başkanı İlhan Kesik’in de deprem konutu ihalesi ve deprem güçlendirme işleri aldığı iddiaları, il teşkilatının görevden alınmasında fitili ateşledi. Muş İl Başkanı Aydın Öncel ve 4 yönetici ile yolların ayrılmasında, ildeki TEDAŞ, deprem konutları, DSİ içme suyu ihalelerinin yüzde 3-4’lük kırımlarla teşkilatla bağları olan bazı müteahhitler tarafından gerçekleştirildiği iddialarının etkili olduğu ifade edildi. Öncel’in ihalelerde adı geçmemesine rağmen, ihale takip eden isimleri parti yönetimine almasının, görevden alınmasına yol açtığı öne sürüldü. Öncel ile birlikte Gençlik Kolları Başkanı Abdurrahman Olcay’ın da görevden alınması dikkat çekti.
YAZICI MÜDAHALE ETTİ
Operasyonda milletvekilleri ile ihaleleri alan parti yöneticileri arasında bağlantılar ve akrabalık ilişkisi de tespit edildi. Bu nedenle Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı, Muş milletvekilleri Sabahattin Yıldız, Seracettin Karayağız ve Medeni Yılmaz’ı partiye çağırarak dinledi. AKP’nin yaptığı araştırmalara göre, Muş Milletvekili Medeni Yılmaz’ın abisi Haşim Yılmaz’ın İl Genel Meclisi Grup Başkanı olarak ihalelerde adı geçiyor. Yine eski TEDAŞ Müdürü Mahsum Yılmaz’ın adı bu ilişkiler içinde anılıyor. Milletvekili Medeni Yılmaz’ın kardeşi olan Mahsum Yılmaz ve amcaoğlu Şahin Yılmaz’la ilgili olarak AKP Genel Merkezi’ne çok sayıda ihbar geldiği öğrenildi. Genel Başkan Yardımcısı Yazıcı, bundan sonra da her duyumun üzerine anında gideceklerini belirterek, “Kimsenin gözünün yaşına bakmayacağımızı söyledik. Bundan sonra da bakmayacağız” dedi.
Vekiller şaibe altında
MUŞ AKP’de tasfiyeye yol açan iddialar partili milletvekillerini de şaibe altında bıraktı. AKP Muş Milletvekili Seracettin Karayağız ile müteahhitler Sadullah Özbek ve Mehmet Kaştaş arasında bir bağlantı olduğu bilgileri, Genel Merkez’e ulaştırılan bilgiler arasında yer aldı.
Sadullah Özbek’e, Özbek İnşaat adına Elmabulak İçme Suyu Projesi’nde keşif bedelinin üç katı ödeme yapıldığı öne sürüldü. AKP teşkilatında görevi olmamasına rağmen Muş Milletvekili Sabahattin Yıldız’a yakın olduğu belirtilen Servet Geleboğlu’nun da davetiye usulü işler aldığı gündeme getirildi. Muş Köye Hizmet Birliği’nin yaptığı 28 projenin birçoğunda milletvekillerine yakın isimlerin adı geçiyor.
KARİZMAMIZI ÇİZENİ ÇİZERİZ
AKP’NİN Teşkilatlardan Sorumlu Genel Başkanı Hayati Yazıcı, Muş operasyonunu şöyle değerlendirdi: “Karizmamızı çizenin, karizmasını çizeriz dedik. Muş’ta birtakım yolsuzluk iddiaları vardı. Biz şaibeye bile tahammülümüz olmadığını ifade ettik; şimdi bunun gereğini yapıyoruz. En küçük bir şaibede bile kimsenin gözünün yaşına bakmayacağız. AKP başından beri bu çizgide oldu. Kirli insanları aranıza almayın diye teşkilatlarımızı sürekli uyarıyoruz. Uyarmakla kalmıyor, gereğini de yapıyoruz. Bundan sonra da her duyumun üzerine gideceğiz. Kimsenin gözünün yaşına bakmayacağımızı söyledik. Bundan sonra da bakmayacağız. Bizi diğer partilerden ayıran belirgin özellik bu.”
Siyaset böl. Mezunu bir muşlu olarak söz konusu olay ve bu olaylara dair yapılan yorumlar bir çok hemşerim gibi beni de derinden üzmüştür. Muş milletvekilleriyle birebir olan görüşmelerimizde hepsinin de muş için idealleri hayalleri ve en önemlisi de gerçekleştirildiği zaman ilimizin tamamen rengini değiştirecek makus talihini yenecek projelere sahip olduğuna tanık oldum.ki bu projeleri gerçekleştirmek şimdiye kadar değil muşa birçok doğu iline nasip olmamıştır.buda cumhuriyetin kuruluşundan itibaren gerek dış etkenlerin baskıları gerek doğuda hiç dinmeyen ve devamlı birileri tarafından körüklenen ateşin sönmemesi gerek- her ne kadar inkar edilse de -iktidara gelmiş 59 hükümetin de yanlı politikaları bölgemizi ve ilimizi hep geride bırakmıştır.en güncel örneğini geçen ay bakanlar kurulu kararıyla kurulacak yeni 15 üniversite (ahi evran ün, kastamonu ün, düzce ün, burdur m.akif ersoy üniversitesi, uşak ün, rize ün, namık kemal ün, erzincan ün, aksaray ün, giresun ün, çorum hitit ün, bozok ün, adıyaman ün, ordu ün ve amasya üniversitesi)örneğinde görebiliriz.gerek halkımızın yoğun isteği ,gerekse hemşerilerimizin kurmuş olduğu sivil toplum örgütlerinin ve de en önemlisi 4 milletvekilimizinde tüm çabalarına rağmen -ki ellerinden gelen gayreti gösterdiklerine inanıyorum- ilimiz lehine bir sonuç alınamamıştır.ve de dikkati çeken bir ayrıntıda yeni açılan üniversitelerin hiç birinin doğu illerinde olmayışıdır. İlimiz halkının vahim durumunu gösteren bir başka ayrıntı muş tarihinde henüz bir bakanın çıkmamasıdır.son gelişmede görüldüğü gibi en ufak olayda halk ve aşiretler arasındaki çekememezlik,bütün sorunların müsebbibiymiş gibi milletvekillerine ve de akrabalarına canhıraş bir şekilde saldırıda bulunmalarına sebep olabilyor isimler hakaret vari şekilde ağza alınmaktan çekinilmiyor, hırsız damgası - içten içe sevinerek ve bi dahaki döneme ilişkin hayallerini gerçekleşmişcesine ağzı sulanarak seninde burnun sürttü dercesine -bile hiç gocunmadan layık görülebiliyor.birbirini çekemeyen ender bir halkın bakan çıkarması elbete mevcut koşullarda ihtimal konusu bile değildir. Bir konuya daha değinecek olursam galataport ve tüpraş ihaleleri bilindiği üzere iptal aşamasına geldi.başbakanın malvarlığı haberlerde reyting yapar oldu unakıtanın oğlunun ürettiği pastorize süt tartışma konusu ve de karikatürlere malzeme oldu. Şimdi bunların muşla alakası ne diyebilirsiniz.sanmayın ki bunlar kendiliğinden oluşan kurgusuz senaryolar değildir.bütün bu gelişmeler türkiye’nin siyasi anlamda yeni bir sürece girdiğinin açık belirtileridir.ve tabikide bu süreçte büyük adamların büyük planları gerçekleşmesi uğruna ufak bir doğu ilinin bi kaç milletvekilinin harcanması gerekecekse bu hiç teredütsüz yapılacak halkın desteğini almak için zemin hazırlanacak ak.p.genel merkeze isimsiz içeriği daha önceden tasarlanmış bir çok ihbar gidecektir..... Sevgiye ve de saygıya değer hemşerilerim olayları değerlendirirken veya birilerini göklere çıkarıyor birilerinide gözünüzde iğdam sehpasına gönderiyorken lütfen salt söylentileri dikkate almayın.araştırın, sorgulayıcı olun.vede en önemlisi ne kendinize nede muhatabına yakışmayan laflar sarf etmeyin….saygılar
Evet Şimdi Bu Yorumları Ve Haberleri Okudukça Tuhaf Düşünceler Aklıma Geliyor.Temiz Toplum Anlayışının İnsanlara Verdiği Huzur Gerçekten Çok Önemli.Ben Muşum İçin Gerçekten Temiz Toplumu Arzuluyan İnsanların Varlığını Duyunca İnanın Çok Gurur Duydum.Temiz Toplumun Bir Diğer Örneğide Temiz Düşünmek Temiz Elştiri Ve Temiz Siyaset.Adı Lekenlenmek İstenen Sayın Millet Vekillerimizin Durumunu Biraz Deşelim.Bir Millet Vekilimizin Yakınnı İdda Edilen Kişiyi İnanın Araştırdım Muşta Bu Adamın Aldığı Hiç İş Yok.Birde Bu Millet Vekilimizin Bir Kardeşinin İstanbulda Olduğu Ve İyi Dinleyin İnşaat Mühendisi Olmasına Rağmen Hiç Bir İhaleye Girmediği Yetmediği Gibi Altındaki Arabasınıda Satmış Olduğu Hatta Çok Zordurumda Olduğunu Öğrendim.Şimdi Kendisine Bir Arkadaşıyla Beraber Telefon Alım Satımı Yaptığını Öğrenince Yapılanın Bir İftiradan Başka Bir Şey Olmadığını Anladım.Hatta Bu Millet Vekilinin Kendisininde Mühendis Olmasına Rağmen Siyasete Girdikten Sonra Karnesini Dondurduğunu Muş Halkının Hepsinin Söylediğini Biliyorum.Birdiyer Millet Vekilimizin Yakınınyla İlgili İdda Edilen Yerde Öyle Bir İhalenindahi Yapılmadığınıda Öğrendim Peki Şimdi Ne Demeli.Birileri Bakan Olma İhtimalı Olan Millet Vekillerimizin Önünümü Tıkamaya Çalışıyor.Yoksa Gelecekte Ak Partide Kendisine Rakip Bırakmak İstemeyenlerin Oyunumu Bu.Ankarada Anadolu Kulübünde Sürekli Toplantı Yapan Siyasetin Kirli İnsanlarının Oyunu Değilmi Bu.Ben Bunları Yazarken Hiçte Taraf Olma Adına Değil Çirkefliğin Temiz Toplum İsteme Anlayışına Uymadığını Belirtmek İstedim.Saygılarımı Sunarım
"'Muş'u seven biri "' rümuzuyla yazan arkadaş saf saf Münevver Dutar a soruyor : "' Adı gibi hiç te Medeni olmayan adamı ve kardeşini tanıyormuş gibi yorum yapmışsınız"'diye
Bozacının şahidinin şıracı olduğunu nerden bilsin. Muhattabı, hem ismi geçen kişilerle ikinci dereceden akraba hem de onlara ait bir şirketin elemanı...Bir de "' Medeni bey bu tür asılsız haberlere ehemmiyet etmeyecek biri"' diyerek aklınca kendisini bir şıracı olarak akladığını zannediyor hanımefendi.