Vekiller basının karşısında
AK Parti Muş Milletvekilleri Sabahattin Yıldız ve Medeni Yılmaz Muş’a geldi. İl Başkanlığında basın toplantısı düzenleyen milletvekilleri istifaları ve teşkilatın son durumunu değerlendirdi.
Hava yolu ile Muş’a gelen AK Parti Muş Milletvekilleri Medeni Yılmaz ve Sabahattin Yıldız, İl Başkanlığı binasında basın toplantısı düzenledi.
Basın toplantısına ablasının taziyesinde bulunan AK Parti Muş Milletvekili Seracettin Karayağız katılmazken, Sabahattin Yıldız ve Medeni Yılmaz, yolsuzluklar ve ihaleler ile ilgili olarak basına yansıyan konulara değindiler.
Basın mensuplarına ve partililere aynı anda açıklamalarda bulunan vekiller, yayımlanan gazetenin iddialarını asılsız olduğunu öne sürdüler.
Morallerinin oldukça bozuk olduğu gözlenen Yılmaz ve Yıldız, Akşam Gazetesine tekzip gönderdiklerini ve mahkemeye verdiklerini belirttiler.
SEBAHATTİN YILDIZ'IN AÇIKLAMALARI 
Sebahattin Yıldız, toplantıda yaptığı konuşmada, şunları söyledi: “Bir aya yakın bir zamandır, özellikle ulusal basında çıkan inanıyorum ki, sizleri de bizler kadar rahatsız eden, bir kısım haberlerle ilgili bilgi vermeye çalışayım. Bu sıkıntı Muş’un sıkıntısı değil. Benim bildiğim sıkıntı dünde vardı, bugünde var. neyin sıkıntısı var? Siyasi rant sıkıntısı var. Koltuklarda gözü olan ve gözü dönmüş kendini bilmez insanların bizim üzerimize çamur atma politikasıdır.
Bu çok geniş değil. Taş patlasa 10 kişiyi geçmez. Ama bunlar şarlatan gibi sokaklara çıkıp çamur atıyorlar. Ha hesapları nedir? Mevcut vekilleri yok edelim, yerlerine oturalım. Vekiller şöyledir, böyledir, onu yaptı, bunu yaptı veya bir dahaki seçimlerde biz onların yerine oturabilir miyiz? Hesabını yapıyorlar. Bunu bizzat ben geçmişte de yaşadım. Bunlarla hiç kimse bir yere gidemez. Geriye dönüp bunları yapanlara bakıyorum özellikle geçmiş dönemlere baktığımız zaman bu partiler ne yaptı? İsim vermenin gereği var mı bilmiyorum? Partilerin veya parti yandaşlarının Muş’ta yaptığını hepimiz biliyoruz.
Ben 15 yıl bu memlekette müteahhitlik yaptım. Bu süre içerisinde birçok iktidar geldi geçti. Benim gibi müteahhitlik yapanlar çok iyi biliyor. Siyasetçilerin bu memlekette ne yaptıklarını, ne ettiklerini ben ağzıma almaya utanıyorum. Üzülüyorum bunları söylemeye ama bunların söylenmesi lazım. Yani kendimizi anlatmamız lazım. Bizi bilenler var, bilmeyenler var. Muş bir avuç yer. Kimin ne yaptığını çok iyi bilir. Elini vicdanına koyan kimin ne yaptığını çok iyi biliyor. Ama bugün mecburen kendimizi anlatmamız lazım. 15 yıl müteahhitlik yaptım.
Siyasetçiler bana da teklif getirdiler. Ama ben bunların hepsini elimin tersi ile itti. Ben tercihli iş yaptım. Bir tane babayiğit çıksın desin ki, “ben Sabahattin Yıldız’a çıkışma verdim” elinin yerine ben ayağını öperim. Sizlerin verdiği yetkiyi, birilerinin karalaması ile kimse elimden alamaz. Bende 15 yıl müteahhitlik yaptım. Bu işlerin nasıl olduğunu iyi biliyorum. 3-5 tane ortalıkta gezip, sürekli çamur atanlara Sabahattin Yıldız Muş’ta iş aldı, kardeşi, amcası, kaynı, bacanağı Muş’ta bir iş aldıysa, çıkışma adlıya, çıkışma verdiyse şerefsizlik yapıyor. Bunu yaptıysa yaptırıyorsa şerefsizlik yapıyor. Ama yoksa bunu yapanlar şerefsizliğin en büyüğünü yapıyor bu memlekette. Bunlar çok ağır laflardır. Bunlar bir milletvekilin ağzına yakışmayan laflardır.
Ama buraya taşıyor bunlar. İnsan üzülüyor. Allah’tan korkun ya. Servet Geboloğlu kim tanıyor, benim yakınımmış. Bitlisli bir işadamı. Muş’ta da bir tane davetiyeli iş almamış bu adam. 120 milyarlık bir iş almış. Oda kırmış almış. Bir milletvekili 100-200 milyarlık işlerle uğraşmaz, trilyonlarla uğraşır. Bu dedikoduları yapan şerefsizlerin en azından Muş’u düşünmesi gerekirdi. Yani milletvekillerinin yerine göz koyan şerefsizlerin bu ili düşünmesi lazım, zerre kadar şerefeleri olsa bu ili düşünseler bunu yapmamaları lazım. Çünkü bizi karalamak bu memlekette yaşayan herkese en büyük kötülüğü yapmış olur. Başka işi gücü yoktur.
Muş’un 3 milletvekilinin başka işi yok mu? Bu ihalelerle, yolsuzluklarla bilmem ne ile ilgilensin. Bunu yapan mutlaka bir Muşlu hemşerimizdir. Ama şerefsizliğin en büyüğünü yapmıştır. Birileri utanmadan gazetelere beyanat veriyor, AK Parti pisliğin içinde. Kendi yaptıklarına baksınlar. Gazeteyi mahkemeye verdim. Tazminat davası açtım. Burada sizlere söz veriyorum. Tazminat parasını da burada fakir fukaraya yemek vererek harcayacağım”.
MEDENİ YILMAZ'IN AÇIKLAMALARI
Medeni Yılmaz da toplantıda şunları dile getirdi: “Aşağı yukarı 1 ayı aşkın bazı iddialar ortaya atıldı, bir beyanlar oldu. Bunlarla ilgili sizlerle beraber görüşüp, dertleşmek istedik. İlimiz adına partimiz adına sizler adına hoş olmayan ve hepimizi üzen bir takım yayınlar oldu. Bizi son derece rahatsız etti. Belki sizleri de rahatsız etmiştir. Etmemesi mümkün değil. Bunu öncelikle söylemek istiyorum. Parti mensubumuzdan 3 kişinin istifası ile olaylar başladı.
Daha sonra bu olay önce yerel basında yer aldı. Sonra ulusal medyanın 2 grubunda 2 gün aralıklarla yayınlandı. Tabi bu yayınlar, olayın maksadından bir hayli öteye gitti. Yakışıksız, son derece çirkin, düzmece yayınlar olarak maalesef ilimizde de çoğaltılarak bir takım ulaşılmayan yerlere ulaştırmışlar. Siyaset bir hizmet aracıdır. Biz siyaseti hep hizmet aracı olarak görüyoruz. Siyaseti ilimize insanımıza ve ülkemize hizmet olarak gördük. Öğle değerlendirdik, öğle baktık ve yolumuza da öyle devam ettik.
3 yılı aşkın bir süredir Muş’ta milletvekili olarak AK Parti’de iktidar parti grubunda hem ülkemize hem ilimize hizmet vermeye çalışıyoruz. Bunu yaparken bir tek amacımız var, bir tek hedefimiz var, hizmet verebilmektir. Bunun ötesinde başka bir amacımız olmadı. Tabi basına yansıyan kısımları ile ne birilerine rant sağlamak, ne kendimize rant sağlamak ne de başka bir amaç peşinde hiç koşmadık. Çok rahatlıkla söyleyebilirim.
En son Akşam Gazetesindeki bir haberde Muş Milletvekillerinin fotoğrafları yan yana, sanki büyük bir suç veya suç örgütüymüş gibi yakınlarına çıkar sağladığı, ihale temin ettiği şekilde bir takım yayınlar vardı. Bunu vicdan sahibi olan gözü olan kulağı olan kalbinde gerçekten iyi duygular olan herkes çok iyi biliyor. Asla ve asla ne kendimize be yakınlarımıza ne de başkasına çıkar temin etmek asla böyle bir tutum ve davranışın içerisinde bulunmadık. Bunu net olarak söylüyorum. Böyle bir şeyin olduğunu bilen biri varsa çok rahatlıkla çıkıp söylemesini istiyoruz. Ama bir takım eski siyasetin kalıntıları diyelim. 
Bunu söylemek zorundayım. Ve siyaseti birilerinin omuzlarına basarak, birilerini karalayarak hatta ve hatta üzerlerinde çamuru birilerinin üzerine sıçratarak yapmayı düşünenler bu yolda asla başarılı olamayacaklarını bilmelidirler. Siyasetin artık mecrası değişti, artık eskiden siyasetin yürüdüğü yolda, siyaset yapma imkanı kalmadı. Artık siyaset çok farklı bir kulvara taşındı. Nerede taşındı? AK Parti iktidarında taşındı, Nerede taşındı? Muş’ta taşındı. Bunu vicdanı olan herkes çok rahat görüyor ve biliyor. Biz 3 milletvekili sıkıntıları da bilerek, gece gündüz demeden, ilimizin genel menfaati için gerekli her şeyi gece gündüz yapma çabası içerisinde olduk. Bu görevimiz son güne kadar da devam edecektir. 
Bunu açıklıkla söylemek istiyorum, herkesinde bilmesini istiyorum. Bu konuda bir takım gayeleri olan asla bu amaçlarına ulaşamayacaktır. Muş’ta yapılan şeyler var. Fakat bunu ısrarla görmek istemeyenler var. Israrla yan çizenler var. Israrla konuyu saptırarak başka şeylerle cirit atmaya çalışanlar var. Muş milletvekilleri iş yapmıyor, Muş’a bir faydaları yok. Muş Milletvekilleri Muş’a ne yaptılar? Bir takım yanlışlar ve dedikodular maalesef ilimizde sürekli çalkalanan, söylenen dedikodulardır”.
BASIN TOPLANTISINDA GERGİNLİK
Toplantının ilerleyen bölümlerine katılan ve gazetecilere tepki gösteren AK Parti Van Milletvekili Hacı Biner’i protesto eden basın mensupları toplantı salonundan ayrıldılar. Basın mensupları beklemedikleri bu tepki nedeni ile vekillerden bazı sorularına cevap alamadığı gibi yeterli açıklamayı da alamadılar.
erkan IP: 85.98.240.xxx Tarih : 27.02.2006 17:56:53
Sayın vekillerimizin beyanatlarını okuyunca ağlayayımmı?Güleyyimmi?Ne demiş vekillerimiz"boğazımızdan haram lokma geçmedi,geçmeyecek"diyorlar.Şimdi bende,sizde biliyorsunuz ki Bülent Ecevit'te haram yemedi ve belki dünyada başbakanlık yapıpta en fakir olanlardan birisi kendisi,ama velakin bunun döneminde olanlarıda söylemeye gerek yok.Cümle Muş halkı biliyor.Bireysel dürüstlüğün argümanını bu şekliyle kullanmanın dürüstlük olmadığını düşünüyorum. Sabahattin Bey"yerimizde gözü olan şerefsizler"bu işi karıştırıyor diyor.Şimdi soru:-Benim bildiğim Muş'un yarısı kendisini milletvekilliğine layık görüyor.Bu durumda her milletvekilli olmak isteyene herhalde şerefsiz demek istemiyorsunuzdur.2-Dar anlamda kullanıyorsanız;ilimizde sizin kazanda kaynamak isteyen birkaç kelle var,isimlerinide verseniz de tümümüz bu ithamdan kurtulsak-her ne demek istiyorsanız...Bazılarına da kendinizin yardımcı olduğu ve teşriflerini sağladığınız kamuoyunca malum iken.-Siyaseti salt siyaset ve topluma hizmet aracı ve amacı olduğu için yapmak isteyenleri partinin etrafından kovaladığınızda malum.kamuoyunun bilgisi içinde olduğundan tek tek örneklemekte gerekmez.Şimdi söylermisiniz dürüstlük ne? Bunun teorisini ve ideolojisini bize anlatıp,ikna ederseniz güzel olur. -Yerimiz diyorsun,şimdi o yeri kim sana ve nasıl verdide kim almak isteyince şerefsiz oluyor.O yer demokratik ölçüler içinde herkesin isteyebileceği ve gelebileceği bir yer olduğunu bilmiyormusun?Yoksa Allah taraftan seçilmiş bir insanmısın?Milletvekilli olmuşsun ve ağzınızdan çıkanı tartmadan söylüyorsun,bak ben bu cümleleri yazarken dahi birkaç kez silip tekrar uygun kelimeyle yazıyorum.Adab-ı müaşşeret var-Benimde sizin yerinizde gözümün olması hangi ilahi veya insanı ölçüye aykırıda şerefsiz lafını kullanıyırsun.Objektif anlamda üzerime alınmıyorum ama subjektif anlamda üzerine alan ve etrafında bu söylemler dolaşan insanlarında duymamazlıktan gelmesi onlarında ne tıynette insanlar olduklarını ortaya koyuyor.Kendi adıma ve Muş adına sizden özür bekliyorum.......
Behçet BÜTÜN - BURSA IP: 85.99.100.xxx Tarih : 26.02.2006 02:13:35
Sayın vekillerimizin yapmış oldukları basın toplantısı,bence gecikmiş bir toplantıdır.Bu yayınlar yayınlandıklarından bu yana neredeydiler.Şimdiye kadar en azında Muş halkına bu konularla ilgili bilgi verebilirlerdi.Basını eleştirmek kolaydır.Basını suçlamakla,birilerini şerefsizlikle itham etmekle, ortaya atılan iddialardan kurtulunamz.Ben Ak parti felsefesini benimsemiş bir insan olarak;ne ak partininin ne de Muş ilimizin böylesi yolsuzluk,adam kollama ve kayırma işi ile ilgili gündeme düşmemesi gerektiğne inanıyorum.Her ne kadar Muş'ta yaşamıyorsamda muşta olan ve yapılan bütün hizmetlerden bizlerde haberdar oluyor.hizmet yapıldığında sevinirken ama yolsuzluklar yapıldığında üzülüyoruz.Ben yılda bir kere muşa geliyorum.Fakat o güzel ilimizin halen bir köy görüntüsünde kurtulamadığını müşahade etmekteyiz.Bunun için çok üzülüyoruz.Bu gün batı illerimizin köyleri şehir görüntüsündeyken,maalesef ilimiz eski kasaba görüntüsünde devam etmektedir.Burada vekillerimizin bu üç yıl içinde Muşa ne katkıları olduğunu merak ediyorum.Muşa yaptıkları icraatlar nelerdir.Kendi web sitelerine baktım.Acaba Muş için ne gibi teklifler vermişler diye.Kaç kere mecliste söz alıp da muşun sorunlarını dile getirdiler.?Ben bir muşlu olarak utandım.Benim vekilim,benim şirin ilimin sorunlarını anlatmalıydı,anlatmalıydılar.Ben vekillerimize seslenmek istiyorum.Lütfen Muşa iyi bakın.Eksiklikler nelerdir.Ne gibi hizmetler getirebiliriz.Milletimizin refahını ve gelir düzeylerini nasıl yükselte biliriz düşüncesinde olmalarını istiyorum.2007 yılında o halkın karşısına çıklarında bizim alnımız aktır.bir beş yıl daha verdiğinizde bu hizmetleri yapacağız diyebilsinler.Hizmet edelim.Halka hizmet hakka hizmet anlayışı içerisinde olalım.Yarın ihaleleri takip eden ve kendi akrabalarına veren vekil değilde,halkımızın derdini kendi derdiymiş gibi gece gündüz demeden çalışan vekilimizdir diye bir intiba bıraksınlar.Adları güzelliklerle anılsın.Ben Muş ilimize hizmette yarışan ve kim olursa olsun Muşun güzelleşmesi ve kalkınması için emek sarf edenleri şükranlarımı sunuyorum.Bütün Hemşehrilerime saygı ve selamlarımı sunuyorum.
A_AKSOY IP: 85.102.226.xxx Tarih : 27.02.2006 16:44:33
Değerli muş halkı bende sayın vekillerimizin basın toplantısında iddalarla ilgili cevaplarını okudum.Evet bir vekilimiz çok hidetlenmiş ve iddalar için şerefsizce demiş.Belki sayın vekilimiz bu kelimeyi kullanırken çokta rahat olarak kulllan mamıştır.Çünkü tanıdığım vekilimiz bu tür kelimeyi kullanacak kadar dolmuşsa gerçektende çok dolmuş olmalı.Ben sayın vekilimizin hiç bir yakını değilim ama inkar etmiyorum taktir ettiğim bir kişiliğe sahiptir.Çünkü vekilimizin bu itham edilen ihale ve yolsuzuk konusunda ne kadar hassas olduğunu blirim.Bakın kardeşi inşaat mühendisi olmasına rağmen şuan ne iş yapar sordunuzmu.Yda kendisi yüksek inşaat mühendisi olmasına rağmen ekonomik yönden ne konumdadır araştırdınızmı.Kendisinin çok şanslı ve okadarda şanssız olduğunu bilirim.Şanslıdırki Yüce Allah'ım şimdiye kadar siyasette bu kadar oyunlara maruz kalmış bir milletin vekili olmaya aday insanı ödüllendirmemiş sevgisini göstermemiştir.Ve yine şanssızdırki milliyetçilik duyguları kabarmış insanlarımızın bir türlü kendisini hazmedememiş olmasıdır.Aşirat çılık gerekse milliyetçilik duygularından dolayı insanlarımızın acınmasızca eleştirilerine hatta terbiyesizce itamlarına maruz kalmıştır.Kimse bir başka vekilin zamanında milllet meclisinde bir çaycıyı nasıl dövdüğünü bir kaç kuruş için anlatmaz yada bir başka vekilin uçkur davası uğruna meclisteki rezaletini konuşmaz.Çünkü kendisinden olan hırsızda olsa konuşulmaması gerektiğine inanır insanlarımız.Yazık yazık bir insana bukadr saldırmak yada bu itamla saldırmak çok ayıp.Yazın diyin az iş yaptı ama asla insanlara hele haşa kendisinden bu insana hırsız demeyin.Muhalefette düşmanlıkta siyasi gelekteki projelerde erkekçe mücadeleyle olur.Yalan ve iftirayla olmaz.Bazı basın mensuplarımızında toplantıda bilinçli kavga çıkarmalarına tek diyeceğim var.Kendileri millet vekiline gece 1,5 ta bana niye doğrudan teminle iş vermiyorsunuz diyişini unutmadım.Tabi vekilinde ben bu işlerde olmadım olmamda diyişini.Sorun ahlak dersi vermeye çalışanşara sorun bu neyin nesi.Kimin siyasi geleceği için oyunlar peşindesiniz.
