Okuma yazma kursuna destek çağrısı
Bayanların okuma kurslarına ilgi göstermesi için herkesin üzerine düşen görevi yapması gerektiğini kaydeden Halk Eğitim Merkezi ve Akşam Sanat Okulu Müdür Yardımcısı ve Muş Valisi İbrahim Özçimen'in eşi Nezahat Özçimen, özellikle erkeklerin bu kampanyaya destek vermesini ve kadınlara yardımcı olmalarını istedi.
Vali İbrahim Özçimen’in eşi Nezahat Özçimen, okuma yazma kurslarına gerekli ilginin gösterilmesi gerektiğini ve okuma yazma bilmeyen bir tek insanın bile kalmaması gerektiğini söyledi.
Erkeklerin her halükarda okuma yazma öğrenebildiğini kaydeden Vali İbrahim Özçimen’in eşi Nezahat Özçimen, kadınların okuma-yazma kursuna katılmaları için imamlar, öğretmenler, sivil toplum örgütleri ve muhtarlardan destek beklediklerini söyledi.
Halk Eğitim Merkezi ve Akşam Sanat Okulu Müdür Yardımcılığı görevini yürüten ve Valilik tarafından başlatılan okuma-yazma kurslarına ilginin arttırılması için çaba gösteren Vali İbrahim Özçimen’in eşi Nezahat Özçimen, okuma-yazma kurslarına katılan bayanların sayısını arttırmak için herkesin üzerine düşeni yapması gerektiğini vurguladı.
Halk Eğitim Merkezi’ndeki bilgisayar kursunda okuma yazma kursları ile ilgili açıklamada bulunan Nezahat Özçimen, şunları söyledi: “Ulusal eğitime destek kampanyası çerçevesinde bütün Türkiye'de okuma-yazma kursu başlatıldı. Kampanya çerçevesinde ilimizde de bir takım çalışmalar başlatıldı. Bu kampanya çerçevesinde kadın okuryazarların oranında artan bir rakama ulaştık. Gönül arzu ederdeki hiç okumaz yazmaz kalmasın, yüzde yüz başarılı olalım. Çok istediğimiz seviyeye gelememiş olsak bile, belli bir aşama kaydettik. Bölgede ilimizdeki kadınlar daha bir avantajlı konumdadırlar. Erkekler en azından askere gittikleri zaman okuma-yazma öğrenebiliyorlar. Ama kadınlarımızın böyle bir imkanı olmadığı için bu devlet desteği ile sivil toplum kuruluşlarının desteği ile yapılması gereken bir kampanya idi. Bunda belki yeterince başarılı değiliz, yüzde yüz başarılı olduğumuzu söyleyemem ama samimi gayretlerle çalışmalar devam ediyor.”
Okuma-yazma öğrenen bir kişinin bile kendileri için önemli olduğunu vurgulayarak bazen köylerde kadınların kurslara katılmalarını sağlamak için zorlandıklarını kaydeden Nezahat Özçimen, “Bir kişi sonuçta bir nesil demektir. İşte bir anne eğitildiği zaman, bu bağlamda düşündüğümüzde tek bir sayıyı düşünmemek lazım. Bir aileyi kurtarmış oluruz. Ayrıca okuma yazma kursları sadece okuma yazmayla sınırlı değil, bir fonksiyon haline dönüştürülüyor. Örneğin bir bilgisayar kursu gibi. Hayata dair hayatını uygulayabilecek bilgileri toplayıp onları elde edecek, günlük hayatında veya çocuklarına uygulatabilecek olmasıdır. Bu nedenle zaman zaman ikna etmekte zorlanıyoruz. Köylere mezralara kadar gidiyoruz. Bunların bire bir faydasını çok gördük. Zira insanlarımız somut bir şey görmeden direk olayın içine girmek istemiyorlar.
Ayrıca diğer zorluklarımızla erkek erkeğe bir topluma sahip olduğumuz için eşlerinden, kayınpederlerinden hatta ailenin büyük erkek çocuğundan bile izin almak zorunda kalıyorlar. Bu bize biraz zorluk çıkarıyor. İkincisi biliyorsunuz coğrafi konum itibariyle kış şartları çok ağır geçtiği için ulaşımda sıkıntımız oluyor. Zaman zaman ulaşmadığımız bölgeler oluyor. Bu tür zorluklarla karşılaşıyoruz. Ama sonuçta mazeret üretmek kolaydır. Ama önemli olan başarıya ulaşmak. Bu konuda elimizden gelen gayretleri sarf ediyoruz. Çünkü ilk okuma yazma seferberliği Atatürk'ün evliliği ile1928 yılında başlamış. O günden bu güne artarak devam etmiş. İkinci bir kampanya daha ciddi bir kampanya 1981 yılında UNESCO desteği ile yapılmış o günden bugüne tekrar alfabeler yenilenmiş, güncelleştirilmiş. Yeni hayata gerçekten gelişmiş fonksiyonlar haline getirilmeye çalışılmış. O günden sonra bugünlere yeni bir alfabe hazırlanmış. Dilerim ilimizde hiçbir okumaz yazmaz kalmaz.
Gerçekten 21'nci yüzyıla girdiğimiz bu günlerde ülkemiz için çok büyük bir ayıp. Ama realiteleri görmek zorundayız. Bu eksikliklerimizi gidermek için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Tabii bu konuda sırf hükümetin destek vermesi yetmez Sivil Toplum Kuruluşlarının destek vermesi, halkın kendisinin bu konuda istekli davranması gerekir. Kimseyi zorlayamayız, ikna etmek için kendilerini zorlayamayız. Bu konuda basından, sivil toplum kuruluşlarından ve diğer toplum önderleri sayılan kişilerden, öğretmenlerden, muhtarlardan, köy imamlarından yardım bekliyoruz. Birinci derecede erkeklerimizin ikna edilmesi gerekiyor ki kadınlarımız okuma-yazma kursuna katılabilsinler” diye konuştu.
