Van'ın Muradiye ilçesine bağlı Yalındüz köyünde harabe bir evde yaşayan 12 nüfuslu Demir ailesi, üst üste gelen sıkıntılar karşısında adeta yıkıldı. 

Birkaç yıl önce bir çocukları dereye düşerek ölen, ahırlarının yanması sonucu geçim kaynakları olan büyükbaş hayvanları da telef olan ailenin şimdi de başlarındaki yaralardan dolayı 4 çocuğu okula gidemiyor.
 
Baba Tayyar Demir, son yıllarda yaşadıkları sıkıntıların hayatlarını çekilmez hale getirdiğini, perişan durumda olduklarını anlattı. 

Bir çocuğunu Bendimahi Deresi'ne düşerek ölmesinin ardından 6 büyükbaş hayvanının da ahırla birlikte yanarak telef olduğunu anlatan Demir, "Geçim kaynağımız olan hayvanlar ölünce tamamen yıkıldım.

 Başkalarının işinde çalışarak kalabalık nüfusumu geçindirmeye çalışıyorum, ama yetiştiremiyorum. 4 çocuğum okula gidiyor. 

Başlarındaki mantar hastalığı yüzünden diğer öğrencilere bulaşmasın diye okula alamıyorlar. Oktay, Mesut, Turan ve Murat isimli çocuklar okullarından geri kaldıkları gibi köyün içine bile çıkamıyorlar. 5 yaşındaki Leyla isimli kızım ise bu çocuklarımdan hastalığı kaptı. Herkes bizlerden kaçıyor. Kaymakamlığın yardımıyla gittiğimiz doktorların verdiği merhemi sürüyoruz. 

Tek gözlü, rutubet içinde ve kapı penceresi kırık evde bütün aile birlikte kalıyoruz. Bir odada yatıp, kalkıp yiyip içiyoruz, banyo yapıyoruz" dedi. 

Anne Yadigar Demir ise, yıkılmak üzere olan ve tavanına direk dayanmış tandır evinde her türlü tehlikeyi gözönüne alarak ekmek pişirdiğini anlattı. Büyüyen kızlarından birinin nişanlandığını anlatan anne Demir , "Çocuklarımla aynı yerde yatıyoruz ve utanıyoruz. Fakat elimizde avucumuzda bir şey yok. Sadece ekmek cacık verebildiğimiz bu yavruların haklarını nasıl ödeyeceğiz. Bir torba un ancak bir hafta yetiyor. Her iki günde bir ekmek pişirmek zorunda kalıyorum. Çocuk doğuramamanın bir yolunu bilmediğim için 10 çocuk doğurdum, üstelik yine hamileyim. Çocuklarım hayattan ne aldılar ki bu yeni doğacak olan günahsız bebek bu yaşamdan ne alacak" şeklinde konuştu. 

Konuyla ilgili İHA muhabirinin sorularını cevaplandıran İlçe Kaymakamı Ömer Sağlam, şimdiye kadar bu ailenin durumundan bihaber olduklarını söyledi. Sağlam, "Bilgi aldıktan sonra ilçe müftümüzü görevlendirip hemen konuyu araştırdık. Bu köydeki gibi aynı kaderi paylaşan o kadar çok mağdur aile var ki, hangisine yetişeceğimizi şaşırmış haldeyiz. Ancak söz konusu aileye ev konusunda elimizden gelen yardımları yapacağız. Önemli olan çocuklarının başlarındaki yaraların biran önce iyileştirilerek okullarına devamlarını sağlamaktır. O da duyarlı hekimlerimize kalmış bir konu. Her çeşit desteğe hazırız" dedi.