Yemekhaneye yeni düzenleme

Osman kardeş.duyarlılığın için sana teşekkür ederim.ama keşke İsmail hoca için bunları yazmasaydın.biraz araştırırsan o insanın neler yaptığını öğrenirsin.ilçemiz için eğitim anlamında çok güzel şeyler yaptığını göreceksin.eminim sonra keşke yazmasaydım diyeceksin.yine de senin gibi duyarlı insanları görmek güzel.sağol.

ey bre yorum yapan dostlar siz yavuz selim i.ö. okuluna gidip baktınız mı yemek hizmeti verebilecek başka bir yeri var mı diye? Ben orada okudum ve orayı çok iyi bilirim. Sevgili dostlar orada yemek verilmese çocuklar perişan olurlar.  Yapmayın etmeyin birazda çocukları düşünün. Yok biz zaten düşünüyoruz diyorsanız siz onlara yemek götürün onlar da orda yemesinler. Ve 3 öğün yemek uygulaması yeni başlamış galiba ben 1 yıl öncesine kadar böyle bir uygulamayı görmedim ki bu uygulamanın olacağını da hiç sanmıyorum. Ama bilmiyorum tam olarak kaç öğün olduğunu. Serzenişte bulunmak güzel ama bi çözüm yoluda sunmak gerekmez mi? Lütfen arkadaşlar siyaset yaparken azıcıkta olsa çocukları düşünün. Bende 1 yıl sonra inş. öğretmen olacam ama herşeye çözüm değil öğretmen olmak önmli olan insan olmak humanist olmak... saygılarla

 -bradost-rumuzuyla haykırarak karşılaşılan haksızlık karşısında isyanını dile getiren arkadaşa defaatle desteklerimi sunuyorum.ey ismail hoca!sen gelene ağam gidene paşam çekeceğine biraz da vazifeli olduğun işin ile ilgilenebilsen.eğer ki işi beceremiyor ve de birileri engelliyorsa hemen ve derhal istifa et.yoksa o çocukların içine düşürüldüğü rezil ve kepaze durumdan sen de en az okul yönetimi kadar sorumlusun.hatta daha da fazlası.anlamadığım daha dün yemek servisinin yapılabilmesinin imkansız olduğu yerin bugün hazır hale getirilebilmiş olmasıdır?.ilçedeki ahpap-çavuş ilişkisini ve bu ilişki ağındaki rant çarkının nasıl işlediğini bilirim ve de sen de bilirsin.pasın üzerine cila çekmenin kimi kandırabileceğini sanıyorsun?ya vazifeni yap ya da istifa et..ağır bir sorumluluk altındasın ismail bey hem de çok ağır.

bradost lakaplı arkadaşa sormak istiyorum

1. ismail hocayı gerçekten tanıyormusun. çok iyi tanıdığını belirtiğin ismail hoca gerçekten okey oynamayı bile bilmeyen ve çok nadir öğretmen evine uğrayan birisi el insaf

2. yemek fiyatlarından bahsetmişsin helal olsun sana. sen herhalde fildişi kulelerde yaşıyorsun. Arkadaş senin o bahsettiğin yemek fiyatlarını ismail hoca belirtmiyor herhalde, çamur at yapışmazsa izi kalır.

3. sana tavsiyem sen bir hiç bir şey yokmuş gibi bir gün ismail hocaya uğra bir çayını iç, bir de üşenme benim gibi bir kaç öğretmene sor

4. gerçekten muradiyelimisin bilmiyorum. muradiyeli isen ve bu adamı yalan yanlış tanımışsan, geç kalmış sayılmazsın diyorum git tanış. zararın neresinden dönersen dön kardır.

5. yorumları sürekli takip ediyorum. ismail hoca keşke yorumlara dahil olsa. ya nezaketen cevap vermiyor. ya da bu insanlar bir uğrasın tanışmadan bir iş bahane ederek yanına uğramasını bekliyor.

arkadaşlar 4 yıla yakın bir süredir muradiyede görev yapıyorum. milli eğitime renk katan bir kişi

Çocuklarımıza 2010 yılında bunu reva gören zihniyete ne demeli bilemiyorum. Söylenecek çok şey olduğunu da herkes biliyor. Ya acaba bunu çocuklarımıza reva görenler kendi çocuklarına burada yani çıra ışığında işkencehane gibi yerde yemek yedirirler mi? burada tek cevap var, HAYIR.
Aslında balık baştan kokar lafı çok yerinde bir laftır. Sorun yıllardır aşılamayan eğitim sorunudur. O tekçi (sözde milli eğittim) tek tip insan yetiştirme politikası maalesef dönüp dönüp bizim çocuklarımızı buluyor. Daha doğrusu işin rantını baştakiler yerken ceremesini geleceğimizin teminatı olan bu günahsız yavrularımız çekmektedir.
İşin garip tarafı hiçbir işlem yapılmaması ve kamuoyundan gizlenmesidir ve hatta bunu yayımlayan habercide azarlanmıştır. Bir veli olarak merak ediyorum bu yemekleri kim nerede nasıl pişiryor. Yemekhanenin hijyenik olmadığını cümle alem gördü. Doğrusu aynı yer nasıl hijyenik hale getirildi. Bu kıt akıllarıyla bunlar biz aptal mı sanıyor. Peki buraya yemek getiren veya satan kişi veya kişiler hakkında soruşturma açıldı mı ?HAYIR
Soruyorum size; Allah Muhammed aşkına sizler yani yönetenler; bizim çocuklarımıza çaktırmadan Devşirme muamelesi mi yapıyorsunuz. Onları yeniçeri askeri gözüylemi bakıyorsunuz. Yapmayın ağalar gözünüzü açın,açın dünyaya bir daha bakın sizin dışınızda da insanlar canlılar yaşıyor görüyor,  duyuyor,düşünüyor,annelik ve babalık içgüdüsüyle yavrularını sahipleniyor.İnanın onların merhamet duyguları sizinkinden kat be kat fazladır.Çünkü onların kaybedecek rantları ve bozulacak sicilleri yoktur.Tek dertleri evlatlarının topluma faydalı birer birey olmalarıdır.
 

-muradiyeli-rumuzuyla kalem oynatan arkadaşın ismail hocayı tanımam gerektiğini vurgulaması beni şaşırttı.ismail hocayı ilçede en iyi tanıyanlardan birisiyim ve kendisi de beni çok iyi tanır.bendenizin eleştirileri kesinlikle yıkıcı olmaktan öte yapıcı ve bir dost olarak uyarıcı niteliktedir.eğer ki vazifesini hakkıyla eda edemiyorsa ,o makamda kalmasının hiç bir kıymet i harbiyesi yoktur.işgal edilen makam icra makamı olmaktan öte -dostlar pazarda görsün- mantığının tatbik edildiği bir mekan ise bence o makamda saniyen kalmak hatadır ve de ağır vebaldir.o çocukların düştüğü acınası durum ilçedeki eğitim camiasının ve özellikle de ismail beyin yüreğini sızlatmalı ve vicdanını kanatmalıdır.çünkü ismail bey inandığı değerler doğrultusunda karar almak ve uygulamak durumundadır.birilerine ağam,paşam çekme adına o hizmet makamı işgal ediliyorsa vay halimize.

 Muradiye Nik’i ile yazan arkadaşım İsmail beyi bu savunmana doğrusu bir anlam veremedim. Sanki o işkencehane de yemek yiyen bizim çocuklarımız değil de İsmail beymiş gibi ona orada mağdur elbisesi giydirmen gerçekleri saptırmaktan başka bir şey değildir.Çocuklarımıza üç öğün yemeği üç liraya ihale eden bir yönetim kadrosunu savunmak sanırım Zulu kabilesinde bile olmayan bir uygulama biçimidir.Fasülyenin 5TL,Etin 20TL, ekmeğin 50 kr olduğu ülkemizde üç öğün yemeği çocuklarımıza üç TL ye yediren zihniyetin savunulacak hiç bir tarafı bulunmamaktadır

O camiada gerçek görevini yapan birkaç kişinin dışında bence savunulacak kimse de yok. Tek işleri biri birlerinin kuyusunu kazmak ve o makamlardan inmemek için bin türlü entrika çevirmek ve etek yalamaktır. Bir birlerinin hatasını örtmek için uzlaşmacı bir strateji izlemekten başka bir faaliyetleri bulunmamaktadır.Mesela 657 ye tabi oldukları halde ilçe siyasetine yön vermekten kaçınmamaktadırlar.Yani kısacası kendi görevlerinin dışında her şeyde imzaları mevcuttur.

 Çocuklarımızı emanet ettiğimiz öğretmenlerimize bir iki sözüm olacak. İki türlü öğretmen vardır biri çocukları eğitirken kendisi büyük kalmayı başarır, ötekisi ise çocuklarla çocuklaşır ve hep öyle kalır. Düşünün bütün zamanını Öğretmen Evi(demeye bin şahit lazım)inde okey masasında geçiren bir eğitimci kendini eğitmekten ve bir gazete okumaktan bile acizken varın çocuklarımızın durumunu siz düşünün.Böyle eğitim sisteminin böyle öğretmenleri ve yöneticileri olur ancak. Daha fazlasını istemek yine başka bir bahara kaldı anlaşılan…