Kızılay Genel Müdürü Ömer Taşlı, Kızılay’ın bürokratik yapıdan kurtulması gerektiğini belirterek, "Kızılay’ı işletemiyoruz" dedi.
Afyon Thermal Resort Oruçoğlu Otel’de düzenlenen Kızılay Yeniden Yapılanma ve Proje Değerlendirme Bölge Toplantısı’nda konuşan Taşlı, Kızılay’ın eski yönetmeliklerle yönetilmesini eleştirdi. "Küçük bir bakkalken yazılan yönetmelikle, Migros’u yönetmeye kalkıyorsunuz" diyen Taşlı, "Kızılay büyümüş dev olmuş. Bu kurumu 1958’de yazılan yönetmelikle yönetemezsiniz. Kızılay’ın tek bir problemi var. Biz Kızılay’ı işletemiyoruz. Profesyoneller olarak işletemiyoruz. Çünkü işletim ile ilgili dökümanlar çok eski. Afet kelimesi hiç geçmiyor. Bu yönetmelikle ben bu Kızılay’ı işletemem ki" diye konuştu.
Kızılay’daki bürokratik yapıyı da eleştiren Taşlı, şöyle devam etti; "Örneğin Kızılay’a bir şişe su alacaksanız, bunun için 15 kere yazı yazıyoruz. İşi gücü bıraktık herkes Kızılay’da yazı yazıyor. Bunun için 42 kağıt tüketiyorsunuz. 42 kağıt bir kartuşun onda biri. Yaptığınız iş bunun maliyetini aşıyor. Kızılay’ı bu bürokratik yapıdan kurtarmamız lazım. Kendimizi eleştirmeliyiz. Yeni yapıyı tanımamız ve yenilememiz lazım. Eğer yapmazsak hiçbir şey düzelmez. Bunları hızlandırmanın yolu otomasyona geçmektir. Kızılay artık otomasyona geçiyor. Kızılay’ın kamu nezdindeki prestiji de gelişti. Eğer kamu bize yeterince destek vermezse, ciddi zorluklar çıkıyor. 2004 yılının ilk 6 ayında bu konuda ciddi gelişmeler kaydettik."
Medyaya kendilerini anlatamadıklarından da yakınan Kızılay Genel Müdürü Ömer Taşlı, şunları söyledi;
"Basın bizi anlamıyor. Basın kökenli bir şube başkanı arkadaşımız, ’Basına haber vermezseniz, kendiniz haber olursunuz’ demişti. Bu çok doğru. Eğer basınla doğru iletişim kuramazsanız, basın sizi algıladığı gibi haber yapar. Basın, bizim topluma vereceğimiz mesajlarda en büyük araçtır."