3
Mayıs
2024
Cuma
AFYONKARAHİSAR

Bakan Güçlü Afyon'da

Bir dizi gezi ve incelemelerde bulunmak üzere dün gece Afyon’a gelen ve geceyi Öğretmenevi’nde geçiren Bakan Güçlü, sabah ilk olarak Afyon Valiliği’ni ziyaret ederek, Vali Muzaffer Dilek’ten ilin sorunları hakkında bilgi aldı. Önceki gün meydana gelen yangında, 4 ev ve 12 işyerinin yandığı Sinanpaşa Mahallesi’nde de incelemelerde bulunan Güçlü, ev ve işyerleri yanan vatandaşlarla bir süre sohbet etti.

Afyon Belediyesi’ni ziyareti sırasında basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Bakan Güçlü, 3 Kasım seçimlerinin ardından Türkiye’de siyasi istikrar sağlandıktan sonra 28 Mart seçimleriyle birlikte yerel yönetimler ve hükümet arasında kuvvetli bir bağ oluştuğuna dikkat çekti. Hükümetin ve AK Parti’nin sorumluluğunun daha da arttığını kaydeden Güçlü, "Ekonomik, sosyal ve siyasi yönden hükümetimizin faaliyetleri gelişme gösterirken, şehircilik ve toplum hayatı konusunda da beklenti büyüdü. Yerel yönetimler ve hükümetin çok daha ahenkli ve hızlı gelişme ortaya koyması lazım. Türkiye’nin 2004-2014 yılları arasında büyük bir kalkınma hamlesi gerçekleştirmeye çok şiddetle ihtiyacı vardır. Bu çok kapsamlı olmalı. Türkiye, 1990’lı yılları verimli bir şekilde geçirmemiştir. İstikrarsızlık ve ekonomik krizler Türkiye’nin kayıp yılları oldu. Hepimize çok önemli görevler düşüyor. Birikmiş sorunların hızla çözülmesi gerekiyor. Bir şehrin yöneticileri arasında uyum ve ahenk sağlanırsa, o şehrin sorunlarının çözümü daha kolay olur" diye konuştu.

Türkiye’de tarım alanında 10 yılda liberalleşme olacağını vurgulayan Tarım ve Köyişleri Bakanı Güçlü, "Bu bahsettiğim konu, Dünya Ticaret Örgütü ve Avrupa Birliği’nin (AB) tarıma yönelik tedbirlerinin devamı olarak, geçmişe nispetle tarım ürünleri ticaretinde bir serbestleşme ifade ediyor. Dünya Ticaret Örgütü, AB, Amerika ve gelişmekte olan ülkeleri bağlıyor. Çünkü bu, tüm ülkelerin üye olduğu ve kabul edilen bir anlaşma. İlki 1995’te gerçekleşti. Şimdi ikinci bir 10 yılın mücadelesi veriliyor. Dünyada ülkeler çeşitli tarım ürünleri üretirken, bu ülkelerin ekonomik güçlerine göre üreticileri sübvanse ediyorlar. Bu ürünleri üreten başka ülkelerin ürünlerinin, kendi ülkelerine gelmesini önlüyorlar. İhraç ederken de çok fazla destek veriyorlar. Bunlar, ticareti saptırıcı etki yapıyor ve kimin daha verimli üretim yaptığı kayboluyor. Gelişmekte olan bir ülke aynı malı üretiyor, ama üreticisini destekleyemiyor" diye konuştu.

Dünyada ticaretin yaygınlaşması ve gelişmesine tarım ürünlerinin dahil olması gerektiğine dikkat çeken Güçlü, "Kastettiğim liberalleşme budur. Bu da Türkiye’yi etkileyecektir. Türkiye rekabet gücü olan ürünlerini daha kolay satabilecektir. Bu, Dünya Ticaret Örgütü’nün kabul ettiği, AB’nin de savunduğu politikadır. Bu uzun bir mücadeledir. Türkiye yüksek maliyetle ürettiği ürünlerde, dünya ticareti karşısında bazı olumsuz etkilerle karşı karşıya kalacak. Üretimde başarılı olduğu alanlarda ise ihracat imkanı kolaylığı ile karşılaşacak. Fakat yağlı tohum ve et sektöründe Türkiye’nin bu avantajı yoktur. Türkiye dikkatini, bu dezavantajlı olduğu alanları iyileştirmeye yöneltecektir" şeklinde konuştu.

iha-afyon
Yayın Tarihi : 24 Eylül 2004 Cuma 13:29:33


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?