Mimarlar Odası Afyonkarahisar Şubesi Başkanı Eyüp Güngör, Afyonkarahisar merkezli 5 büyüklüğünde bir deprem olması halinde, kentte yerle bir olacak binalar olduğunu söyledi.

Mimarlar Odası Afyonkarahisar Şubesi Başkanı ve Afyonkarahisar Belediye Meclisi Üyesi Eyüp Güngör, kentin şehircilik planları ve kentteki binaların depreme dayanıklılığı konusunda gazetecilere açıklamada bulundu.

Güngör, Afyonkarahisar'ın imar planlaması yönü ile bugüne kadar Afyonkarahisar kent ölçeğinde uygulanmasının doğruya yakın bir yaklaşım olduğunu söyledi. Doğru bir planlama ve doğru bir gelecek tahmininin, Afyonkarahisar'ı bugünlere getirdiğine dikkat çeken Eyüp Güngör, bunu da Afyonkarahisar Belediyesi'nin dünden bugüne; doğru uygulamalara imza atması, doğru uygulamaların bugünlere aktarılması ile gerçekleştiğini ifade etti. Planlamanın; geleceği en doğru şekilde tahmin etme yetisi olduğunu anımsatan Güngör, gelecek ne kadar doğru ve isabetli tahmin edilebilirse, planlamanın da o kadar doğru ve isabetli olacağını belirtti.

Afyonkarahisar'ın küçük ölçekte bir şehir olması ile birlikte gelişme trendindeki artışta bir sapma olmadığına işaret eden Güngör, belediyenin doğru müdahaleleri ile bugüne kadar yanlış olan uygulamaların hep düzeltilegeldiğini anlattı.

Bundan sonraki planlamalarda Afyonkarahisar'ın çevresi ile birlikte bütün olarak ele alınması gerektiğini anlatan Güngör, sözlerine şöyle devam etti: "Sadece Afyon değil, çevresindeki belde ve köylerle birlikte planlanması gerekiyor. Çünkü, artık Afyon'un mücaviri dolmuş durumda. Çevresindeki köy ve beldeler, Afyon'da bütüncül planlama açısından engel teşkil etmektedir. Afyonkarahisar merkezde, yakın beldelerdeki insanlar da çalışıyor. Bu insanların büyük bir çoğu ikametlerini kendi köy ve beldelerinde devam ettiriyor. Buralardan işlerine gelip gidiyorlar. Bu da Afyon'a büyük sorun getirmektedir. Ama hiçbir zaman geç değil. Bu durumu planlama ilkeleri açısından bütün olarak ele aldığımız zaman; Afyon'un gerçekçi, doğru planlamasını yapmış olacağız. Bugüne kadar yapılan planlamaların yanlış olduğunu hiçbir zaman söyleyemeyiz."

GAZLIGÖL'DE ÇARPIK BİR İMAR YAPISI VAR

Afyonkarahisar'ın İhsaniye ilçesinin daha önce Afyonkarahisar'ın imar alanında olduğunu ve sonradan çıkarıldığını anlatan Güngör, Gazlıgöl'ün Afyonkarahisar Belediyesi'nin imarından çıktıktan sonra yapılan yapılaşmanın perişan haline dikkat çekti. Güngör, bir diğer termal saha olan Ömer-Gecek havzasının hâla Afyonkarahisar imar planları içerisinde olduğunu dile getirerek, burada da belediyenin ve SİT alanı yönetmelik kararlarının harfiyen uygulandığını kaydetti.

İnsanların çıkan yönetmeliklere uygun yapılar yapması halinde Afyonkarahisar'da oluşabilecek 5-6 ölçeğindeki depremlerin pek etkili olamayacağını ileten Güngör, 1998 öncesinde yapılan yapılara dikkat çekti. Güngör, nervürlü demirlerin kullanımdan sonra ve yapılan sıkı denetimlerin ardından Afyonkarahisar'daki yapılarda hasar olabileceğini düşünmenin pek doğru olmayacağı görüşünü iletti. Güngör, şöyle konuştu: "Ancak, depremi siz 5 beklersiniz 7 gelir, 6 beklersiniz 8 gelirse tabii bu afettir tespit etmek pek mümkün değil, yıkım kaçınılmaz olur" dedi.

Japonya'nın çok büyük bir depremle sarsıldığını anlatan Güngör, sözlerine şöyle devam etti: "İnsanlar yıkılan evlerde değil tsunamide öldü, pencereden atlayıp öldüler. Depremden korkmamak lazım. Ancak depreme dayanıklı yapılar yapmak mecburiyetindeyiz. Afyon 1. ve 2. derece deprem kuşağında olduğu için buna son derece riayet etmek zorundayız. Buna riayet edecek arkadaşlarımız var, her konuda teknik eleman olarak Afyonkarahisar yıllardır yeterlidir. Yeter ki kanun ve yönetmeliklere uygun yapılar yapılabilsin."

Güngör, Afyonkarahisar'da 7 ve 8 büyüklüğünde bir deprem olması halinde bu sarsıntıdan yıkılmayacak yapıların olduğu gibi 5 büyüklüğündeki Afyonkarahisar merkezli bir depreme dayanamayacak yapıların da olduğunu söyledi. Bu sorunun bir çok eksiklik ve hatalardan kaynaklandığını anlatan Güngör, şöyle konuştu: "Binanın temelinden çatıya kadar mutlaka teknik kontrollerin doğru yapılması gerekiyor. Bu tür hatalar olabilir diye düşünüyorum. Yüzde 100 bir şey olmaz demek bu nedenle mümkün olmaz." Güngör, gerekli tedbir ve önlemler alındığı takdirde, bir bataklığa ya da denize yapıların inşa edilebileceğini bildirdi.