4
Mayıs
2024
Cumartesi
AFYONKARAHİSAR

İğdiş edilmemiş konu kalmadı

YEREL HİZMET-SEN GENEL BAŞKANI KOYUNCU AFYONKARAHİSAR'DA

Yerel Hizmet-Sen Genel Başkanı İlhan Koyuncu, hükümeti eleştirerek, "Demokratik açılım, Alevi açılımı, Ermeni açılımı, AB açılımı derken Türkiye Cumhuriyeti'nin açılmamış, iğdiş edilmemiş, yozlaştırılmamış hiçbir konusu kalmadı" dedi. Koyuncu, 25 Kasım tarihinde iş bırakma eylemi yapacaklarını da hatırlattı.

Türkiye Kamu-Sen'e bağlı Yerel Hizmet-Sen Genel Başkanı İlhan Koyuncu, 25 Kasım tarihinde yapılacak iş bırakma eylemine ilişkin olarak Afyonkarahisar'da basın toplantısı düzenledi. 2010 yılı için herhangi bir mali planı bulunmayan bürokrat ve siyasilerle yapılan bir toplu görüşme sürecinin geride bırakıldığını söyleyen Koyuncu, toplu görüşmelerin sona ermesinin ardından gelecek yılın bütçesinin temel esaslarının belirlendiği Orta Vadeli Mali Plan ve Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı'nın da açıklandığını kaydetti. Koyuncu, "Demokratik açılım, Alevi açılımı, Ermeni açılımı, AB açılımı derken Türkiye Cumhuriyeti'nin açılmamış, iğdiş edilmemiş, yozlaştırılmamış hiçbir konusu kalmadı" dedi.

2002 yılından beri kamu görevlilerinin kronik hale gelmiş sorunlarının çözümü, hak ve menfaatlerinin ilerletilmesi için toplu görüşme masasında mücadele ettiklerini söyleyen Koyuncu, "Bu süreçte önemli kazanımlar elde edilmiş olsa da hedeflerimizin çok gerisinde olduğumuz bir gerçektir. Kazanımlarımıza rağmen kurumlardaki ücret adaletsizliği, düşük ücretler, çalışma ortamının uygunsuzluğu, araç gereç yetersizliği, tayin, terfi, atama ve görevde yükselme yönetmeliğinden kaynaklı adaletsiz uygulamalar gibi

pek çok sorun, kamuda hizmet kalitesinin artmasının önündeki en önemli engellerdir. Sosyal diyalogu, toplu görüşme ve Uzlaştırma Kurulu sistemini yasak savmadan ibaret bir süreç haline getirme arzusu, 4688 sayılı kanunun zaten kısıtlı olan etkisini tamamen ortadan kaldırmakta ve toplu görüşmeyi yalnızca Türkiye Kamu-Sen'in kurumsal performansına bağlı hale getirmektedir. Görüşmeler sonucunda mutabakat metni imzalanmasının dahi anlamsız kaldığı ortamda bu sistemin, kamu görevlilerinin beklentilerini karşılamaktan uzak olduğu görülmektedir. Bilindiği gibi toplu görüşmelerde uzlaşma sağlanamaması durumunda taraflar gönüllü olarak Uzlaştırma Kurulu'na başvurabilmektedir. Ama kurulun kararlarına uymak ya da uymamak tamamen siyasi iradenin keyfiyetine bırakılmıştır. Nitekim Uzlaştırma Kurulu'nun 2009 yılı toplu görüşmeleri ile ilgili olarak verdiği son karar, bu konuya dikkat çekmesi açısından son derece anlamlı, bizleri anlamakta güçlük çekenler için de adeta hukuki bir ders niteliğindedir. Uzlaştırma

Kurulu 2009 yılı toplu görüşmeleri ile ilgili olarak verdiği kararda, kurul kararlarının bağlayıcı olması gerektiğini, bunun hem Anayasa hem de uluslararası gelişmelere bağlı olarak bir zorunluluk haline geldiğini belirtmiştir. Ancak siyasal iktidarların verdiği sözleri tutmamak, attığı imzaların arkasında durmamak gibi davranışları, kazanılmış hakları geriletmek, yeni haklar vermemek gibi niyetleri, seçim meydanlarındaki vaatleri unutma ve unutturma eğilimleri kamu görevlilerinin toplu görüşme masasında sonuç alma isteğini boşa çıkarmıştır. Bizleri eylemlilik sürecine götüren neden de işte budur" dedi.

Kişi başına düşen borç tutarının 9 bin doların üzerine çıktığını belirten Koyuncu, "Esnaf kan ağlıyor, kepenk kapatıyor, işsizler ordusu çığ gibi katlanıyor. Borçlar birkaç misli katlandı, kişi başına düşen borç tutarı 9 bin doların üzerine çıktı. Görülüyor ki hükümetler memurdan korkmuyor ve yeterince ciddiye almıyor" diye konuştu.

 

"MEMURUN GELECEĞE YÖNELİK ENDİŞELERİ VAR"

"Memurumuzun gelecekle ilgili endişeli bekleyişine, her türlü belirsizlik ve umutsuzluğuna son vermek için başlattığımız mücadelede ellerimizi, gönüllerimizi, saflarımız ve seslerimizi birleştireceğiz" diyen Koyuncu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Sendikalı olan olmayan, tüm kamu görevlilerim ve diğer sosyal kesimleri bu onur ve haysiyet mücadelemize davet ediyoruz. Ekonomik ve sosyal hayatın cenderesi altında ve bizimle aynı kaderi paylaşan emekli, dul, yetim, işçi, esnaf ve işsizler; kısacası dar ve orta gelir grubunda yer alan tüm sosyal kesimleri 25 Kasım'da yanımızda görmek istiyoruz. Kamu görevlisi 25 Kasım'ı kendisi, geleceği, eş ve çocukları, ekonomik hayatın canlanması için bir fırsat olarak görmeli; üzerine yamanmış her türlü

olumsuzluğu söküp atmak için güç ve destek vermelidir. 25 Kasım'ı memur, onuru, haysiyeti, kariyeri ve kaybettiklerini geri almak için destekleyecek, üzerinde oynanan oyunu bozacaktır."

YEREL HİZMET-SEN GENEL BAŞKANI KOYUNCU AFYONKARAHİSAR'DA
İHA
Yayın Tarihi : 16 Kasım 2009 Pazartesi 21:10:00
Güncelleme :17 Kasım 2009 Salı 09:16:32


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?