Ürün: Cezaevlerinde insan hakları ihlal ediliyor
Yargıtay 11. Ceza Dairesi tarafından ’Kayıp Trilyon’ davasında alınan karar gereği mahkum edilen ve bugün tahliye olan AK Parti Afyon Merkez İlçe eski Başkanı Avukat Halil Ürün, bu karardan dolayı hakimlere ve Yargıtay’a kırgın olduğunu ve cezaevlerinde insan haklarının ihlal edildiğini belirterek, "Mahkumun 2.5 yaşındaki kızının koluna mühür vuruyorlar. Gerekçe ise mahkum ile ziyaretçinin yer değiştirmesiymiş. Siz mahkumla 2.5 yaşındaki kızı ayırt edemiyor musunuz?" dedi.
Yargıtay 11. Ceza Dairesi tarafından "Kayıp Trilyon" davasında 1 yıl 2 ay hapis cezasına çarptırılan, kapatılan Refah Partisi’nin eski İl Başkanı ve AK Parti Afyon Merkez İlçe eski Başkanı Avukat Halil Ürün, cezasını tamamlayarak bugün sabah saatlerinde kaldığı Afyon Açık Cezaevi’nden tahliye edildi. İnfaz Yasası gereği 170 gün cezaevinde kalan Halil Ürün’ü, birçok partili ve yakını sabah saatlerinde karşılamak üzere Afyon Açık Cezaevi’ne geldi. Sabah saat 09.00 civarı tahliye olan Ürün, gelen partililerle selamlaşarak, "Allah kimseye göstermesin" dedi.
Daha sonra AK Parti İl Başkanlığı’na gelen Halil Ürün, burada partililerle bir toplantı düzenledi. Oldukça heyecanlı olduğu gözlenen Ürün, burada bir konuşma yaptı. Cezaevinde uzun uzun düşünme fırsatı bulduğunu belirten Ürün, "Pek çok tespitlerim oldu. Bundan sonraki hayatımda daha farklı şeyler yaşayacağım. Sahip olduğumuz değerlerden kıymetini bilmediğimiz en önemli değerin özgürlük olduğunu tespit ettim. Şu anda Türkiye siyasetinin, hatta dünya siyasetinin bütün problemlerinin ahlaktan kaynaklandığına inanıyorum" dedi.
"28 ŞUBAT SÜRECİ POSTMODERN BİR DARBEDİR"
Kırgın olup olmadığının sorulması üzerine Ürün, "Şahıs bazında herhangi bir kırgınlığım söz konusu değil. İdare sistemimize ve hukuk sistemimize kırgınım. Kesinlikle ben bu cezayı hak etmedim diye düşünüyorum. Zaten hak etmediğim için bu cezanın ağırlığı kat kat arttı. 14 senedir hukuk camiasının içindeyim. Özel evrakta sahtecilik suçunun unsurları bellidir. Özel bir evrak olması, mührü, imzası, tarihi sahte olması lazım. Hiç de böyle birşey yokken, sağlıklı bir yargılama yapılmadan, özel evrakta sahtecilik suçundan bizi mahkum ettiler. Bu çok ağır bir suç. Şu anda ceza kanunu mantığı değişti. Bu değişiklikler olmasa, belki dışarı çıktıktan sonra soluk alamayacaktık. Hem yasal unsurlar oluşmadığı halde, hem de gerçek araştırılmadan verilen bu karardan dolayı hakimlere ve Yargıtay’a kırgınım. Çok önemli bir adli hata. Böyle bir hata olamaz. Ancak Türk Adli tarihine baktıktan sonra kendime bakıyorum Allah’a şükrediyorum. Bu ülke bu günlere başbakan asmaktan, bakanları hapse koymaktan geliyor. Hepimizin bildiği gibi 28 Şubat süreci post modern bir darbedir. Bunu, bu darbeyi yapanlar da söylüyor. Post modern bir darbeden hapse giren tek grup Refah Partisi olarak biziz her halde" diye konuştu.
"CEZAEVİNDE İNSAN HAKLARI İHLAL EDİLİYOR"
Cezaevinde çok ayrı bir dünya olduğunu ifade eden Halil Ürün, "İnsan haklarına aykırı bir sürü uygulama var. Eğer bir insan suç işliyorsa, onu cezaevine koyarsınız. Ancak suçlunun 2.5 yaşındaki kız çocuğunun koluna mühür vuramazsınız. Suçlunun 70 yaşındaki sakalı ağarmış babasına mühür vuramazsınız. Suçlu yakınlarını orada saatlerce sandalye vermeden ayakta bekletemezsiniz. Mahkuma kırmızı mühür, 2.5 yaşındaki çocuğuna da mavi mühür vuruluyor. Mührü mahkuma, suçluya vurun. Bana, ’Siz iktidarsınız. Gidin yönetmeliği değiştirin’ diyorlar. Sebep ise şuymuş: Mahkumla ziyaretçisi yer değiştiriyormuş. Allah’tan korkun. 2.5 yaşındaki kız çocuğuyla mahkumu ayırt edemiyor musunuz siz?" şeklinde konuştu.
Açık cezaevine sıvı sabun getirtemediğini söyleyen Ürün, "Bütün müdürlere söyledik. 180 kişi kalıyoruz. Bunların arasında hastalar da var. Çok çirkin görüntüler oluyor. 3 kere söyledik. Sonunda Başsavcıya söyledik. Başsavcının emriyle sıvı sabun kutularını koydular. Bu sefer de içine sıvı sabun koymadılar" diyerek yakındı.
