Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) Başkanı Başaran Ulusoy, yabancıların Türkiye'de satın aldığı ev veya yazlığı ülkelerinde kiralayarak “gizli otelcilik” yapmalarının turizmi olumsuz etkilediğini söyledi.

Ulusoy, yaptığı açıklamada, Türkiye'de satın aldığı mülkü ülkesinde pazarlayıp Türkiye'ye turist gönderen yabancıların sayısının son yıllarda önemli oranda arttığını kaydetti. Yabancıların Türkiye'den mülk satın almalarına karşı olmadıklarını belirten Ulusoy, “Ancak bazı yabancılar, yasal boşluklardan yararlanıp, tek kuruş vergi ödemeden mülklerini otel gibi kullanıyor. Hem turizmcinin hem de ülkemizin kaybı oluyor. Buna asla izin vermemeliyiz” dedi.

Antalya, İzmir ve Muğla gibi önemli turistik bölgelerde bugüne kadar yaklaşık 41 bin 360 yabancının, 32 bin 630 adet mülk satın aldığını belirten Ulusoy, şunları kaydetti: “2006 Türk turizmi için kayıp yıldı, bunu telafiye çalışıyoruz. Yaşadığımız onca olumsuzluğun ardından bir de 'gizli otelcilik' sorunuyla uğraşıyoruz. Bazı yabancılar, mülkiyet hakkını kötüye kullanıyor. Türkiye'den mülk alıp ülkesinden turist göndererek tek kuruş vergi ödemeden otelcilik yapıyor. Bu şekilde gelen turistler, yiyeceklerine, içeceklerine kadar yanlarında getiriyor. Hiçbir harcamaları yok, lokanta, otel, kafe yok. Buna hiçbir ülke göz yummadı, ama biz sesimizi çıkarmıyoruz. Yabancıların ev almalarına karşı değiliz, kiraya da verebilirler ancak yasal boşluklardan faydalanıp otelcilik yapmalarına izin vermemeliyiz.”

“ÜLKEMİZ KAYBEDİYOR”

“Gizli otelcilik” yapan yabancıların Türkiye'de kurumlar arası yetki belirsizliği ya da denetim eksikliğinden faydalandığını söyleyen Ulusoy, sözlerini şöyle sürdürdü: “Evini kiraya verenlere 'Neden verdin?' diyemeyiz. Ama bu ev kiralarının ötesine geçmiş. Bunun bir adı olmalı. Mülklerini otel gibi kiraya veriyorlar, bir hafta biri geliyor, 15 gün başkaları. Ama bunu kim denetleyecek, bunun önüne nasıl geçilecek? Boşluklar, belirsizlikler var.

Bu sadece turizmcilerin değil ülkemizin kaybı. Kimse bunu hafife almasın. Sadece 5 bin yabancı mülkünü 4 kişilik ailelere kiralasa 20 bin konaklama yapar. Bu aileler, bir sezon ortalama 180 gün Türkiye'de kalsa, 3 milyon 600 bin konaklama yapar. Bu aile otelde kalsaydı geceliği minimum 15 avrodan en az 54 milyon Avro kazancımız olacaktı. Bu sadece konaklama kaybı. Örnek olması için verdiğim basit bir hesap ama kaybımız çok ciddi.”

“SONUÇ İSPANYA'DAKİ GİBİ OLABİLİR”

Yabancılara mülk satışının turizme etkileri konusunda İspanya'nın iyi bir örnek olduğunu anlatan Ulusoy, sözlerini şöyle sürdürdü:
“İspanya örneği önümüzde. Alman ve İngilizlerin ağırlıkta olduğu yabancılar bu ülkeden çok sayıda mülk aldı. Sonuçta İspanya'nın turizm geliri, bu ülkeye giden turist sayısına oranla düşük. Sonumuz İspanya gibi olabilir. Kendi mülkünde kalan turist harcama yapmıyor; yiyeceğini, içeceğini ülkesinden getiriyor. Kaldı ki şimdi mülklerini kiraya veriyorlar. Yabancılar, satın aldıkları mülkün maliyetini çıkardılar şimdi üzerinde kar ediyorlar. Türkiye'de bedavadan ev sahibi oldular. Bunun önüne geçmeliyiz.”

“DOĞAL GÜZELLİKLERİMİZİ KAYBEDİYORUZ”

Yabancılara mülk satışının turistlik bölgelerde betonlaşmayı beraberinde getirdiğini anlatan Ulusoy, şöyle devam etti: “İspanya modeli diye Türkiye'de uygulanmak istenen model, İspanya'ya ne getirmiş iyi bakmak lazım. Emlak rantı kısa vadede tatlıdır, uzun vadede ülke kaybeder.

Kuşadası, Türkiye'nin turizme ilk açılan bölgesi olarak yıllarca gurur duyduğumuz bir yerdi. Yabancıya mülk satışının artmasıyla bölge kısa sürede betonlaştı.

“YABANCIYA KİRA GARANTİLİ MÜLK SATAN ŞİRKETLER VAR”

Bodrum Ticaret Odası Meclis Başkanı Zeki Köylü ise yabancıların mülklerini kiraya vermeleri nedeniyle ilçedeki küçük ve orta büyüklükte yaklaşık bin otelin iş yapamaz duruma geldiğini, bazılarının kapandığını söyledi. Gizli otelciliğin önemli vergi kaybına da neden olduğunu anlatan Köylü, “Türkiye'den ev alan yabancılar, ülkemize sürekli gelen turistlerdi, biz bunları kaybettik. Müşterilerimiz rakibimiz oldu” dedi.

Bodrum'da iş yapan bazı inşaat firmalarının ,binaların kullanım alanlarını geniş tutmak için ev ruhsatı yerine pansiyon ya da apart ruhsatı aldıklarını anlatan Köylü, şunları kaydetti: “Bodrum'da iki kattan yüksek bina yapmak yasak. Ancak inşaat firmaları bu yasağı delmek için ev ruhsatı yerine otel ya da apart ruhsata alıp çok katlı binalar yapıyor. Bu konutları alan yabancıların birçoğu bunu bilmiyor. İnşaat firmaları, satışı kolaylaştırmak için yabancılara kira garantisi bile veriyor. Bu şekilde yapılan binalarda hiç vergi ödenmeden otelcilik yapılıyor. İleride bu durum yabancılar açısından sorun yaratabilir. Bazı inşaat firmaları yabancıları yanlış yönlendiriyor.”