4 köyü karıştıran iddia
"Köyleriniz Milli Park kapsamına alınacak" söylentisi Söke'yi karıştırdı. Söylentilerin artması üzerine düzenlenen toplantıyla uzmanlar tarafından köylülere bilgi verilerek, yapılan çevre çalışmalarının milli park statüsü ile bağlantısının olmadığı açıklandı. Toplantıdan tatmin edici cevaplar alan Söke'ye bağlı 4 köyün sakinlerinin milli park endişesi ise toplantının ardından sona erdi.
Söke'nin Avşar Köyü'ndeki bilgilendirme toplantısı, Sarıkemer'den başlamak üzere Söke'ye bağlı Avşar, Yeşilköy, Köprüalan ve Karakaya Köyleri dahil olmak üzere, köy yollarının sağında kalan bölümün milli park statüsüne alınacağı yolundaki söylentinin artması üzerine gerçekleşti. Söylentilere inanan köylüler, yapılan çevre çalışmalarının ardında milli park statüsü çalışmalarının yaptığını ve buna da köy muhtarlarının çanak tuttuğunu ileri sürdüler. Muhtarlarla köylülerin söylenti nedeniyle karşı karşıya gelmesi üzerine köylülerin baskısından bunalan Avşar Köyü muhtarı Kerim Uyanık tarafından bölgede çevre ve doğa çalışmaları yapan Kuşadası Eko Sistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği'ne başvuruda bulunularak, köyündeki avcılardan bazı kişilerin, Söke Avcılar Kulübü yetkilisi tarafından arandığını, kendisinin imza karşılığında köyün milli park olmasına onay verdiğini, hatta bu konuda kendisine köyde yapılan festivalde plaketle ödüllendirildiğini, leyleklerin ve köylerde yapılan festivallerin ve şenliklerin
bölgenin milli park yapılması için hazırlandığı konusu, köyler ve köylüler arasında çok sık konuşulmaya başlandığını, o nedenle köye gelip yapmış olduğumuz çalışmalarla ilgili bilgi verilmesi istendi.
Söylentinin gerçek dışı olduğunu ispat etmek için Söke'nin Avşar Köyü'nde gerçekleştirilen toplantıya, Aydın İl Genel Meclisi üyeleri Kazım Er ve Orhan Ateş, Avşar Köyü Muhtarı Kerim Uyanık, Yeşilköy Muhtarı Aytetin Topan, Köprüalan Köyü Muhtarı Mustafa Öztürk, Karakaya Köyü Muhtarı Remzi İnce, Söke Sulama Birliği Müdürü Ömer Yıldız, Aydın Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube Müdürü Mehmet Uzuner ve Kuşadası EKODOSD derneği Başkanı Bahattin Sürücü ile ve söylentinin meydana geldiği köylerin sakinleri katıldı.
Toplantıda konuşan Aydın İl Genel Meclisi Üyesi Orhan Ateş, benzer söylentilerin artması üzerine Aydın Çevre ve Orman İl Müdürü'nü arayarak, konu hakkında bilgi aldığını belirterek, " Çevre ve Orman İl Müdürü bana böyle bir şeyin söz konusu olmadığını söyledi. Bu söylentinin neden çıkarıldığını anlamıyorum " dedi. Toplantıya katılan tüm köy muhtarları ise hiçbir kuruma, kuruluşa ve kişiye bölgenin milli park olmasıyla ilgili imzalı bir yazı vermediklerini, hiç bir yerden de kendilerine böyle bir talep gelmediğini açıkladı.
Aydın Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube Müdürü Mehmet Uzuner, bir alanın Milli park olması için, Çevre ve Orman Bakanlığı'nın belirtmiş olduğu kriterlere uyması, Milli Park çalışması için öncelikle etüd-envanter çalışmasının yapılması, köy muhtarları başta olmak üzere yöre halkının bilgilendirilmesi gerektiği, tüm bunlar yapıldıktan sonra da Bakanlar Kurulu'nun onay vermesiyle Milli Park statüsüne kavuştuğunu söyledi. İl Genel Meclisi Üyeleri, Köy Muhtarları ve köy halkının önünde gerçekleşen toplantı sonunda, son günlerde Söke'yi karıştıran ve köylüler ile dört köyün muhtarını karşı karşıya getiren söylentinin gerçek olmadığı ortaya çıktı. Toplantıda konuşan köylüler ise milli park statüsünün ayrı bir şey olduğunu, kendilerinin doğaya, kültüre, leyleklere sahip çıktıklarını ve onları koruduklarını söyledi.
Kuşadası Eko Sistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOSD) Başkanı Bahattin Sürücü ise " Böyle bir çalışma ve girişimler yokken, bazı kişiler köy halkını yanlış şekilde yönlendirip, köylerin geleceğini olumlu yönde etkileyecek etkinlikleri, olumsuz anlamda göstererek, kendi şahsi hesapları için kullanmak istemişlerdir. Bu durum bölgedeki doğal ve kültürel zenginlikler için tehlike yaratabilir. Aslı olmayan bu söylentilere inananlar, bölgedeki bu değerlere zarar verebilirler. Bu bölgede yapılan çalışmaların, etkinliklerin, şenliklerin ve festivallerin tek bir amacı vardır. Bölgedeki doğal ve kültürel zenginliklerin koruma-kullanma dengesi gözetilerek, yöre halkıyla birlikte sahiplenmek, doğal güzellikleri ve doğal hayatı bölge halkıyla birlikte korumak, kültür ve doğa temalı turizmi geliştirmek, yöre insanının sosyal ve ekonomik anlamda gelişmesine katkıda bulunmaktır " dedi.
