Söke Ovası sular altında

Bir yıl önce iklim değişiklikleri ve kuraklıktan göllerin bile kuruduğu Söke Ovası ve çevresi son yağmurlarla birlikte sular altında kaldı.

2009 yılıyla birlikte aralıklı olarak meydana gelen yağışlarla taşan Büyük Menderes Nehri, Söke Ovası’ndaki tarlaları su içinde bırakırken, bölgedeki göller de eski günlerine geri döndü.

Büyük Menderes Nehri’nin taşması sonucu nehirle tarlalar birleşerek göl şeklini alırken, tarlalarda bulunan bir çok yerleşim yeri de sular altında kaldı.
Son yıllarda meydana gelen kuraklıklar nedeniyle unutulan taşma görüntüleri, Büyük Menderes’in taşmasıyla yeniden gündeme geldi. Yolun doğusunda tamamen dolan tarlalardan, batısındaki tarlalara sular geçmeye başladı. Antik dönemde deniz olan bölge, sanki tekrar eski günlerine dönmüşcesine, her taraf sular altında kaldı.

Uzun yıllardır hasretle beklenen yağmurların yağması ve menderesin taşması sonucu, Akçakaya köyü gibi bir çok yerleşim yeri de adeta Venedik’e benzedi. Büyük Menderes Nehri’nin taşması sonucu köylerin meralarına su basınca, hayvanlar dar alanda karınlarını doyurmaya çalışınca ortaya ilginç görüntüler çıktı. Son yıllarda meydana gelen kuraklıklara bakarak, nasılsa fazla yağmur yağmaz diye sulak alan yakınlarına ekin ekenler, 2009 yılına girilmesiyle birlikte gafil avlandı. Menderese ve sulak alanlara yakın olan ekin tarlaları ve birçok kış sebzesi olan tarlalar sular altında kaldı.

Son yağışların en çok etkilediği yerlerin başında ise antik Myus kenti geldi. 2500 yıl önce, Dünyanın en kanlı deniz savaşı Lade Savaşı’na 3 gemiyle katılan ve döneminde liman kenti olan, günümüzde ise Ege denizi’ne 25 kilometre uzaklıkta karada bulunan 12 antik İon kentinden birisi Myus, sanki binlerce yıl öncesine dönerek tekrar liman kenti görünümüne büründü.

KURUYAN AZAP GÖLÜ YENİDEN SU DOLDU
Bunun yanında Ege Bölgesi’nin en önemli sulak alanlarından Azap Gölü ise 2007 yılı yaz aylarında içinde hiç su kalmamış ve tamamen kurumuştu. Son yağan yağmurlar Azap Gölü’ne bereket getirerek, tekrar sulakalan olma özelliğini kazandırdı.

Beşparmak Dağları’nın batı yamaçlarında bulunan ve önemli biyolojik çeşitlilik barındıran ve önemli kuş türlerinin de bulunduğu Azap Gölü, etrafındaki sazlıklar sürekli yakılarak yeni yerler açılmakta ve sürülerek tarla şekline dönüştürülmekteydi. Son yağan yağmurlar ve Beşparmak Dağları’ndan gelen dereler, gölün eski yatağı olan günümüzdeki pamuk tarlalarını da sular altında bıraktı.