5
Mayıs
2024
Pazar
İZMİR

AKP-CHP polemiği

AK Parti İzmir İl Teşkilatı'nın yazılı ve görsel medyaya yaptığı 'AK Parti İnsanımızı çaresiz bırakmaz' başlığı ile haber yapılan açıklamaya ana muhalefet CHP'nin İzmir İl Başkanlığı tepki gösterdi. İktidar ve muhafetin İzmir temsilcileri haber üzerine karşılıklı basın açıklamalarına devam etti.

AK Parti İzmir İl teşkilatı'nın yaptığı basın açıklamasında, 'AK Parti insanımızı çaresiz bırakmaz' haberleri CHP İzmir İl Başkanlığı'nı harekete geçirerek Başkan Rifat Nalbantoğlu'nun tepkisini aldı. Bunun üzerine duruma kayıtsız kalmayan AK Parti İzmir İl Teşkilatı yeni bir basın açıklaması yaparak tartışmada yeni bir parantez açmış oldu.

AK Parti İzmir İl Başkanlığı'ndan yapılan açıklamada, "CHP İzmir İl Başkanı Sayın Rıfat Nalbantoğlu'nun gösterdiği tepki, yine gazetelerde yayınlanmıştır. Biz basın açıklamamızda, iktidarlarımız döneminde vatandaşımızın yaralarının sarıldığını söylüyor, sosyal yardım ve dayanışma kapsamında, insanımıza verdiğimiz destek ve katkıları rakamlarla paylaşıyorduk.Felsefesinde olmasa bile isminde 'halk' ibaresi olan bir Partinin İl Başkanı olarak Nalbantoğlu'nun, ideolojik saplantı içinde, halkımızın yararına olacak her çalışmaya karşı engelleyici bir tutum takınması, kolay anlaşılır bir siyaset tarzı değildir. Bize tepkisini ifade ettiği beyanında 'Yoksul vatandaşlara yapılan kömür ve gıda yardımlarının iktidarımız döneminde arttığını, bunun vatandaşın yoksullaşmasının göstergesi olduğunu, son yıllarda kömür dağıtımında rekor kırıldığını, gıda yardımlarının üçer aylık periyotlarda yapılır hale gelmesinin anormal olduğunu söylemektedir. Nalbantoğlu'nun mantığı ile halka hiç yardım yapmamak fakirliğin bittiğinin göstergesi olur. Halkımızın onlara iktidar vereceği yok ama tutalım ki oldular, fakir fukara yandı demektir. Türkiye'nin nasıl büyüdüğü rakamlarla ortadadır. İktidara geldiğimizde 230 Milyar Dolar olan milli gelirimiz, bugün 750 Milyar Dolar seviyelerindedir. 2 bin 300 dolardan devraldığımız kişi başına milli geliri 10 bin dolara çıkardık. Türkiye zenginleşmektedir. Halka uzak düşenler, benliklerini kuşatan yabancılaşma psikolojisinin negatif etkisi ile ne ellerindeki imkânları halkın yararına kullanırlar ne de başkasının yaptığı yardımları takdir etme olgunluğu gösterirler. CHP iktidar olduğu yıllarda, 'çok halkçı' olması sebebiyle halkımızı karneye, açlığa, yokluğa, kuyruğa mahkûm etmiştir. Dönemlerinde bırakınız sosyal devletin gereği olarak vatandaşa yardımı, en temel ihtiyaç maddelerinin bile sıkıntısı had safhadaydı. Yalan mı? Ekmeğin bile karne ile alındığı Türkiye'nin çaresizlik içinde kıvrandığı yılları siz yaşattınız bu millete. Sonraki dönemlerde vatandaşımız size yine iktidar şansı verdi. Yine üstün sosyal demokrat ve sosyal devlet politikalarınız, sizin muazzam başarma kabiliyetiniz sayesinde gaz, tuz, şeker, yağ, ilaç hatta sigara karaborsaya düştü. Türkiye'nin o karanlık ve yokluk yılları nasıl unutulur? Soruyorum, ana ilkeleri ile sosyal demokrasi ne demektir? Yine ana ilkeleri ile 'sosyal devlet'ten ne anlıyorsunuz? Vatandaşla varlığı bölüşmeyi mi onu bir lokma ekmeğe muhtaç etmeyi mi? Vatandaşa hizmet etmeyi, onun derdiyle dertlenmeyi mi yoksa yoksa uzayan kuyruklarda tükenen umutsuzluğa mahküm etmeyi mi? Sorarım size vatandaşı 1 litre gaza, benzine, yetmiş sente muhtaç etmek mi sosyal devletin gereği, yoksa insanımızın, Sosyal Destek Projemizden yararlandırılarak, küçümsenmeyecek bir işe ve yatırıma sahip olmalarını sağlamak mı? CHP bu konuda özde değil sözde sosyal demokrattır. Her zaman bu konuların istismarını yapmışlardır. Eğer vatandaşımıza karşı içten, müşfik, sıcak politikalar izleselerdi, bizi desteklemek şöyle dursun halkımıza yardım girişimlerini engellemezlerdi. Sadece bir küçük örnek bile samimi olmadıklarının bilinmesine yeter. Eğitime katkı olsun diye belediyelerin öğrencilere verdiği bursu Anayasa Mahkemesine başvurarak engellediler. Ve yine sanılmasın ki biz ironi yaparak soruyoruz. Halkımızı sevdiğiniz için mi halkımıza gıda yardımımıza karşı çıkıyorsunuz? Halkçı olduğunuz için mi vatandaşın iş ve aş sahibi olmasını istemiyorsunuz? Sosyal Devletten yana olduğunuz için mi sosyal politikalara karşısınız? Halkımızı sevdiğiniz için mi şimdiye kadar halkımızın yararına bir tek şey yapamadınız? İdeoloji insanı sadece çelişkide bırakmıyor, demek ki kör de ediyor aynı zamanda. Demek ki halkımızın yararını değil de ideolojik faydaları hesap ederek siyaset yaparsanız, koyu bir akıl tutulması, duygu ve vicdan tutulması yaşanabiliyor. İşte açıkça söylüyoruz.Biz yine ve ısrarla halkımızın yanında olmaya devam edeceğiz. Siyasetin amacının halka hizmet etmek olduğunu düşünüyoruz" ifadeleri yer aldı.

İHA
Yayın Tarihi : 18 Şubat 2010 Perşembe 17:02:05
Güncelleme :18 Şubat 2010 Perşembe 19:10:55


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?