Türkiye Su Ürünleri Kooperatifleri Merkez Birliği'nin 2010 yılı Olağan Genel Kurul Toplantısına davetli olarak katılan CHP Muğla Milletvekili Gürol Ergin, Bölge Birlik Başkan ve temsilcilerine hitaben bir konuşma yaptı. Konuşmasında zaman zaman AKP iktidarına yüklenerek, hükümetin tarım politikalarını eleştiren Ergin, balıkçılık sektörünün Cumhuriyet Halk Partisi için en önde görülen sorunların başında olduğunu söyledi.

Partisinin balıkçılık konusunda TBMM'de yapmış olduğu çalışmaları anlatan, CHP Muğla Milletvekili Gürol Ergin, balıkçılık ve dolayısıyla tarım konusunda ki sorunları yakından takip ettiklerini ve bütün sorunlarını bildiklerini kaydederek; “İktidara gelir gelmez belki haftasına belki de ayına bir çok önemli sorun hakkında karar alarak çözüm getireceğiz” dedi.

“ALINAN KARAR TARTIŞMALIDIR”

Konuşmasında; su ürünleri ve balıkçılık konusunda çok önemli çalışmalar yaptığını, anlatan, Ergin, TBMM'de Su Ürünleri konusunda elinden gelen çabayı gösterme gayreti içinde olduğunu söyledi. Türk tarımında ve özellikle suluma kooperatiflerinde elektrikten ötürü büyük sıkıntıların yaşandığını kaydeden Ergin, kısa bir süre önce Muğla'nın Milas ilçesinde ki bir balık çiftliğinde balık üreticisinin elektrik borcu yüzünden elektriğinin kesilmesi sonucunda 25 bin balığın telef olduğunu belirterek, işletme sahibinin 100 bin TL zarar ettiğine dikkat çekti. Konuyu plan ve bütçe komisyonunda ilgili bakanlığa ileterek; “Bu alınan karar insanimidir? Vicdanimidir? Hukuka uygun mudur.? Böyle bir şey yapılabilir mi?”diye sorduğunu ifade eden Ergin; “Bazı esnaflar yalvarıyor elektriğimi kesmeyin diye. Bir iki ay neyse izin verin ben balıklarımı belli bir ağırlığa geldikten sonra satayım borcumu ödeyeyim şimdi ödeme şansım yok. Fakat maalesef elektriği kesiliyor. Ve adam perişan oluyor.Aslında tarım bir bütündür.Tarımın her hangi bir alanında yapılan bir hükümet yanlışı bir çok sektörü birden etkiliyor.Burada elektrik borcu kesildi ve balıkçı mahvoldu gitti.Yazık günah değil mi?” dedi

CHP OLARAK KONUYU ANAYASA MAHKEMESİNE GÖTÜRECEĞİZ

'Kooperatifçilik dünyada en önde gelen üretici birliğidir. Gerisi hikayedir” ifadesini kullanan CHP'li Vekil Ergin; “Bütün dünya ve Avrupa özellikle böyledir. Danimarka, İsveç'e gidin bütün tarım üreticilerinin yüzde 95'i yüzde 97'si kooperatifler altındadır. Çünkü birlikten doğan kuvvetten yararlanılır. Maalesef Türkiye'de böyle değil. Şimdi bir yasa tasarısı var. Sulama kooperatifleri kalkacakmış ta, sulama birliklerine bağlanacakmış veya onlar gibi olacakmış Böyle bir şey olabilir mi? Buna kimin ne hakkı var? Bunu da sayın bakana sordum 'yeniden inceleyeceğiz' dedi. Bu yanlışa ve kötüye gidiştir. Bugün bu iş sulama kooperatiflerinin başına geliyorsa yarın su ürünleri ve diğer kooperatiflerinin başına gelecektir. Çünkü bu bir sistem arayışı ve anlayışının sonucu getirilmektedir. Bunlara son derece dikkat etmek gerekir. Tabi ki konunun vicdanını sızlattığı muhalefet ve iktidar milletvekilleri buna mecliste hep birlikte karşı çıkacaklardır. Karşı çıkmalıyız. Ayrıca efendim kooperatifleri ilgili bakanlık müfettişleri ve denetmenler inceleyecekmiş, hukuka açık aykırılık varsa hemen o kooperatif yönetimi görevden alınacakmış, sizler 'bunun niçin yapıldığını anlamıyoruz' diyorsunuz ama burada anlaşılmayacak bir şey yok . Bu doğrudan doğruya iktidarın kooperatif yönetimlerini istedikleri isimlerden oluşturma isteğinin sonucudur. İstenmeyen ister birim kooperatifi olsun ister üst örgüt olsun yöneticileri anında görevden almanın bir taktik savaşının yasaya uygulanmasıdır. Onun için bu konularda dikkatli olacağız. Biz CHP olarak bu konuyu anayasa mahkemesine götüreceğiz. Böyle bir şey olamaz diyeceğiz. Ne demek hukuka açıkça aykırılık? Böyle bir konuda bir tek bu ülkenin yargısı karar verir. Başka hiç kimsenin karar verme yetkisi yoktur. Buna dayanarak ta kooperatif yönetimlerinin görevden alınmasını hiçbir şekilde mümkün değildir. Hiçbir hukuk devletinde de böyle bir şey olamaz” ifadesinde bulundu.

"BALIKÇI SORUNLARININ ARAŞTIRILMASINI İSTEDİK"

2 dönemdir milletvekili olduğunu ve CHP olarak balıkçılık konusunda çok önemli çalışmalar yaptıklarını belirten Ergin, 2006 yılında 28 CHP Milletvekili ile 2006 yılının 31 Ocağı'ndan 6 Mayıs'ına kadar bütün sahilleri dolaşarak 28 ilde ve iç sularda üreticilerle çalışmalar yaptıklarını söyledi. Çalışmalar sonunda TBMM'de tespit ettikleri sorunları bir metin halinde vererek bir meclis araştırması komisyonu kurulmasını ve balıkçı sorunlarının araştırılmasını istediklerini anlatan, Ergin, “ Böyle bir araştırma olmadı. Fakat inşallah bu araştırmalar yapılır. Balıkçının sorunları iktidar ve muhalefet olarak görülürde o konularda çözümler ortaya konur" dedi. 6237 sayılı limanlar inşaatı hakkında kanununda değişiklik yapılarak özellikle bu balıkçı barınaklarında alınan iradın yüzde 10'unun alınmaması gerektiğini ve bunun çifte ödeme anlamına geldiğini belirterek bu konuda karar alınması için kanun teklifi verdiğini, vurgulayan, Ergin,"Kanun teklifim dikkate alınmadı. Sonra baktım ki görüşülmüyor. İvedilikle ele alınması için yeniden başvurdum Ama maalesef halen çıt yok" dedi.

CHP'Lİ VEKİLDEN BALIKÇILARA VAATLER

CHP için en önde görülen sorunların ve çözülmesi gerekenleri olası bir CHP iktidarında çözüleceğine partisi adına söz veren Ergin balıkçılara partisinin vaatlerini şöyle sıraladı: “Balıkçı barınakları konusunu ivedilikle ve öncelikle ele alacağız. Merkez Birlik Başkanınız kredilerden söz ediyor. Ne demek kredi faiz oranlarının farklı oluşu. Niçin size daha yüksek faiz oranı ile kredi verilsin bunu mutlaka çözeceğiz. Balıkçılarımızı komisyonculara bağımlı olmaktan kurtaracağız. Balıkçılarımız kredi kullanınca gidip komisyonculardan borç para alıyor. Ondan sonra da avladığı ürünü pazarlarken fiyat konusunda komisyoncuların sözünü kabul eder hale geliyor. Biz bütün bunları ortadan kaldıracağız. Avcılık yapan balıkçılara teşvik verilmemesi ama üretici olan balıkçılara teşvik verilmesi konusu da bir çift başlı düşünce eseri olarak bizim için kabul edilmektedir. Onun için mutlak suretle avcılık yapan balıkçılara da yakaladıkları balık miktarı üzerinden mutlaka teşvik primi vereceğiz. KDV konusunu yalnızca balıkçılarımız için söylemiyorum ama tarımdaki bütün KDV girdilerini yüzde 1'e indireceğiz. Bu arada sütün KDV'sini de yüzde 8 'den yüzde '1 e indireceğiz. Deniz kirliliği konusunu ciddiyetle ele alacağız. Kaykay konusunun ne kadar önemli olduğunu kaç balıkçının ocağını yaktığını kesin olarak biliyoruz. ÖTV mazot defterlerinin mutlaka su ürünleri kooperatifleri merkez birliğine verilmesi onlar tarafından bu işin gerçekleştirilmesi içinde kesinlikle iktidara geldiğimizin belki haftasına belki ayına bir karar çıkaracağız. Çünkü bu anlamda balıkçılarımıza çok özel bir haksızlık yapılmaktadır. Uluslar arası sularda avcılığımızın teşviki yönünde gereken tüm önlemleri alacağımızı ifade ediyorum.”