Başbakan Kemal sloganları arasında platforma çıkan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Hasan Tahsin'in ilk kurşunu attığı yerdeyiz. Barışın, kardeşliğin merkezindeyiz. Yeni bir sayfa açtık. Halkın devrimini yapacağız, onun için yola çıktık" dedi.

"Hükümet 8 yıldır görevde, hangi sorunu çözdüler?" diyen Kılıçdaroğlu, "Ülkeyi sorun yumağı haline getirdiler. Emekliler, sanayiciler, memurlar, işçiler hayatından memnun mu? 8 yıldır bize kabus yaşatıyorlar. Gelin 12 Eylül'de bunları sandığa gömelim. Benim başbakanlığımda karar bana ait değil, size ait olacak. Süleyman siz olacaksınız. Seçiminizi haktan, emekten, alınterinden yana kullanırsanız halkın iktidarını beraber kurmuş olacağız" dedi.

İzmir'in bir dünya markası, kültür ve tarım kenti olarak niteleyen CHP lideri "İzmir'i dünya markası yapan İzmir'in güzel insanları size sesleniyorum. Önünüze bir Anayasa değişikliği gelecek. Recep bey diyor ki 'ana muhalefet lideri değişikliği anlatmıyor.' Yüreğin varsa Anayasa'da haklıysan adam gibi adamsan çıkarsan televizyon karşısına ne olduğunu ben sana gösteririm. Recep bey onun istediği televizyon kanalında gazetecilerle karşıma çıkma yüreğini gösterir mi? Çıkamaz, mangal gibi yürek lazım. Şimdi Recep bey her seferinde söylüyor. İşçilerden, emekten yanayız diyor. İnanıyor musunuz? Yandaş sendika, medya, iş adamı oluşturdular. Bunların bir görevi var herkesi muhtaç haline getirmek. Açlığı yaymak, her şeyi sömürmek. Bugün İstanbul'da Bahçelievler'de CHP'liler 'hayır' bildirisi dağıttı diye AK Parti'lilerin saldırısına uğradılar.

Biz güçlendikçe, AK Parti'nin altından zemin kaydıkça bunlar şiddetlenecek, baskı her alanda artacak. Sanayi odaları başkanlarına soruyorlar, birçoğu hayır diyemiyor. Ama 12 Eylül'de Türkiye'nin iktidarı geliyor. Bunlar her şeyimizi istismar ettiler. Bölerek kendilerine taban oluşturmaya çalışıyorlar. Ama biz sandıkta göstereceğiz. Taşeron işçiler, meraklanmayın, herkese söz veriyorum. Taşeron işçiler bitecek herkes sözleşmeli olacak. Herkes sendikalı, örgütlü çalışacak, bunun sözünü veriyorum. Size emekli, işçi, memur Kemal olarak söz veriyorum. İzmir'in yüreğini biliyorum. İzmir dünyaya örnek bir kent. İzmir bir tarih yazacak ve bütün Türkiye İzmir'le gurur duyacak" dedi.

Kılıçdaroğlu konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bu anayasada özgürlük var hak ve özgürlük var diyor. Bakınız, Tüpraş 1 milyar 300 milyon dolara satıldı. Kamu yararına değil diyerek mahkemeden geri döndü. Bu anayasa kamu yararı, dolayısıyla yargıya başvurma hakkını sendikaların elinden alıyor. Kenan Paşa'nın bile cesaret edemediğini bunlar yapıyor. Otobüs, köprü, otoban ücretlerinde vatandaşlar mahkemelere başvurabiliyordu. Artık başvuramayacak. Unutmayın, AK Parti özgürlük diyorsa bilin ki elinizden alınacaktır. Sanatçılara sesleniyorum. Sendikaların önünü tıkayan yasayı kim kabul edebilir? Haklar genişliyorsa, 'evet' daraltılıyorsa 'hayır' diyoruz. Allah aşkına Recep bey değil midir demokrasi bizim için araçtır diyen? Anayasa değişikliğini dayatan, ya tamamına 'evet' ya da 'hayır' diyeceksin diyen? Böyle bir şey olabilir mi? Diyor ki 'biz hap yaptık' Recep bey doktor mu değil, doktor olmayanın hapını yutarsanız zehirlenirsiniz, yutulmamalı. Ben Cumhurbaşkanı dahil herkesi tayin ediyorum diyor, hakimleri edemiyorum diyor. Şimdi diyor ki yargıçları da ben tayin edeceğim. Yargıcı siyasiler tayin etmez.

Geçmişi hatırlarsınız. 1980'de gencecik insanları siyasi mahkemelerde yargılayıp idam ettiler. Siyaset yargıya bulaşmasın. Allah aşkına Recep boyunla ilgilenen var mı? Bana ne kardeşim senin boyundan posundan, çıkarsın televizyon karşısına ben sana gösteririm dedim boyunu posunu. Onlar sonra çark etti. Önemli olan boy değil soptur. 21. yüzyılda Hitler mantığıyla çalışan başbakanımız var. Herhalde pergel cetvel alacak kafatasını ölçecek. Oysa siyasetin görevi barışı sağlamaktır. CHP kumsalda deyip sataştı. Deniz kenarında yaşayanlara kumsalda dedin. Dağda oy aldın diye dağdan mı oy aldın diyeceğiz? Nerden oy aldığımız önemli mi? Neden ayrıştırıyorsun insanları? Recep Tayyip Erdoğan'ı ve partisini lütfen sandığa gömelim, dersini verelim. Biliyorsunuz ramazan ayındayız bunlar iftar sofraları kuruyorlar. Bir bakıyorsunuz 'evet' pankartı çıkarıyorlar önlerine. İftar sofrasıyla Guinness rekorlar kitabına girmek için uğraşıyorlar. Bunlar insanların en temiz duygularıyla oynuyorlar. Ben de iftar sofralarına katıldım ama hiçbir zaman ağzımdan tek kelime siyaset çıkarmadım. Çünkü orda her türden inançlı insan var, biz sömürmedik Recepleşmedik, halkın inancına saygı duyacağız. Uzun süredir insanlar şunları söylüyor. Ürün tarlada Recep bey havuzlu villada diye. Geçen gün bir gazete evin içini gösterdi. Altın kaplı muslukları var. Ben villa demiştim fakat malikane imiş. Bir gazimiz yatağında ölürken, bir sanayicimiz intihar ederken Recep bey ne düşünüyor altın musluktan su içerken. Gençliğimde su ve simit sattım diyor. Allah aşkına altın kaplı malikanede oturan bir İzmirli kardeşim var mı? Ama Recep bey bunu gerçekleştirdi. Bir umudum var, yetki verin, güç verin Türkiye'nin önü açılsın. Yeni bir anlayışla temiz siyaseti getireceğiz. Kendimiz için değil halk için çalışacağız. 'Bir ağaç gibi tek ve hür bir orman gibi kardeşçe yaşamak için' gelin el birliği yapalım."

Öte yandan tüm CHP'li ilçe belediye başkanları ile milletvekillerinin hazır bulunduğu mitingde CHP'li Buca Belediye Başkanı Ercan Tatı yoktu. Miting alanına saatler öncesinde gelen CHP'lilerin, İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne ait otobüslerle getirildikleri görüldü.