Prof.Dr. Ahmet Mete Işıkara, İzmirlilere cuma namazı öncesinde merkezi sistemle depremden korunmanın bilinçli yöntemlerini anlattı. Işıkara, ayetlerle uyardığı cemaate namaz sırasında olabilecek deprem karşısında Allah'ın verdiği canı korumanın yükümlülüğünü hatırlatarak; "Günahı ve vebali yoktur. Namazım bozulur diye düşünmeyin canınızı kurtarın" uyarısında bulundu.

Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara, Türk Kızılayı, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Bayraklı Belediyesi'nin ortaklaşa yürüttüğü projeyle deprem konusunu bu defa İzmir'de cuma namazı öncesinde yaptığı konuşma ile gündemde tuttu. Tarihi Kemeraltı Çarşısı'nda bulunan Şadırvanaltı Camii'ne kurulan sistemle cemaate hitap eden Işıkara, aynı zamanda İzmir'deki bütün camilerden de duyulabildi.

Depremden korunma bilincinin bireyden başladığına dikkat çeken Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ, Deprem Etüt Merkezinde çalışmalarının devam ettiğini ve ilçedeki tüm vatandaşları binalarının depreme dayanıklılık oranının ölçülmesi için Bayraklı Osmangazi'deki binalarına beklediğini ifade etti.

Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara, deprem hakkında yeterli derecede bilgiye sahip olmak için camiye akın eden cemaate Türkiye ve İzmir'in deprem haritası hakkında bilgilendirmelerde bulundu. İzmir'in birinci derecede deprem bölgesinde bulunduğunu hatırlatan Işıkara, "İzmir'de sık aralıklarla depremler oluyor. Olmaya da devam edecek" dedi. Bakara Suresi ve Nisa suresindeki çeşitli ayetlerle cemaate seslenen Işıkara, depremin Kuran-ı Kerim'de anlatılış şekillerini yorumlayarak şu açıklamalarda bulundu: "Bakara

Suresi'nin 195. ayetinde mallarınızı Allah yolunda harcayın. Kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayın.Her türlü hareketinizde dürüst davranın. Çünkü Allah dürüstleri sever" şeklinde buyurulur. Burada ailemizi, çocuklarımızı ve kendimizi korumamız gerektiği buyurulmaktadır. Peki neden koruyacağız kendimizi? Evimizden. Dere kenarlarına ev yapmayarak koruyacağız kendimizi. Nisa suresinin 29. ayetinde ise 'Kendinizi ve birbirinizi öldürmeyiniz' şeklinde buyurulmaktadır. Eğer ev yapacaksanız deprem

bölgesinden uzak noktalarda ve depreme dayanıklı malzemelerle yapmalısınız.Eğer bu şekilde yapmaz iseniz bunun vebali çok büyük."

TÜRKİYE'DE SAATTE BİR DEPREM OLUYOR

Türkiye'nin coğrafi yerleşkesinden ötürü deprem konumunu istatistik verilerle açıklayan Ahmet Mete Işıkara, sözlerini şöyle sürdürdü: "Türkiye'ye baktığınızda 1.5 ayda 5 ya da 5.9 büyüklüğünde; yılda bir kere 6 ya da 6.9 büyüklüğünde; 8 veya 9 yılda bir ise 7 ya da 7.9 büyüklüğünde deprem meydana gelmektedir. Bu da Türkiye'de her 1 saate bir depremin meydana geldiğini açıklar. 2009 yılında ülkemizde 9 bin 196 deprem oldu. Günde saatte bir 25 deprem demektir."

PARA HIRSI MANZARA TUTKUSU DEPREMİ KOLAYLAŞTIRIYOR

Deprem anında güvenli davranış hareketlerini cemaate yaptıran Işıkara binaların yapım aşamalarının tercihler doğrultusunda gerçekleştiğini ancak bunun önüne geçilmesi gerektiğini savunarak Nisa suresinin 85. ayetinden örnek sundu. Işıkara, "Para kazanacağım ya da manzara göreceğim diye kalkıp kötü bina yaparsanız kötülüğe aracılık edersiniz" diye konuştu.

Binaların kolon ve kirişleri, perde duvarları ve binanın geometrik şeklinin önemine dikkat çeken Işıkara; "Binalardaki taşıma sistemleri insanlardaki iskelet yapısına benzer. Ben ayağımı kesersem dengede durabilir miyim? Manzara görüceğim diye mekan açıcağım diye kolon keserseniz o bina yıkılır" ifadelerini kullandı.

Depremin ne zaman nerede olacağının belirsiz olduğunu açıklayan Prof.Dr. Ahmet Mete Işıkara namaz sırasında olabilecek deprem anında cemaati uyararak; "1894 yılında İstanbul'da deprem öğle namazı sırasında oldu. Bu yüzden öncelikle canınızı kurtaracaksınız. Allah'ın verdiği canı taşımak ve korumakla yükümlü olduğunuz için; 'Namazım bozulur' diye düşünmeden kurtulmanın çabalarına girişmelisiniz. Evet namazınız bozulur ancak bunun günahı ve vebali yoktur" dedi.

İHA

Yayın Tarihi : 25 Haziran 2010 Cuma 16:21:02

Güncelleme :25 Haziran 2010 Cuma 16:57:58