Kalyoncu, AK Partili meclis üyeleri olarak üç ayda bir yapacakları değerlendirme basın toplantılarının ilkini gerçekleştirdi. Kalyoncu'nun üzerinde durduğu iki konudan ilki İl Genel Meclisi'nin Sosyal Yardımlaşma Vakfı'na seçilen üyeler ve belediyelere işçi alımları hakkında oldu.

Siyasetin sorumluluk gerektiren önemli bir eylem olduğunu anlatan Kalyoncu, şöyle konuştu: "Topluma hitap ederken konuştuklarımızı çok iyi tahlil etmek zorundayız. Cumhuriyet Halk Partisi grubu kendi aritmetik gücüne dayanarak tamamen kendisinin belirlediği adayları vakfın mütevelli heyetine seçtirmiştir. Vakfın mütevelli heyetine seçilen bu kişiler CHP grubu tarafından tespit edilmiş dahi olsa meclis tarafından seçilmişlerdir. Böylece meclisimizin yani hepimizin temsilcileridir. Meclis temsilcileri

CHP'nin talimatları ile çalıştırılabilir mi? Meclis tarafından seçilen 60 mütevelli heyetinin toplantı yeri CHP grubu değildir. Seçilen 60 kişi hangi sıfatla grup toplantısına davet edilmiştir? İl Özel İdaresi'nden herhangi bir pay vakfın gelirleri arasında yer almadığı halde vakfın harcamalarını İl Özel İdaresi'nin katkılarıyla yapılan yardımlar diye halka takdim etmeyi nasıl tercüme etmemiz gerekir? Bilgisizlik mi? Kasten çarpıtmak mı? Vakfın mütevelli heyeti yasalarda kaymakam dahil diğer kurumların

amirlerinde oluştuğuna göre vakfın yaptığı yardımlarda ayrımcılık yapıldığından bahsedildiğinde o ilçedeki başta kaymakam olmak üzere, belediye başkanını, muhtarları, sivil toplum kuruluşlarını töhmet altında bıraktığını anlamak çok mu zor? Hem sadaka kültürü diyeceksiniz aşağılayacaksınız hem de ramazanda aynı kültürü belediyelerde siz uygulayacaksınız. Bunun Türkçe karşılığı nedir acaba? Biz AK Parti grubu olarak sadece sosyal yardımlaşma vakfının yaptığı yardımlarda değil her konuda adil davranılması gerektiği mücadelesini veriyoruz."

Toplantının ikinci gündem maddesi ise belediyelere işçi alımlarıyla ilgili oldu. Kalyoncu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Birkaç gün önce Sağlık Bakanımız Recep Akdağ'ın İzmir ziyaretinde teşkilat mensuplarıyla yaptığı özel sohbette memur tayinlerinde olduğu gibi hastanelerin dışarıdan hizmet alımı da bu şekilde olsun. İhtiyaç sahiplerinin derecesine göre adil dağılım olsun parti ayırımı olmasın. Çünkü ihtiyaç sahibinin partisi olmaz. Bu anlayış okullarda kısa süreli hizmet alımlarında istihdam edilmek üzere uygulandı. İlçe teşkilatlarına yapılan müracaatlar değil ilgili resmi makamlara yapılan müracaatlar noter huzurunda yapılan kura çekimiyle belirlenen kişiler yerleştirildi. Peki soruyorum size İzmir Büyükşehir Belediyesi dahil tüm CHP'li belediyelerde AK Parti referanslı bir tek kişinin işe alındığını gösterebilir misiniz? İş müracaatlarının noter huzurunda yapılacak kura çekimine var mısınız?"