İzmir'de, 2004 yılında kaybolan ve geçen yıl Ağustos ayında kemikleri Gaziemir'de dağlık bir arazide gömülü vaziyette bulunan işadamı Sezai Rahmi Özden'in öldürülmesiyle ilgili 3'ü tutuklu 10 zanlı hakkında iddianame hazırlandı. Özel yetkili Cumhuriyet Savcısı Burhan Yıldız tarafından hazırlanan iddianamede, tutuklu 3 sanıktan 2'si için ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi.

SUÇU ÖLEN ZANLIYA YIKMAK İSTİYORLAR

Hazırlanan 17 sayfalık iddianameyi satır satır dikkatli bir şekilde okuduğunu belirten iş adamı Sezai Rahmi Özden'in oğlu Süleyman Özden, şöyle konuştu: "Babamın katilleri senaryo yazmış. Cinayet aydınlatılmadan önce kanser hastalığına yakalanan ve geçen yıl Kasım ayında kaldırıldığı hastanede ölen Avukat Talat Tekkılıç'a suç atılmak isteniyor. Talat Tekkılıç'ın şoförlüğünü yapan ve yine aynı olaydan dolayı tutuklu bulunan Murat B. ile Hakan Z.'nin verdiği ifadeler birbiriyle çelişkili. Talat Tekkılıç

öldü diye bütün suçu onun üzerine yıkıp cinayeti o işlemiş gibi göstermeye çalışıyorlar. Oysa bana göre burada birinci zanlı babamın bir zamanlar muhasebecisi olan Mustafa E. ile İsa E. olması gerekir. Bunların yanı sıra tabii ki Talat Tekkılıç da bu cinayetin içinde yer alan kişidir."

KATİL ZANLILARI SENARYO YAZMIŞ

Babasıyla en son beş yıl önce görüştüğünü ve bu olayın annesinde, kardeşinde ve kendisinde derin üzüntü yarattığını ve psikolojik tedavi gördüklerini belirten Süleyman Özden, şunları söyledi: "Hazırlanan iddianamede 2004'te, Özden'in, kendilerine hisselerinin tamamını devretmesini isteyen Mustafa E. ve avukat Talat Tekkılıç ile tartışmalı toplantılar yaptığı, şirketinin Dilovası'ndaki deposunda 10 Ekim 2004'te gerçekleşen toplantının ardından Talat Tekkılıç'ın babamı öldürdüğü yolunda iddialar yer almış.

Babamın yanında muhasebecilik yapan Mustafa E.'nin avukatlığını yapan Talat Tekkılıç'ın şoförü Güneş Murat B. resmen senaryo yazmış. İfadesinde Talat Tekkılıç'ın kendisinden uyuşturucu, keyif verici bir şey bulmasını istediğini bunun üzerine ismini bilmediği bir kişiden hap temin ettiğini söylemiş. Tanımadığı bilmediği bir bölgede nasıl oluyor da uyuşturucu buluyor. Sonra da Gebze'deki depoda toplantı yaparken babamın bulunduğu ortamda kendisinden kahve istendiğini, bu sırada Talat Tekkılıç'ın yanına

gelerek haplardan iki tanesini babamın kahvesine karıştırdığını bu olaydan sonra da Talat Tekkılıç'ın babamı tek el ateş ederek öldürdüğünü beyan etmiştir. İfadesinin tümü çelişkili ve inandırıcı değildir."

HER ŞEY MAHKEMEDE ORTAYA ÇIKAR

Cinayetin ölmüş birinin üzerine atılmak istendiğini ve bu şekilde babasının katillerinin az bir ceza ile tekrar dışarı çıkmak için her türlü yalanı söylediklerini belirten Süleyman Özden, sözlerine şöyle devam etti: "Öncelikle kendi aralarında verdikleri tarih, saat ve ifadeler birbirini tutmuyor. Cinayeti Talat Tekkılıç yapmış gibi göstermek istiyorlar. Ben adalete inanıyorum. Her şey mahkeme safhasında daha net ortaya çıkacak."

Cinayetle ilgili takip edilmesi gereken davalarla ilgili vekaleti dayısı Mustafa Sözkesen'e verdiklerini belirten Süleyman Özden, annesinin ve kendisinin sağlık sorunları yaşadıklarını ve bu yüzden tüm davaları dayısının takip edeceğini söyledi.

İddianameyi dikkatli bir şekilde okuduğunu ve asıl suçluların korunmaya çalışıldığını belirten Mustafa Sözkesen de, sözlerini şöyle tamamladı: "Kanserden ölen ve bu olayların içinde bizzat bulunan Avukat Talat Tekkılıç da tabii ki suçlu. Ama burada birinci zanlı konumuna getirilerek diğer zanlıların az bir ceza alması için senaryo yazılmış. Senaryo bile iyi çalışılmamış. Çünkü ifadelerde ne saat ne de söylenenler birbirini tutmuyor. Açılan davayı etkilememe adına fazla konuşmak istemiyorum ancak,

mahkemede gerçek suçluların ceza alacağına inanıyorum."